Aston Martin Valkyrie’nin kabini ve detayları gösterildi

Aston Martin’in Formula 1 takımı Red Bull Racing ile birlikte geliştirdiği hiper spor otomobili Valkyrie’nin üretime yakın hali ve kabin fotoğrafları ilk kez gösterildi.

Geçtiğimiz yıl konsept olarak tanıtılan ve üretim versiyonundaki adı AM-RB 001 olan Valkyrie markanın ilk hiper spor modeli olarak son derece iddialı ve dikkat çekici bir otomobil. Daha önce sizlerle özelliklerini paylaştığımız bu eşsiz otomobilin kabin ve gövde detayları da yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı ve bugün ilk kez resmi fotoğraflar basınla paylaşıldı.

Aston Martin var gücüyle bu model üzerinde çalışıyor ve otomobilin 2019’da satışta olması bekleniyor. Tabii burada Red Bull Advanced Technologies ve AF Racing gibi işinde uzman firmalardan yardım aldıkları unutulmamalı. Özellikle Red Bull’un efsanesi tasarımcısı Adrian Newey’nin Valkyrie ile özel olarak ilgilendiğini zaten biliyoruz.

Yeni fotoğraflarda gördüğümüz otomobilse artık bir konsept değil, üretim versiyonuna en yakın aşama olarak değerlendiriliyor. Aston Martin Dış Tasarım Kreatif Direktörü Miles Nurnberger Valkyrie için şunları söyliyor: “Burada gördüğünüz dış tasarımın, üretim modelinin %95’i olduğunu söyleyebilirim. Otomobili yapısının büyük bir kısmı tamamlandı, gövde tasarımının geriye kalan strüktürel yapısı dışındaki bölgelerde gelişim devam ediyor ve bu noktada Adrian Newey devreye giriyor. Amacımız daha fazla yere basma gücü üretebilmek ve normalde bunu var olan bir yüzeye delik açarak yapmayız. Ancak ön kanat üzerinde yaptığımız çalışmalarda bu uygulamaya yer verdik ve açıkçası yere basma gücü konusunda ciddi ilerleme kaydettik.”

Gözyaşı şeklindeki gövdeye sahip otomobil aerodinamik açıdan neredeyse yarış otomobilleri kadar verimli. Tabanda yer verilen kanallar arka difüzöre hava yönlendirme görevi üstleniyor ve böylece gövdenin üzerinde yere basma gücü için ekstra bir parçaya gerek kalmıyor.

İlk gösterilen konsept ile bugün yayınlanan fotoğraflar ve çalışmalar arasındaki en büyük fark kokpit ve lastikler arasındaki açıklıklar olarak gösteriliyor. Adrian Newey’nin fikri olan bu açıklık kısmı otomobilin aerodinamik verimliliği için kilit rol oynuyor hatta bu konuya o kadar önem verilmiş ki ön far tasarımı bu kısma göre yapılmış ve F1 otomobillerindeki malzemelerden yararlanılmış. Ön farlar alüminyum bir çerçevenin içerisine yerleştirilmiş ve bir Aston Martin’de (standart modellerden %30-40 oranında hafif) kullanılan en hafif farlar olarak göze çarpıyor.

Benzer yaklaşım burun kısmındaki kanatlarda da uygulanmış. Standart Aston Martin logosu çok ağır olduğu için burada logo sadece özel bir kimyasalla işlenmiş, tamamen alüminyumdan üretilmiş. Sadece bu bile otomobildeki detaycılığın ne düzeyde olduğunu gösterirken sticker olarak da düşünülen logo otomobilin genel kalitesine uymayacağı için böyle bir yol seçilmiş. Özel logo ise 70 mikron kalınlığında (insan saçından yüzde 30 daha hafif) ve standart logoya göre yüzde 99.4 daha hafif.

Arka bölümde de ciddi çalışmalar yapıldığı görülebiliyor. Arka kanadın her iki tarafında konumlandırılan farlar tamamen LED’den üretilirken dünyanın en küçük stop farı (5.5 mm genişlik, 9.5 mm yükseklik) olarak da tarihe geçiyor.

Bu arada ilginç tasarımlı jantlar magnezyumdan üretilmiş ve ortadan bijonlu bir tasarıma sahip.

Kabin

Kabinde de ciddi bir çalışma yapıldığı gözlerden kaçmıyor. Yukarı doğru açılan kapıların ardında görülen iç mekan LMP1 ve diğer tek koltuklu yarış otomobillerinden pek de farklı değil. Koltuklar otomobilin şasisine direkt olarak monte edilmiş ve sürüş pozisyonu Formula 1 araçlarından esinlenmiş, esinlenmekle kalmamış neredeyse aynı şekilde ayarlanmış. Dört noktalı emniyet kemerleri standart olarak gelirken, altı noktalı kemerler opsiyon olarak alınabiliyor.

Tamamen sürüş odaklı otomobilin kabininde gereksiz hiçbir şeye yer verilmemiş. Bu nedenle tüm düğmeler direksiyon üzerine monte edilmiş ve yine direksiyondaki LED ekrandan tüm bilgilere ulaşılabiliyor. Bu arada direksiyon yine yarış otomobillerindeki gibi çıkartılabiliyor. Vites değiştirmek için paddle shift kumandaları, motor çalıştırma düğmesi, sinyaller, gövde yükseklik ayarı, hibrit sistemden elektrik gücünü çeken ERS sistemin düğmesi, sürüş modları ve silecek fonksiyonlarının tamamı direksiyondan kontrol ediliyor. Gözle görülebilen her noktada karbon fiber olduğu da dikkat çekici bir diğer nokta.

Otomobilin aynalarında kamera sistemi kullanıyor. Geleneksel ayna kullanımından vaz geçilmesinin nedeni aerodinamik kaygılar olarak söyleniyor. Arka kısımdaki aerodinamik çalışmalar nedeniyle dikiz aynası da otomobilde yer almıyor, yine kameralar bu görevi üstlenmiş durumda. Kabinde görünen iki kamera sağa ve sola yerleştirilmiş aynaların yerindeki kameraların görüntüleri için kullanılıyor.

Güç ünitesi

Valkyrie ilk tanıtıldığında motorunun nasıl olacağı netleşmemişti, şimdiyse bu konu neredeyse tamamen netlik kazanmış durumda. Ortada konumlandırılacak motor 6.5 litrelik, Cosworth imzalı, atmosferik bir V12 olacak ve maksimum gücünün 900 bg’den fazla olması planlanıyor.

Direksiyonun üzerinden gödüğümüz ERS (Energy Recover System) düğmesinde de anladığımız üzere otomobilde elektrikli bir hibrit sistemine de yer verilecek. Elektrik gücü motora ekstra güç vermek içi kullanılacak ve toplam gücün yaklaşık 1150 bg civarında olması bekleniyor.

Otomobilin boş ağırlığının 1000 kg civarında olacağını düşündüğümüzde Newey’nin ton başına 1000 bg’lik hedefinin üzerinde bir değer elde edileceğini söyleyebiliriz. Tabii bunlar şimdilik sadece hedeflenen değerler, üretim modelinde bu konuda değişiklik görebiliriz.

Valkyrie’nin şanzıman 7 ileri oranlı ve Ricardo imzalı olacak. Güç sadece arka lastiklere iletilecek.

Aston Martin’in hiper spor modelinin tüm detayları gerçekten çok ama çok heyecan verici. Böyle bir otomobilin bırakın üretilebileceğini, düşünülmesi bile gerçekten olağanüstü. Sanırız otomobil dünyası için çok büyük bir değişimle karşı karşıyayız…

Aston Martin Valkyrie fotoğraf galerisi için tıklayın.