Rekabetin her geçen gün daha da zorlu bir hale geldiği C-SUV sınıfında Kuga dizel otomatik motoruyla neler yapacak?
Ford ilk nesil Focus’tan itibaren sürüş dinamikleriyle anılan bir marka haline geldi. Bu durum markanın tüm modellerinde kendini gösterirken SUV modellerde de unutulmadı ve gerek rakiplere gerekse kullanıcılara sürüş keyfini her daim hatırlattı.
Kuga ilk çıktığı zaman (2008) aklımıza ilk gelen otomobilin Focus gibi yol tutup tutmadığıydı. Bunun cevabını kullandığımız zaman hemen almış ve dinamizm konusunda rakiplerine ders veren bu otomobilden çok keyif almıştık. İkinci nesil Kuga’da da gelenek çok değişmemiş ama işin içine bu defa biraz daha teknoloji ve konfor girmişti. Yine de önceki nesil Kuga gerek sınıfının en güçlü motorları gerekse rijit şasisiyle rakiplerine gözdağı veriyor ve marka geleneklerine bağlı olduğunu gösteriyordu.
Zamanı hızlıca ileri sarıp 2019 yılına geldiğimizde yeni Kuga’nın farklı bir dünyada farklı özelliklerle ön plana çıkmaya çalıştığını görebiliyoruz. Örnek mi? Plug-in hibrit bir motor (kullandığımız motor seçeneği değil) ve sınıfının en uzun aks mesafesi desek? Dinamizm mi? Oralarda bir yerlerde saklı olduğunu düşünüyor ve hızlıca yeni Kuga’yı incelemeye başlıyoruz.