Aracın kabininde de bir takım değişiklikler mevcut: Yeni ahşap kaplamalar ve malzemeler kabin atmosferini farklı bir noktaya taşırken, alıştığımız Volvo özelliklerini içeride de görebiliyoruz. XC60 kabininde çok güzel ve uyumlu renklere yer verilmiş. Derilerin kalitesi adeta ders niteliğindeyken, göstergelerde V40 modelinden tanıdığımız, rengi sürüş karakterine göre değişiklik gösteren aydınlatma kendine yer bulmuş.
Bunun dışında ilk jenerasyonun en çok eleştirilen noktalarından biri olan dört kollu direksiyon yerini daha sportif, üç kollu bir direksiyon simidine bırakmış. Eski modelde orta konsolun üst kısmındaki küçük, dar ekran iptal edilmiş ve buraya ses sisteminin bir hoparlörü entegre edilmiş. Bu güncellemelerle XC60, eski bir Land Rover şasisi üzerine geliştirilmiş bir otomobildense tamamen yeni ve taze hissettiriyor. Artık kabinin çeşitli noktalarında aracın yaşını hissettiren detaylar yok, ısıtmalı direksiyon yararlı bir donanım.