V40’ın ortaya çıkış oldukça ilginç bir şekilde gerçekleşti ve biraz da tesadüf oldu denilebilir. V40, S40 ile V50 modellerinin yerini aldı ama ne S40 gibi sedan ne de V50 gibi bir station. Volvo bundan önce S40 modeliyle diğer üreticilerin olmadığı bir sınıfta (kompakt premium sedan) yer alıyordu ve otomobil Volvo’nun giriş modeliydi. Kaliteli, ucuz, kolay ulaşılabilen bir modeldi. Ülkemizde 1.6 dizel motoruyla yaklaşık 50.000 TL gibi hayli uygun bir fiyata sahibi olabiliyordunuz.
Ne var ki zaman geçtikçe Volvo bu sınıfa olan ilgisini kaybetti, daha doğrusu Premium Hatchback’lerin giderek artan satış rakamları karşısında eli zayıf kalmaya başladı, S40 iyice yaşlandığı için artık yeni bir adım atılması gerektiğine karar verildi.
Ortaya atılacak otomobil A1 rakibi olamazdı çünkü bu sınıf çok küçüktü ve daha önce bu hatayı C30 ile denemişler, istedikleri sonucu elde edememişlerdi. En mantıklı tercih, otomobil dünyasındaki yeni trend sayılacak Premium Hatchback sınıfında bir model geliştirmekti. Bu kararın sonucu V40 olarak kullanıcılarla buluştu.
Ancak burada bir sorun var. Sedan S40’ın üretimi sona erdi evet, ama Mercedes kısa bir süre önce premium kompakt sedan sınıfındaki yeni modeli CLA’yı tanıttı ve fazlasıyla iyi satış rakamlarına ulaştılar. Audi de A3 sedan ile rakiplerinin gittiği yolda olduğunu gösterdi ve şık tasarımıyla öne çıktı.
Peki kim haklı? Bu sınıftaki üretimini durduran Volvo mu yoksa atmaca gibi model üreten Alman’lar mı? Bunun cevabını zaman gösterecek, şimdi karşımızda o üç Alman’a çok ciddi bir rakip olacak V40 var. Eğer bu sınıfta başarılı olabilirse, bu onu önümüzdeki 20 yılın en önemli Volvo modeli yapacak...