Maserati’nin global anlamda büyüme stratejisinin ana modellerinden biri olan Quattroporte, bu anlamda marka için her zaman olduğundan daha önemli bir role sahip.
İtalyan üretici 2015 senesinde, yıllık olarak 50.000 adetlik bir üretim planı üzerinde çalışıyor; bu rakam geçtiğimiz yıl sadece 6500’dü. Bu plan dahilinde mevcut modellere iki model daha eklenecek (Ghibli ve bir SUV) ve QP dahil neredeyse tüm model gamı elden geçirilecek. Quattroporte bu değişim- büyümenin ilk otomobili ve yenilikçilik anlamında markanın daha önce hiç yapmadığı kadar cesur bir yol izliyor. Yeni Quattroporte için bu köklü markanın tarihinde ilk defa Modena dışında bir fabrikada üretim yapılacak ve Maserati, Fiat bünyesine geçtiğinden beri ilk defa Ferrari’den farklı olarak kendi V8 motorlarını üretecek.
Tabii böylesine bir büyüme planı sadece mevcut modelleri yenileyerek ya da yeni modeller üreterek elde edilecek cinsten değil, aynı zamanda modellerin daha geniş kitlelere de hitap etmesi gerekiyor. Bu yüzden Quattroporte’de artık dizel motor ve dört tekerlekten çekiş sistemleri gibi, modeli farklı müşteri kitlesine de taşıyacak yenilikler bulunuyor.
Bizler de Türkiye’de ilk olarak Quattroporte’nin direksiyonuna geçen site olduk ve şimdi onun tüm detaylarını sizlere aktarıyoruz.
Sürüş
Yeni Quattroporte’yi kullanacakken yanında bir de önceki jenerasyon QP’nin olması nasıl da bir tesadüf ama! Sanırız farklı ve sıradanlıktan uzak bir gün bizleri bekliyor. 3.7 lt’lik, V8, çift turbolu, 530 bg güç ve 710 Nm maksimum tork üreten versiyonuyla QP sürüşe hazır şu anda!
Transatlantic kılıklı otomobilimiz, içinde gerçekten zengin ve prestijli hissettiriyor. Maserati logolu kafalıkları olan, bej renkli deri koltuklar, otomobilin kapısını henüz kapıyı açar açmaz mutlu olma sebebi. Elektrikli kumandaları ile direksiyonu ve koltuğumuzu ayarlıyoruz, her şey hâlâ çok sofistike. Tabii işçilik kalitesinin ne seviyeye geldiğini hemen yanıbaşımızda duran eski QP’ye bakarak daha rahat anlayabiliyoruz.
Daha önce Maserati’nin kendi çizgisinden biraz çıkıp (farklı) müşteri odaklı üretim mantığından haberdardık ama Çin malı tablet bilgisayarları andıran ekranı ona yakıştıramadık. Neyse, beğenmediğimiz için anında off konumuna aldık ve hayatımızdan ebediyen çıktı.
İlk birkaç kilometremde şanzıman otomatik konumdaydı ve tüm elektronik sistemler konfor ayarındaydı. Bir İtalyan otomobiline yakışmaz sessizlikte ilerlemeye başladık. Bu ayarda vites geçişleri çok pürüzsüz, süspansiyon da son derece iyiydi. Çok yavaş geçilmesi gereken bozuk zeminlerde bile içerde kahvemizin dökülmeden ilerleyebildiğimi görmek hayran bırakmıştı. Ancak eksik bir şeyler vardı, amacımız makam şoförlüğü değildi. Hemen şanzımanı manuel konuma, süspansiyon ve diğer ayarları spor konuma aldık. Bir de MSP (Maserati Stability Program)’yi kapattık ki, tabakta kalan son lokma gibi arkamızdan ağlamasın! Bu değişikliklerden sonra araçta fark edilen ilk şey egzoz sesi oluyor. Daha vahşi, daha duyulabilir ve evet, artık gerçek bir V8 gibi tınlıyor.
Direksiyonun tokluğu, süspansiyon ile birlikte çok daha keyifli hale geldi ve elektronik sistemler kapalıyken yaptığımız kalkış denemesinde 530 hp ve 710 Nm’ye rağmen hiç patinaj çekememek hem şaşırtıcı, hem de yorucu oldu. Ciğeriniz bir süre koltuktan ayrılamıyor, zira 0’dan 100 km/s hızlanmayı 4.7 saniyede tamamlamış oluyorsunuz. QP gerçekten seri ve hızlı bir otomobil.
ZF imzalı 8 ileri şanzıman, işini çok iyi yapıyor. Çift kavrama olmamasına rağmen, vites yükseltmelerde çok agresif karaktere sahip, vites düşürmelerde aynı hızı sunamasa da, önceki jenerasyon şanzımanların yanında çağ atlanmış diyebiliriz. Fonda enfes bir V8 sesi ve elinizin altında ‘paddleshift’ler ile ilerlerken kullandığınız otomobilin 5.2 metre ve 1900 kg olduğunu unutmanız muhtemel.
Virajlarda limitlere yaklaşsanız dahi çok kontrollü ve güvenli hissettiriyor. Tabi bunda 20 inç jant ve 35 yanak lastiklerin etkisi büyük. Yavaş virajlarda ise gazı biraz haşin kullanarak arkayı yana alıp gitmeniz mümkün. Uzun aks mesafesi ve kütlenin avantajı ile kaymayı oldukça hassas bir şekilde ayarlayabiliyorsunuz. Ancak unutmamalısınız ki, yan giderken vapur yanaştırmak gibi bir sorumluluk alıyorsunuz; aracın önü sol şeritteyken, siz orta şeritte oturuyorsunuz ve bagaj kapağı yolun sağ şeridine doğru uzanıyor.
Frene ihtiyacınız olduğunda aracın ağırlığı kendini hatırlatıyor. Durma konusunda hep temkinli olmalısınız, çünkü hızlanmadaki performansı alamadığımızı söylememiz gerek. QP her ne kadar eskisine göre 150 kg hafif olsa da hâlâ 1900 kg’lık bir ağırlığa sahip.
Bir diğer hüsran da yakıt tüketimi oldu. Katalogda sunulan 11.8l/100 km yakıt tüketiminin yanına yaklaşamadan, benzin deposunun dibini gördüğümüzde bir de eski Quattroporte’miz olduğunu hatırladık ve hemen, sıcağı sıcağına direksiyona atladık. İlk anda hissettiklerimi tarif etmemiz çok ama çok zor. O güne kadar bayıla bayıla bineceğim, bir önceki jenerasyon Quattroporte, artık Hyundai Elantra tadı veriyordu. Aralarındaki fark o kadar büyük!
Kendisini bir supersport yerine koyarak kullandığımız yeni Quattroporte, bizleri sürüş anlamında çok etkiledi ancak bir BMW 7 serisi ya da Audi A8 müşterisi bu aracı tercih eder mi derseniz, orası tartışılır çünkü eskisi gibi İtalyan tadı onda artık yok. Eskisi gibi saf İtalyan özelliklerdense daha çok Alman rakiplerini örnek alan herhangi bir otomobil tadı veriyor QP. Elbette eskisine göre çok ileride bir seviyede ama bu onu taşıdığı üç oklu armanın gerçek ruhundan da biraz uzaklaştırmış sanki...
Yeni çift turbolu V8 motor
İlk olarak Quattroporte’de kullanılmaya başlanan V8, Maserati’nin ilk defa Ferrari’den bağımsız olarak markanın kendi bünyesinde geliştirdiği bir ünite. Eski 4.7 lt’lik motora göre %20 daha az emisyon tüketen bu motor, çift turbo ve direkt enjeksiyon sistemiyle %18 daha fazla güç ve %39 daha fazla tork üretiyor. Motorun maksimum gücü 6800 d/dak’da 530 bg, torkuysa 2250- 3500 d/dak arasında 650 Nm (overboost ile 710 Nm) olarak belirtiliyor. V8 motorlu QP 0-100 km/s hızlanmasını 4.7 saniyede gerçekleştirirken, bu değer onu Maserati’nin tarihindeki en seri dört kapılı model yapıyor. Ayrıca 307 km/s’lik maksimum hızıyla yeni QP V8, MC12’den sonra markanın ürettiği en hızlı model olma unvanına da sahip.