Her ne kadar ülkemizde çok bilinip, tercih edilmese de Fiat Panda yurtdışında oldukça popüler bir otomobil. Sınıfının en çok sevilen modellerinden biri ve 2004 yılında bu sınıfta ilk kez ‘Yılın Otomobili’ ödülünü hak edecek kadar da başarılı.
Otomobil dünyasında bazı markalar bazı sınıftaki modeller üzerine uzmanlaşmışlardır; Land Rover SUV’ler üzerine, Porsche spor otomobiller üzerine, Mercedes- Benz lüks modeller üzerine gibi. Bize göre Fiat da küçük şehir otomobilleri üzerine uzmanlaşmış bir marka, her ne kadar kendileri bunun farkında olsalar da neden zaman zaman daha büyük ve etkileyicilikten uzak modeller üzerine çalışıyorlar anlamak zor gerçekten. Çünkü Panda o kadar iyi ki, satış rakamlarının başarılı olmayacağını düşünmüyorsunuz bile.
Fiat’ın bu konudaki başarısını anlayabilmek için küçük otomobil geçmişine kısaca bakmanız yeterli olacaktır: İlk olarak 600, sonrasında 500, 850, 127 ve sonrasında 1980’deki orijinal Panda (Uno’yu da unutmamak gerek) modeli markanın bu konuda yapmış olduğu önceki çalışmalar.
Sürüşünü gerçekleştirdiğimiz yeni Panda’nınsa, modelin 33 yıllık (1980) tarihinde (6.5 milyon adet satıldı bugüne kadar) sadece üçüncü jenerasyon olması Panda’ların uzun ömürlü ve zor eskiyen modeller olduğunun bir göstergesi.
Bu sevimli otomobili incelemeye başlıyoruz.