10 sene önce sizden Volvo’nun tasarımını 3 kelimeyle anlatmanızı isteseydik şüphesiz ki bu heyecansız, klasik ve sıradan olurdu. Bu algıdan 2014 yılında tanıtılan ikinci jenerasyon XC90 ile kurtulmaya başlayan Volvo, çıkardığı her yeni model ile bunu daha da ileriye taşımayı başardı. Detaylara daha çok önem veren ve bir kimliğe sahip olan yeni tasarım anlayışı ile daha genç ve dinamik kitleye de hitap etmeye başlayan Volvo, test otomobilimiz XC40’da tasarımın deyim yerindeyse doruklarına ulaşmış.
Kendine has çizgilere sahip olan model günümüzde çoğu markanın yaptığı gibi abisi XC60 veya XC90’ın küçültülmüş versiyonu olmaktan çok kendi benliği olan bir SUV olarak öne çıkıyor. İsveç’li markanın modüler CMA platformu üzerine şekillenen ilk model ve Volvo’nun bu sınıftaki ilk denemesi olan XC40, 4425 mm uzunluğa 1863 mm genişliğe ve 1652 mm yüksekliğe sahip, ayrıca kullanıcılarına 460 lt bagaj hacmi sunuyor. XC40’ın aks aralığıysa 2702 mm.
Önden bakıldığında ilk dikkat çeken şey markanın ikonikleşmiş, Thor’un çekici olarak adlandırılan LED farları. Karartılmış bir iç yüzeye sahip olan ön farlar R-Design’da yer verilen siyah ön panjur ile birleştiğinde modele sert ve sportif bir hava katmış. Farlarda olduğu gibi LED teknolojisine yer verilen sis farları ise tamponun altındaki hava girişlerinin içine yerleştirilmiş. Yan tarafa geçildiğinde ise bizleri oldukça iyi ve dinamik bir görünüm sunan C sütunu ve geniş bir omuz çizgisi bekliyor. Geniş omuz çizgisi arka kelebek camının küçülmesine yol açsa da tasarıma kattığı etki çok büyük olmuş. Özellikle yan taraftan markanın diğer modellerinden kolaylıkla ayırt edilebilen XC40 fotoğraflarda küçük durmasına rağmen gerçekte oldukça iri ve heybetli.
Arkaya geçtiğimizde ise spoilerin altından başlayıp çamurluklara doğru uzayan ve eski Volvo modellerini andıran arka farlarda da LED teknolojisine yer verilmiş. Geniş bir bagaj kapağına sahip olan modelde, kapağın büyüklüğü “VOLVO” yazısıyla doldurulmuş. Tamponların altında bulunan mat siyah eklentiler ile modelin SUV genlerine atıfta bulunulurken aynı zamanda bu siyah kısım arkada, krom egzoz çıkışlarına ev sahipliği yapıyor.
Sportif R-Design donanımıyla testimize katılan XC40, bu donanıma özel ekstra detaylara sahip. Bunlardan en çok dikkatimizi çeken ise 20 inç genişliğindeki çift renkli jantlar. Modelin sportif duruşunu destekleyen jantlar mutlaka tercih edilmesi gereken bir donanım olarak karşımıza çıkıyor. R-Design’a özel bir başka detay ise arkadaki spoyler ve C-sütununda bulunan R-Design işlemesi olarak göze çarpıyor. Her donanım seçeneğinde tercih edilebilen çift renkli tavan opsiyonu ise kullanıcıların aracını daha çok kişiselleştirebilmesine olanak sağlıyor. Siyah bir tavana sahip olan test aracımız R-Design donanımıyla gelen diğer siyah detaylarda birleşince deyim yerindeyse tam bir ‘Panda’ya dönmüş durumda.
Tasarım olarak test ekibimizden tam puan alan XC40 acaba kabin olarak da bu şekilde etkileyici mi?