Yazı: İsmail Terzi
Eğer bu yazının başlığı olsaydı “Cooper In The Middle” koymak isterdim. Neden mi? “Malcolm In The Middle” dizisini izleyenler bilir. Ateş gibi bir çocuk olan Malcolm’un, alıştığımız ortanca çocuk tiplemesinden fersah fersah uzak oluşuyla gelişen komik olayları anlatırdı bahsettiğim dizi. Paceman’le geçirdiğim ilk birkaç saatte çokça andım Malcolm’u…
Peki neden?
Hatchback Cooper’a bayılırım. Gerçek bir eğlence makinesidir. Gel gelelim, günlük kullanım kolaylığı ve dört kişiyi ferah ferah taşıma zorunluluğu ön plana çıkınca hatchback dostumuzun yüzü doğal olarak asılır.
Sonra Countryman çıktı. Beş kapılı, beş kişilik, istenirse dört tekerlekten çekişli olan bu araç, crossover standartlarını düşününce aynı şekilde çok eğlencelidir. Mesela çok leziz bir direksiyonu vardır. Falan…
Peki hatchback Cooper’ı küçük, crossover Cooper’ı büyük bulanlar ne olacaktı? Ara sıra üç arkadaşıyla birlikte rahat rahat gezmek isteyen, beş kapılı otomobil alacak kadar içi geçmemiş, dört tekerlekten çekiş nimetini (özellikle bayanlar için mühim bir detay) MINI keyfiyle birlikte arayan müşterilerden söz ediyorum.
Paceman, yukarıda bahsettiğim insanlar için tasarlandı. Kağıt üzerinde bakınca hatch Cooper’la xover Cooper’ı harmanlayan bir otomobil tablosu ortaya çıkıyor. Fakat o iş öyle kolay değil. İçeride dört kişi varken, dört tekerlekten çekişli bir otomobille lift-off yapınca (viraj girişinde gazı aniden bırakınca) arkadan kaymak ve bu olayın keyfini güvenli sınırlar dahilinde çıkarmak büyük mesele… Bu yüzden, Paceman’i incelerken beyin kalibrasyonumun bir ucuna hatchback Cooper’ı, diğer ucuna ise Countryman’i yerleştirdim ki kâğıt üzerindeki olay gerçeğe ne kadar yansımış anlayalım.
Sizi daha fazla bekletmeden madde madde paylaşayım ortanca Cooper’ın notlarını; en çarpıcı detaylardan birisi, arka tarafın inanılmaz ferah olması. Bakmayın tavanın arkaya doğru alçalan formuna, Paceman’in arkasında 1.90’lık fotoğrafçım gayet rahat etti. İşin hacim kısmı tamam mı? Kesinlikle tamam!
Paceman’in orta konsolundan arkaya değin uzanan korniş kılıklı bir ray var. Gözlük kabı, telefon tutucu, bardak tutucu vs. gibi parçaları istediğiniz formda dizerek kişisel bir ortam yaratmanız amacıyla yapılan bu ray, pratikte pek işe yaramıyor doğrusu. Zira temizliği zulüm olduğu gibi, üzerindeki parçalar da kırılgan ve ses yapıyor. Bunun dışında Paceman’de kemer yükseklik ayarı olmaması şaşırtıcı bir detaydı. Nedenini ben de anlamadım. Kabinin diğer detaylarında alıştığımız MINI tasarımı ve kalitesi mevcut. Yani problem yok.
Sportiflik ve konfor dengesi koltuklarda müthiş yakalanmış. Virajlarda bedeninizi saracak kadar sıkı, uzun yolda rahat ettirecek kadar geniş. Koltukları çok tuttuk. Öte yandan kabinin rafinelik düzeyi hiç fena değil ki sessizlik ve titreşim seviyeleri bu şeyi üreten firmanın BMW olduğunu hatırlatıyor.
Sürüş
Paceman’in iç mekan konusundaki misyonunu tamamladığına inanıyorum zira içeride dört kişi çok rahat ve ferah şekilde yolculuk edebiliyor.
Gelelim işin zor kısmına; yazmaya gerek var mı bilmiyorum ama motor şanzıman uyumu nefis. Daha önce pek çok MINI modelinde kullandığım bu ikili oldukça iyi iş çıkarıyor.
ALL4 isimli dört tekerlekten çekiş sistemi fark edilebilir bir güven duygusu yaratıyor. Şimdi kıymetli teknik bilgi geliyor iyi dinleyin: ALL4, laylon bir dört tekerlekten çekiş sistemi değil. Yani aracı ilk çalıştırdığınızda FWD olarak aktive olup, işler fenalaşınca arkaya güç gönderen cinsten bir sistemden söz etmiyoruz. Default modu 50/50 oranında AWD olan bu sistem ihtiyaç halinde torkun %100’ünü öne, yahut %50’sini arkaya gönderebiliyor. Küçük ama önemli bir detay…
Sürüş sert. “Cooper’dan yumuşak, Countryman’den sert” olacak kadar sert. Paceman tam bir lift-off meraklısı ki bu yönünü hatchback Cooper’dan aldığı aşikar. Viraja girmeden önce ön tarafı yükleyip gazı aniden bıraktığınızda veya tatlı bir sol ayak freni yaptığınızda (tabii DSC kapalıyken) arka taraf yanınıza gelmek için can atıyor. Sonrasında kontra verdiğinizde direksiyonun normal şartlar altındaki lezzeti ve tutarlılığı azalsa da, spor modu seçtiğinizde ortaya çıkan ekstra sertlikle bu durumun önüne bir miktar geçebiliyorsunuz. Bu cüssede bir aracın bu denli enerjik olması gerçekten nefis. Basit ve çok tatlı bir detay daha: Egzoz patırtıları. Vites düşürdüğünüzde arkadan patlamalar gelmese de, hafif hafif patırdayan egzoz keyif katsayısını inanılmaz artırıyor.
Ancak tüm bu keyfin yanında şehir içinde 10 litreden az yakmayı unutun. Ne demişler, gülü seven dikenine katlanır.
Sonuç
Yine çenem düştü. Toparlayayım. Paceman, yazının başında bahsettiğim “harmanlama” olayını çok iyi kıvırıyor. Sahiden de hatchback Cooper’ın eğlencesiyle, Countryman’in pratikliğini aynı pakette bulabiliyorsunuz.
Dört tekerlekten çekiş seçeneği ise birçok bayan için tercih sebebi olacaktır. Ortancalar pek tutulmaz ama burada Malcolm gibi bir otomobil var.