Lamborghini Aventador'un Türkiye'deki ilk testini yaptık

  • Lamborghini Aventador'un Türkiye'deki ilk testini yaptık - 1
  • Lamborghini Aventador'un Türkiye'deki ilk testini yaptık - 2
  • Lamborghini Aventador'un Türkiye'deki ilk testini yaptık - 3
  • Lamborghini Aventador'un Türkiye'deki ilk testini yaptık - 4
  • Lamborghini Aventador'un Türkiye'deki ilk testini yaptık - 5
  • Lamborghini Aventador'un Türkiye'deki ilk testini yaptık - 6
  • Lamborghini Aventador'un Türkiye'deki ilk testini yaptık - 7
  • Lamborghini Aventador'un Türkiye'deki ilk testini yaptık - 8
  • Lamborghini Aventador'un Türkiye'deki ilk testini yaptık - 9
  • Lamborghini Aventador'un Türkiye'deki ilk testini yaptık - 10
  • Lamborghini Aventador'un Türkiye'deki ilk testini yaptık - 11
  • Lamborghini Aventador'un Türkiye'deki ilk testini yaptık - 12
  • Lamborghini Aventador'un Türkiye'deki ilk testini yaptık - 13
  • Lamborghini Aventador'un Türkiye'deki ilk testini yaptık - 14
  • Lamborghini Aventador'un Türkiye'deki ilk testini yaptık - 15
  • Lamborghini Aventador'un Türkiye'deki ilk testini yaptık - 16
  • Lamborghini Aventador'un Türkiye'deki ilk testini yaptık - 17
  • Lamborghini Aventador'un Türkiye'deki ilk testini yaptık - 18
  • Lamborghini Aventador'un Türkiye'deki ilk testini yaptık - 19
  • Lamborghini Aventador'un Türkiye'deki ilk testini yaptık - 20
  • Lamborghini Aventador'un Türkiye'deki ilk testini yaptık - 21
  • Lamborghini Aventador'un Türkiye'deki ilk testini yaptık - 22
  • Lamborghini Aventador'un Türkiye'deki ilk testini yaptık - 23
  • Lamborghini Aventador'un Türkiye'deki ilk testini yaptık - 24
  • Lamborghini Aventador'un Türkiye'deki ilk testini yaptık - 25
  • Lamborghini Aventador'un Türkiye'deki ilk testini yaptık - 26
  • Lamborghini Aventador'un Türkiye'deki ilk testini yaptık - 27
  • Lamborghini Aventador'un Türkiye'deki ilk testini yaptık - 28
  • Lamborghini Aventador'un Türkiye'deki ilk testini yaptık - 29
Teknik Özellikler
750.000 €
Motor:
6498 cc, V12 silindir, 48v, 700 bg 8250 d/dak, 690 Nm 5500 d/dak
Performans:
350 km/s Maksimum hız, 2.9 sn 0-100 km/s hızlanma, 8.9 sn 0-200 km/s hızlanma
Şanzıman:
7 ileri otomatikleştirilmiş manuel, dört tekerlekten çekiş
Ortalama tüketim:
17.2 lt/100 km, 398 g/km
Boş Ağırlık:
1575 kg
Güç/ağırlık oranı:
Ton başına 444 bg
Boyutlar U/G/Y:
4780/2030/1136 mm
Değerlendirme:

Sürüş

Yukarıda açık duran kapıya uzanıp kapıyı kapat, emniyet kemerini tak, konsoldaki kapağı kaldır, altındaki düğmeye bas ve... V12 tüm gücüyle çalışmaya başlasın! Bu gerçekten çok ama çok keyif verici bir seremoni, hatta o kadar keyifli ki motoru kapatıp tekrar etmek istiyorsunuz.

Ses çok güçlü duyuluyor ama sağır edici seviyede yüksek değil. Oldukça bas bir tınısı var ve gaz pedalına çok hızlı tepki veriyor. Özellikle 6000 d/dak civarındaki sesi gerçekten her otomobil severin mutlaka bir kez olsun duyması gerektiği türden. Bu ilk V12 tecrübem değil ama beni benden aldı diyebilirim.

Bu, dış dünyadan soyutlayan sesin karşı konulmaz cazibesinden kurtulduktan sonra yapmam gereken şeyi hatırlıyorum: Piste çıkmak!

Lamborghini’nin ISR (Independent Shifted Rods) adını verdiği, tek kavramalı ve 7 ileri oranlı şanzımanda vites geçirmeye yarayan pedalcıklardan sağdakini kendime çekerek birinci vitese geçiyorum. Aventador yerinde durmak istemiyor ve ileri doğru bir hareketlenme yaşıyor, neyse ki ayağım frende. İtalyan üretici model gamının en üstünde bulunan ve tamamen sıfırdan ürettiği Aventador’da çift kavramalı şanzımana yer vermemesinin nedenini bu tip vites kutularının daha ağır olması olarak gösteriyor. Bunun dışında, dünyanın en hızlı vites değiştiren otomatikleştirilmiş manuel şanzımanı olarak gösterilen bu ünite, sadece 50 milisaniyede vites değişitiyor ki bu, Gallardo’nun e.gear şanzımanından yüzde 140 daha hızlı.

Orta konsoldaki şanzıman ayarını Corsa’ya (Strada, Sport, Corsa manuel, Strada Auto ve Sport Auto otomatik için seçilebiliyor) getiriyorum ve piste doğru yola koyuluyorum. İlk vites atışım biraz şaşkınlık veriyor çünkü vites geçişleri gerçekten çok sert. Lamborghini, bu sert geçişlerin kasten seçildiğini ve marka kullanıcılarının ‘duygusal’ vites geçişleri tercih ettiklerini söylüyor. Açıkçası bu kadar sert geçişleri ancak mazoşist duygulara sahip kişilerin seveceğini düşünüyorum yine de bir şekilde etkiliyor. Hem duygusal hem de fiziksel açıdan. Duygusal açıdan etkilemesinin nedeni artık manuel şanzımanın giderek yok olduğu bir dünyada, vites değiştirme seremonisinin bu şekilde hatırlatılması; fiziksel açıdansa otomobilin resmen dengesini bozuyor, bu yüzden etkileniyorsunuz. Strada modunda biraz daha uysal ve ‘insancıl’ olan vitesler, Sport’da da sert ama daha dinamik ve daha çok yol kullanımı odaklı. Corsa ise tamamen manuel ve pist için uygun bir ayar. Bu mod tamamen tek bir şeye odaklanmış: Hızlı gitmek. Yine de daha pürüzsüz ve hızlı bir şanzıman daha çok uyabilirdi böylesine bir performansa.

6.5 litrelik V12’nin 700 bg’lik (8250 d/dak) gücü ve 690 Nm’lik torku, Haldex kavrama ile dört lastiğe birden iletiliyor. Ön tarafta elektronik kontrollü bir diferansiyel varken, arka lastiklerde mekanik kilit bulunuyor. Bu güç kulağa korkutucu gelse de Aventador öyle bir tutunma ve çekiş sunuyor ki size sadece yola konsantre olmak kalıyor.

Vites atıp hızınızı yükseltmeye başladığınızda sırtınızdan vurmaya başlayan güç ile olayların gerçekliği bir anda ensenizdeki tüyleri diken diken yapıyor: Aventador inanılmaz hızlı! Kolay bir şekilde bugüne kadar kullandığım en hızlı otomobil olan Aventador, 2.9 sn’lik 0-100 km/s, 8.9 sn’lik 0-200 km/s hızlanmasının yanısıra 350 km/s’lik maksimum hızıyla da neredeyse Bugatti Veyron kadar hızlı bir otomobil. Zaten performansıyla da süper sporlarla hiper sporların arasındaki köprü model olarak nitelendirebiliriz onu. Bu açıdan bakacak olursanız Aventador’un piyasada rakibi de yok. En azından bu sayıda üretilen otomobilleri düşünecek olursak, yoksa Pagani Huayra tam olarak onun rakibi sayılır...

Her neyse bu başka bir konu. Torkun yüksek olması alt devirlerde bile mantıksız hızlanma değerleri sunduğu anlamına geliyor. Aventador’u çok kolay bir şekilde altıncı viteste hiç vites atmadan kullanabilirim. Peki böyle bir şeye gerek var mı? Yok. Özellikle de pistte benden başka bir otomobil yoksa.

Hızımı biraz yükseltmeye başlıyorum. ‘Berk, unutma bu otomobil emanet ve 700.000 Euro’ya yakın bir fiyata satılıyor. Sakin ol’ düşünceleri aklımda gidip gelirken, gaza dibine kadar basma cesaretini buluyorum kendimde. Uzun, tepeüstü ikinci virajın apeksinde, anormal gücün bir anda lastiklere iletilmesiyle koca Lambo kendini virajın dışına doğru atmaya çalışıyor ama hemen müdahale ediyorum ve ayağımı biraz gazdan kaldırırken, direksiyon açımı artırıyorum.


Küçük direksiyona verdiğim ileti anında ön lastiklere iletiliyor ve otomobil benim istediğim yöne doğru yönleniyor. Direksiyon Corsa modunda oldukça sert bir hale geldi. Tepkileri muhteşem, bu yıllar önce F1 otomobilinde hissettiğim hislere benzer bir tepki. En küçük hareket bu koca otomobili rahatlıkla yönlendirirken, ön lastiklerin neler yaptığını çok rahat şekilde hissedebiliyorum, kaliteli deri üzerinde hareket eden ellerimde.

Tabii bu sadece direksiyonun marifeti değil. Tamamen karbonfiberden üretilmiş şasi sayesinde gövde ağırlığı makul sayılabilecek 1575 kg’da kalmış. Formula 1’den esinlenilmiş pushrod süspansiyon sistemi de otomobilin dinamiklerini rakiplerinden farklı bir seviyeye getiriyor. Bu ileri teknoloji ve sadece yarış otomobillerinde kullanılan sistemde yay ve amortisör, lastik bağlantılarının olduğu yerde değil, kabinin hemen önünde üst kısımda konumlandırılmış. Bu çok daha tepkili ve kolay kontrol edilebilir bir yol tutuş karakteri anlamına gelirken yay ve amortisörün tepki verme süresini de hızlandırıyor.

Tepe üstü tırmanırken tüm otomobillerin bayıldığı ve güçten düştüğü bu kısmı Aventador adeta uçarak geçiyor ve normal otomobillerle 135 km/s civarında yaklaştığım üçüncü viraja gelirken gözüm hız ibresinde yazan mantıksız değeri sorgulamak istiyor: 192 km/s! Ama sorgulamaya vakit yok, hemen frenlere asılıyorum ve dar sol viraj için hazırlamaya başlıyorum. Aventador güçlü şekilde yavaşlıyor (önde 400 mm’lik disk ve 6 pistonlı kaliperler var) ve önden kaymaya başlıyor. Evet, yavaş girilen virajlarda Aventador pek de istekli değil yön değiştirme konusunda ve hemen önden kayıyor. Ama bunun önüne geçmek zor değil, biraz frenle ağırlığı öne bindirdiğinde istediğiniz tutuşu elde ediyorsunuz. Ayrıca bu noktadan sonra otomobilin nasıl sınırsız bir çekişe de sahip olduğunu görüyorsunuz. Hiçbir lastik boşa dönmüyor, hiçbir uyarı ışığı yanmıyor. Aventador viraj çıkışlarında sadece tutunuyor ve hızlanıyor.

Ancak burada alışmanız gereken bir diğer unsuru keşfediyorsunuz: Gaz tepkisi. O kadar hassas ve milimetrik çalışan bir gazı var ki, viraj çıkışlarında çok ama çok nazik şekilde gaz vermeniz gerekiyor. Aksi taktirde gereğinden fazla bir ivmelenme (yine o muhteşem çekişten dolayı) gerçekleşiyor ve ardından yine önden kayma...

Hmm bu pek de beklediğim bir şey değildi. Dar virajlardaki bu kusuru gördükten sonra yine gerçekten mantık dışı bir hızla sekizinci viraja doğru geliyorum: Bu defa hızım 203 km/s! Sekizinci virajın ilk apeksi için fren yap, hızı olabildiğince taşı, ilk apeks çıkışı gazı sabit tutarak, aynı anda ikinci apekse yönel, sabit gazı biraz aç ki üçüncü apeks hızın artsın, üçüncü apeksi iki metre dıştan geç, çıkışta olabildiğince dışarı açıl ve dördüncü apekse dalışa geç. Tüm bunları yapıp virajdan çıkarkenki hızım 193 km/s olarak görünüyor ve yaklaşık 230 km/s ile dokuzuncu viraj için frenaja giriyorum.


Aerodinamik yapı ve hızlı virajlar

Bundan sonrasını çok merak ediyorum çünkü önümde hızlı virajlar var ve işin içine aerodinami giriyor ki Aventador bu konuda çok iddialı: Arkada kocaman bir difüzörü var, tabanı tamamen düz bir yapıda ve arka kanadı 4- 11 derece arasında elektronik olarak ayarlanarak gereken yere basma gücünü ortaya koyuyor. Dolayısıyla hızlı virajlarda güçlü olabileceğini düşünüyorum ve bunu en iyi şekilde onbirinci virajda deneyebilirim. Burası uzun, hızlı ve tepeüstü tırmanan bir sağ viraj. Yol otomobillerinin tamamı burayı tam gaz geçiyor ve hızlı bir otomobil (mesela Ferrari 458 Italia) bu virajı 210 km/s gibi bir hızla tam gaz dönebiliyor. F1 otomobilleriyse burayı 300 km/s ile dönebiliyorlar.

Dokuz ve onuncu virajları olabildiğince hızlı alıp onbirinci viraja tam gaz gelme derdindeyim ama biraz erken girdiğim için hafif bir lift off yapmak zorunda kalıyorum. Apekste hızım 235 km/s olarak görünüyor ve Aventador çok rahat. Hiçbir zorlanma, çizgiden çıkma, çekiş kontrol ışığı gibi keyif kaçırıcı şeyler olmuyor. Düzlük sonunda 261 km/s görüyorum.

Bir sonraki tur biraz daha sabırlı yaklaşıyorum aynı viraja ve tam istediğim yerde direksiyonu çevirip tam gazla viraja girdiğimde otomobilin asfalta yapıştığını hissediyorum. Merkezkaç kuvveti dışarı doğru çekiyor ve yine F1 otomobilindeki- bu defa tutunma- o hissi hatırlıyorum. Bu inanılmaz güven veren ama korkutucu bir his çünkü altımdaki bir yol otomobili. Sağdaki apeksin yanından ışık hızıyla geçerken, gözüm bir şekilde hız ibresini okuyabiliyor: 258 km/s! Çıkışta normal çizgimin belki 1 metre dışındayım sadece, sol lastiklerim kerblerin üzerinden delicesine bir hızla geçiyor ve sağ ayağım hâlâ gazda! Düzlüğün sonuna doğru artık frene girmem gerek çünkü hızım 276 km/s oldu!

Aventador asıl yeteneğinin hızlı virajları olduğunu az önce çok açık bir şekilde kanıtladı. Dar virajları ne kadar sevmiyorsa hızlı virajları da o kadar seviyor ve limitleri çok ama çok yüksek gerçekten. Hatta hızlı virajlardaki limitleri sizin cesaretiniz kadar diyebilirim. Önden kayma mı? Öyle bir şeyden mi bahsettim?

Sorun yok, basit bir frenaj (!) ile viraja girip turu bitiriyorum...

Yazıyı değerlendir

Yorumlar

Facebook