Tasarım
Herşeyden önce tasarımla başlayalım. Tasarım olarak ilk jenerasyon Panamera’nın hastası değiliz, bunu söyleyelim. Ancak Mk2 biraz daha kibar, sportif hatlarıyla dikkat çekici ve göz alıcı bir tasarıma sahip. Hatta Porsche otomobili tasarlarken 911 modeline göndermeler yaptığını ve Panamera’nın hiç olmadığı kadar sportif, 911-vari hissettirdiğini söylüyor.
Tabii ki Panamera’nın klasiği haline gelen alçak tavan ve dört kapı konsepti burada da aynen korunmuş. Otomobil eskiye göre 34 mm uzamış ve 5049 mm uzunluğa erişmiş. Aynı zamanda 1937 mm’lik genişliğiyle 6 mm geniş ve 1423 mm yüksekliğiyle de 5 mm yüksek bir yapıda. Yeni Panamera’nın aks mesafesi de 30 mm artarak 2950 mm’ye genişlemiş ki, bu artan diz mesafesi ve 495 litrelik bagaj hacmi anlamına geliyor. Aks mesafesinin genişlemesi aracın ön ve arkasındaki sekmelerin de kısaltılmışını sağlamış ve sportif görüntüde bunun büyük etkisi var. Panamera hiç olmadığı kadar dinamik bir tasarıma sahip. Güzel mi? Tartışılır ama 4 egzoz çıkışı, güçlü görünen çıkıntılı çamurlukları ve LED farlarıyla kaslı göründüğü aşikar.
Yeni Panamera’da Porsche’nin MSB (Modular Standart Architecture, aynı zamanda VW Grubu’nda farklı modellerde de kullanılıyor) platformu kullanılıyor. Gövdede bolca kullanılan alüminyum sayesinde (kaput, çamurluklar, tavan ve bagaj kapağında) ağırlık olabildiğince azaltılmış ve boş ağırlık 2050 kg olarak veriliyor. V8, çift turbo, dört çeker bir dizel otomobil için fena olmayan bir değer bu…
Kabin
Ultra kaliteli kabinde kullanılan malzemeler özenle seçilmiş. Her yer krom, yüksek kaliteli deri kaplıyken, tavanın alkantara kaplı olması buradaki havayı ciddi şekilde değiştiriyor. Tamamen dijital göstergeler ikiye ayrılmış. Hız göstergesinin bulunduğu bölüm tamamen kişiselleştirilebilir bir yapıdayken, orta konsolda yer alan ekranda otomobilin şasi seçeneklerini, ses sistemini kontrol edebiliyorsunuz. Porsche tamamen elektronik olarak tasarladığı bu konsepte Porsche Advanced Cockpit adını veriyor. 7 inçlik iki ekranda analog olan tel şeyse devir saati olarak görünüyor ve bu gösterge, panelin tam ortasında, sürücünün gözünün önünde duruyor. Direksiyonun üzerinde duran yuvarlak düğme sayesinde sürüş modlarını hızlı bir şekilde değiştirebilirken, bunu orta konsoldaki ekrandan da yapabiliyorsunuz. Panamera’nın ilk jenerasyonunda orta konsolda bolca düğme bulunuyordu, yeni modelde bu kısımda dokunmatik düğmelere yer verilmiş. Bu düğmeler piyano isyahı kaplamaların altında duruyor ve gerçekten çok kaliteli görünürken, son derece hassas şekilde de çalışabiliyor. Bu düğmelerde Source, Media, Home, Drive, Climate gibi özellikleri kontrol edebiliyorsunuz ve bastığınızda üs ekrandaki görüntü değişiyor. Hemen alt kısımdaysa koltuk ısıtması, sıcaklık ayar düğmeleri (gerçek alüminyumdan üretilmiş) ve PSM sisteminin kontrol düğmeleri yer alıyor. Buradaki siyah renkli kaplama sayesinde düğme sayısı yine çok olsa da o kadar göz yorucu ve korkunç görünmüyor.
Uçakları kontrol eden kumanda kolunu andıran vites topuzunun konumu harika ayarlanmış. Dik ön cam sayesinde oldukça ilginç bir sürüş pozisyonu sunan Panamera’da direksiyonun arkasında vites kulaçıkları olsa da bu güzel vites topuzuna dokunmak istiyorsunuz.
İşçilik ve genişlik olarak son derece ferah olan kabinde kafanızda kaskla bile tavana değmeden oturmanız mümkün, ki bu gerçekten güzel bir detay.
Daha fazla lafı uzatmadan, dünyanın en hızlı dizel sedanı olarak tanıtılan bu otomobilin sürüşüne ve pistte nasıl hissettireceğine değinelim…