VW Grubu’nun MQB platformunun elden geçirilmiş bir versiyonu üzerine inşa edilen otomobil ilk kez hafif hibrit motor seçenekleriyle geliyor. Bu konuyu detaylı şekilde Sürüş sekmesinde inceleyeceğiz ama kısaca bilgi vermek gerekirse otomobilin iki motor (1.0 ve 1.5 TSI) seçeneğinde de hafif hibrit teknolojisi yer alıyor ve bu gelişim platform üzerinde yapılan geliştirmeler sayesinde mümkün olabildi.
Yeni model eskisine göre 40 mm uzun (4500 mm), 20 mm geniş (1820 mm) ve 10 mm yüksek (1430 mm) bir yapıda. Aracın aks mesafesinde bir değişim olmazken bagaj hacmi de 425 litre ile eski modelle birebir aynı değerde. Boyutlar çok dramatik şekilde değişmemiş olsa da Audi yeni modelin, tavan yüksekliğinin artması ve sürücü koltuğunun daha alçakta konumlandırılması sayesinde 20 mm daha geniş baş mesafesi sunduğunu açıklıyor.
Önde olabildiğince geniş, artık bir Audi klasiği haline gelen Single Frame ızgara altıgen tasarımıyla dikkat çekiyor. Izgarayı çevreleyen farlar köşeli çizgileriyle ızgaranın daha da iri algılanmasını sağlıyor. Tamponun her iki tarafındaki hava girişleri sportif görüntüye katkıda bulunuyor.
Profilde yer verilen keskin omuz çizgisi arka kısımda farların çizgisini oluşturuyor ve bagaj kapağında oldukça güzel bir kademe oluşturuyor. LED farlar bu çizgiye uyumlu yapısıyla dikkat çekerken otomobilin prestijli görüntüsünü ve algısını farklı bir noktaya oturtuyor.
Kapıların altında yer alan bel çizgisi ise arka tampona kadar uzanıyor. Bu karakteristik çizgi sedan gövde seçeneğine özel olarak tasarlanmış ve otomobilin hatchback’den tam 150 mm uzun olmasını daha da vurguluyor. B sütunundan aşağı doğru alçalarak inen tavan çizgisi otomobilin 4 kapılı bir coupe gibi görünmesini sağlıyor.
Audi’nin çok temiz ve derli toplu bu tasarımı şık olduğu kadar 0.25 cd’lik (eski nesile göre 0.04 daha iyi) rüzgâr direnç katsayısı ile ne kadar akışkan olduğunu da gösteriyor. Yeni A3 kesinlikle çok karizmatik görünüyor ve tasarım olarak sınıfının en üst düzey hissiyatını sunuyor.