BMW i3

  • BMW i3 - 1
  • BMW i3 - 2
  • BMW i3 - 3
  • BMW i3 - 4
  • BMW i3 - 5
  • BMW i3 - 6
  • BMW i3 - 7
  • BMW i3 - 8
  • BMW i3 - 9
  • BMW i3 - 10
  • BMW i3 - 11
  • BMW i3 - 12
  • BMW i3 - 13
  • BMW i3 - 14
  • BMW i3 - 15
  • BMW i3 - 16
  • BMW i3 - 17
  • BMW i3 - 18
Teknik Özellikler Detaylı teknik özellikler
Keyifli sürüş - Dinamik şasi
İnce lastiklerden dolayı çekiş sorunu olabiliyor- Sert süspansiyon
286.900 TL
Motor:
170 bg, 250 Nm elektrik motoru
Performans:
149 km/s Maksimum hız, 7.2 sn 0-100 km/s hızlanma
Şanzıman:
1 ileri, arkadan çekiş
Boş Ağırlık:
1195 kg
Güç/ağırlık oranı:
Ton başına 142 bg
Boyutlar U/G/Y:
3999/1775/1597 mm
Değerlendirme:

Kısa süreliğine de olsa BMW’nin ilk elektrikli otomobili i3’ün direksiyonuna oturduk. Oyunun kurallarını değiştirecek bu otomobil gelecek yıl ülkemizde satışa sunulacak

Elektrikli otomobiller her zaman ilgi odağı olmuş, kullanıcılar tarafından merak uyandırmışlardır. Ancak bu defaki biraz farklı, bu sefer deneyimlediğimiz araç elektrikli olarak doğdu ve elektrikli şehir otomobili kavramını yeniden tanımlamak için geliştirildi. Ya da BMW’nin ondan beklentileri bu şekilde de diyebiliriz.

Peki gerçekten i3 bu kadar iddialı mı yoksa yapılan bu tanımlama tüm üreticilerin elektrikli otomobilleri için yaptığı iddialardan farksız mı? Bu ve bunun gibi birçok sorunun cevabını alabilmek adına i3 ile tanışmaya geldik ve kısa da olsa direksiyonuna oturma şansımız oldu.

Herşeyden önce şunu söyleyelim ki i3 gerçekten hem etkileyici görünüyor hem de keyifli bir sürüşe sahip.

BMW, elektrikli otomobilleri için kendi bünyesinde ‘i’ markasını yarattı ve bunu tıpkı MINI gibi pazarlamaya hazırlanıyor. Bu marka adı altında üretilen ilk model olan i3, dünyanın ilk elektrikli premium modeli olma unvanına sahip ve sadece bu özelliğiyle bile diğer elektriklilerden ayrılıyor. 2007’den beri gelişim sürecinde olan bu alt marka oluşumu sadece elektrikli yürüyen aksam değil, karbonfiber gövde, sıfır emisyon, olağanüstü bir kullanıcı- otomobil iletişimi, online satış imkanı gibi birçok teknolojik yeniliği içeriyor.

Otomobil ilk görüşte bile bakışlarınızı kilitleyecek kadar teknolojik, fütüristik bir tasarıma sahip. İlginç oranları, ters açılan kapıları, yer yer gözünüze çarpan karbonfiber malzemeleri ve boyutlarına göre devasa görünen jantlarıyla (19 inç!) i3 gerçekten çarpıcı bir duruşa sahip. Beklediğinizden biraz daha yüksek gövdesi var, arka kapısındaki çizgisi metal- cam arasındaki ilişkileri yeniden sorgulamanıza neden oluyor. Genelde kabinde rastladığımız ama i3’ün gövdesinde bolca bulunan piyano siyahı malzemeleri (yenilenebilir) ilk başta yadırgasanız da sonrasında alışıyorsunuz. Kısacası i3 tüm elektrikli otomobiller gibi zaman dışı hissettiriyor. Onun için biri size ‘o aslında bir bilimkurgu filmi için tasarlandı’ dese inanırsınız.

Otomobilin en ilginç ve şaşırtan özelliğiyse, i3 dönüş yaparken yandan baktığınızda karşınıza çıkıyor. 155/75 R19 ebadındaki lastikler o kadar ince ki direksiyon sonuna kadar çevrilmişken tüm süspansiyon bağlantılarını görebiliyorsunuz; bu alışık olduğumuz bir durum değil. Tabii 9.8 metrelik dönüş çapını gördüğünüzde de küçük dilinizi yutacak gibi oluyorsunuz çünkü otomobil gerçekten her yerden dönebilir gibi hissettiriyor.

Farklı malzemelerle çevreci kabin

Kabinde de aynı etki devam ediyor. İ3’ün kabini tamamen şehir içi kullanım düşünülerek tasarlanmış, bu nedenle hem oldukça geniş hem de müthiş iyi görüş açıları barındırıyor. Bazı noktalarda diğer BMW modellerinden tanıdığımız parçalar rastlasak da genelde herşey bu otomobile özel olarak seçilmiş ve tasarlanmış. Dikişli deriler, dokulu plastikler alıştığımız malzemeler olsa da geri dönüştürülmüş plastik, orta konsolda yer alan ökaliptus ağacı, derilerin işlenmesi için kullanılan ve zeytin yaprağından elde edilen tanen, kenaf ve yün gibi malzemelere daha önce pek de otomobillerde rastlamamıştık açıkçası. Tüm bu çevreci malzemelerin kullanılması i3’in sadece elektrik enerjisiyle çalışması değil her yönüyle çevreci bir otomobil olduğunu gösteriyor. Sadece bunlarda da kısıtlı değil, otomobilin üretildiği Leipzig fabrikası BMW’nin en çevreci üretim merkezlerinden biri olarak biliniyor.

Orta konsolun olmaması genişlik hissini artıran bir unsur olarak görünüyor, sürücü koltuğuna oturduğunuzda çok başarılı bir görüşe sahip olduğunuz anlıyorsunuz. Koltuk biraz yüksek bir oturuş sağlıyor ama çok rahat ve ince olduğu gözlerden kaçmıyor. İki kollu direksiyonun hemen sağ- arka tarafında vites kolu ve aralarında start butonu da olan bir düğme grubu göze çarpıyor. Otomobil hazır olduğunda start butonunun aydınlanması güzel ve ince bir detay olarak notlarımızdaki yerini alıyor. Kapıları açıp kapatmak için önce ön kapının açılması zorunluluğu i3’in kullanışlılığını baltalayan bir detay olmuş.

Kısa testimiz sırasında otomobilin arka koltuklarına da oturma şansı elde ettik. İçeride 4 yolcu varken bile kabin hacmi yeterli, arkada diz mesafesi sorunsuz ancak arka emniyet kemerlerinin yüksekliği biraz alçak geldi bizlere. Zaman zaman, özellikle dönüşlerde kemerin omuzumuzdan aşağı düştüğünü gözlemledik.

Elektrik motoru

i3’te 170 bg güç ve motor çalıştığı andan itibaren 250 Nm tork üreten, lityum ion bataryalara sahip bir elektrik motoru yer alıyor. 0-100 km/s hızlanması 7.2 saniye olan i3 oldukça seri bir otomobil ve bu özelliği şehir içinde ona çevik, seri bir karakter kazandırıyor. Bu değer birçok hot hatch’den bile daha iyi ve bunun altının çizilmesi gerek. i3’ün bu motor dışında bir de menzil artırıcılı bir versiyonu bulunuyor ama Türkiye’ye gelen i3’lerde bu versiyonun olması düşünülmüyor.

BMW’nin yıllardır elektrikli MINI’lerde, 1000’in üzerinde kullanıcı sayısı üzerinde denediği bu elektrik motoru için 20 milyon km test yapıldığı söyleniyor. Yani i3 projesinin hiçbir yanı dünden geliştirilmemiş, uzun yıllardır yapılan araştırmaların bir sonucu.

Elektrik motorunun menzili 130- 160 kilometre civarında olduğu söyleniyor ve bunu ECO PRO moduna aldığınızda 20 km, ECO PRO+ modunda bir 20 km kadar daha artırabiliyorsunuz. Alman üreticinin yaptığı araştırmalar Avrupa’da kullanıcıların günlük kilometre ihtiyacının 45- 50 kilometre olduğunu ortaya çıkarmış. Bu sonuca göre i3’ün menzili Avrupa kullanıcılarının 3-4 günde bir otomobillerini şarj ederek kullanabileceklerini ortaya koyuyor.

Menzil artırıcılı i3 ise 34 bg gücünde, arka aksın üzerine yerleştirilmiş benzinli (lastiklere güç iletmiyor) bir motorun elektrik üretmesiyle otomobilin menzilini artırıyor. Bu motor 650 cc hacminde, 2 silindirli ve menzili günlük sürüşte 300 kilometreye çıkartıyor. Tüm i3’ler duvar şarj ünitesi (wall box) adı verilen şarj ünitelerinden şarj edilebiliyor, standart prizden şarj ettiğinizdeyse bataryaların tam dolması 8 saat sürüyor. Wall box ile bu süre 3 saate kadar iniyor ancak 30 dakikada bataryanın yüzde 80’inin doldurabiliyorsunuz.

Tüm elektrikli otomobillerdeki gibi elektrik motorunun ‘vınıltısını’ ilk andan itibaren duyuyorsunuz. 1195 kg ağırlığındaki i3 (menzil artırıcı versiyon 1315 kg) çevik hissettiriyor, direksiyonun tepkilerine anlık cevaplar veren otomobil bu özelliğiyle Opel Ampera (1732 kg) gibi diğer elektrikli otomobillerden çok farklı bir sürüş tarzı ortaya koyuyor. Ayrıca arkadan çekiş olması da bu çevik karaktere katkıda bulunuyor.

Otomobilde bulunan rejeneratif fren sistemi oldukça başarılı ve ayağınızı gazdan çektiğinizde bile fren lambalarının yanmasını sağlayacak kadar fren kuvveti sunuyor. i3, 155 ön, 175’lik arka lastikler nedeniyle biraz önden kaymayı seven yapıda.

Sonuç

Gelecek yılın son dönemlerinde ülkemizde satılacak olan i3’ten sonra i8’in de geleceğini söyleyelim ancak her iki otomobilin de fiyatları hakkında henüz bir fikir yok Borusan Oto’nun elinde. BMW’nin elektrikli alt markası ‘i’ bize göre diğer elektrikli otomobillerden biraz daha farklı ve elektrikli sürüş deneyiminin de keyifli olabileceğini gözler önüne seriyor.

Sadece bir otomobilden çok bir yaşam tarzı olarak pazarlanacak ‘i’ markası otomobil dünyasında birçok şeyi değiştirecek ve oyunun kurallarını yeniden yazacak gibi görünüyor. Biz i3’ü çok sevdik ve sürüşünden keyif aldık, gelecek dönemlerde daha detaylı sürüş izlenimi yazmayı umuyoruz...

"Otomobilden çok bir yaşam tarzı olarak pazarlanacak ‘i’ markası otomobil dünyasında birçok şeyi değiştirecek ve oyunun kurallarını yeniden yazacak gibi görünüyor"


Yazıyı değerlendir

Yorumlar

Facebook