Türkiye gibi otomobil almanın vergiler dolayısıyla son derece zor olduğu bir ülkede ÖTV avantajı sunan pick-up’lara ilgi hiç fena sayılmaz. Her geçen gün trafikte bolca karşılaştığımız binek modellere gerek kabin, gerek sürüş açısından daha da yaklaşan bu segmentte her marka, pastadan daha fazla pay almak için çeşitli özellikleriyle öne çıkıyor.
Isuzu’ya baktığımızda bu durumun kaput altında sağlandığını görüyoruz. ÖTV tüm pick-up’lara alış fiyatında cazibe katıyor fakat bu gibi araçlarda püf noktası MTV. Gücünü iki aksa aktaran modellerde ocak ve temmuz ayında ödenen vergi çok cep yakmıyor ancak 4x4 seçeneğini işaretlediğinizde motor hacmine göre binek araçlarla aynı bedeli ödemeniz gerekiyor.
Piyasaya baktığımızda 2200, 2300, 2400, 3000 cc ve üzerinde üniteler görüyoruz ki bu da yıllık 6 bin TL’den fazla vergi demek. D-Max, geçirdiği makyaj operasyonu öncesinde 2.5 litrelik motoruyla rekabet ettiği makinelerle aynı kaderi paylaşıyordu fakat Isuzu, 1900 cc ile bir alt dilimde kalabilen DDI Blue Power motoru ile kullanıcılara hem gerekli gücü, hem de ciddi bir vergi avantajını aynı anda sunmayı hedefliyor. Asıl soru şu: Isuzu, D-Max ile bu avantajını “gole” çevirebilmiş mi?