Ford Ranger 2.2 TDCi

Yazı: Emrecan Yıldırım

Yeni Ford Ranger tanıtıldı

2015 yılında Avrupa’nın en çok satan pick-up modeli olan Ford Ranger, yenilenen tasarımı, gelişmiş teknolojik donanımları ve bir önceki modeline göre yakıt tüketiminde %17’ye varan iyileşme gibi iddialı özellikleriyle satışa sunuldu.

Geçtiğimiz hafta lansmanında yer aldığımız yeni Ranger’ın direksiyonuna da geçme fırsatımız oldu. Bunu size aktaracağız ama öne aracı biraz yakından tanıyalım.

Sınıfının en güvenli pick- up modeli

Bu sınıfta çok konuşulmasa da güvenlik Ford’un olmazsa olmazlarından. Daha çok binek modelleri için telaffuz edilen çarpışma test sonuçları yeni Ranger’ın en büyük silahlarından biri olarak görünüyor ve Euro NCAP testlerinden sınıfının tek 5 yıldız alan modeli başarısıyla bunu kanıtlıyor. Yani yeni Ford Ranger sınıfının en güvenli aracı olarak pick-up sınıfına yeni bir standart getiriyor.

Motor seçenekleri

Yeni Ranger 2.2 ve 3.2 lt’lik iki dizel motorla satılıyor. 2.2 lt’lik TDCi 160 bg gücüyle, eski modele göre 10 bg’lik bir güç artışıyla geliyor ve XLT donanımıyla alınabiliyor. Diğer motorsa 5 silindirli, 200 bg güç ve 470 Nm tork üreten 3.2 lt’lik ünite. Bu motor iki ya da dört çeker olarak alınabilirken, 6 ileri manuel ve otomatik şanzıman seçeneklerinden birini tercih edebiliyorsunuz.

2.2 lt’lik motor 4x2, 4x4 ve yine otomatik ya da manuel şanzımanla alınabiliyor. Bu motorun ortalama yakıt tüketim değeri 6.8 lt/100 km’yken, otomatikte 7.8 lt/100 km olarak görünüyor. Bu değer tüketimde %17 oranında bir azalma olduğu anlamına geliyor. 3.2 lt’lik motorsa 100 km’de ortalama 8.9 lt yakıt tüketiyor.

Üst düzey teknolojiler

Yeni Ranger sadece güvenliği ve motorlarıyla değil, binek otomobillerde gördüğümüz bağlantı teknolojileriyle de sınıfında fark yaratıyor.

Ford SYNC2, 8” Renkli Dokunmatik Ekran, Geri Görüş Kamerası, Çift Ekranlı Renkli ve Fonksiyonel TFT Gösterge Paneli gibi teknolojileri yeni Ranger’da alabiliyorsunuz. Bunun dışında Ön ve Arka Park Asistanı ve standart Elektronik Stabilite Kontrol sistemi, Yokuş kalkış desteği, eğin iniş kontrol sistemi, devrilme kontrol sistemi ile römork savrulma kontrol sistemi gibi sürücü destek ve güvenlik sistemleri de araçta sunuluyor.

Ranger 800 mm’ye kadar su geçiş derinliğine sahip ve gövde yüksekliğinin 230 mm olması arazi kullanımında büyük rahatlık sağlıyor. 28 derecelik yaklaşma ve yine 28 derecelik uzaklaşma açıları da aracın arazi şartlarında zorlanmamasını sağlıyor.

Ranger'ın fiyatları

Yeni Ford Ranger 89.000 TL’den başlayan fiyatlarla satılıyor. Tam liste şu şekilde:

2.2L TDCi 4x2 6 İleri Manuel XLT 89.000 TL

2.2L TDCi 4x2 6 İleri Otomatik XLT 91.000 TL

2.2L TDCi 4x4 6 İleri Manuel XLT 97.000 TL

2.2L TDCi 4x4 6 İleri Otomatik XLT 99.000 TL

3.2L TDCi 4x4 6 İleri Otomatik Wildtrak 117.000 TL

Peki aracın sürüşü nasıl?

Yeni Ranger’ı kullanıyoruz. 

Sürüş

Yeteneklerini görme fırsatı bulduğumuz araç 2.2 litrelik motor hacmine sahip 160 bg’lik, otomatik vites ve 4x4 versiyonuydu.

Lansmanda öncelikle off-road parkuruna çıktık. Off-road parkuru aracın limitlerinde bir parkur değildi. Amaç sadece yapabileceklerini görmek olduğu için limitlerinin altına tasarlanmıştı. 32 derecelik bir eğim açısına sahip yolda aracın sağ tarafı yere, sol tarafı gökyüzüne bakarken de sorunsuz ilerleyebileceğini gördük. Devrilmeye karşı da elektronik sistemler ve sensörler algıladığı zaman bu duruma müdahale edebiliyor. Böyle bir eğimde gerçekten 2 teker üzerinde gidiyormuşsunuz gibi de hissediyorsunuz. 

25 derecelik bir yokuşta aracı durduruyoruz. Yaklaşma ve uzaklaşma açısı oldukça yeterli görünüyor. Yokuş kalkış destek sistemini test ediyoruz ve hiçbir sorun gözlemlenmiyor. Aynı yokuşu inmek istediğinizde ise "eğim iniş kontrol sistemi"ni devreye sokarak aracın kendini en güvenli şekilde indirmesini sağlayabiliyorsunuz. Bu daha önce üst düzey SUV’lerde olan bir özellikti.

Araçta aslında bizlerin binek otomobillerden alışkın olduğu ama pick-up diline başka şekilde yansıyan modlar var: 2 çeker, 4 çeker ve 4 low (4L). Arazi ve off-road şartlarında 4L ve elektronik diferansiyel kilidini kullanmanız öneriliyor. 120 km hıza kadar 2 çeker ve 4 çeker arasında geçiş yapabiliyor fakat 4Low'a almak için aracı durdurup boşa almanız gerekiyor.

Off-road dilinde fil ayağı denilen bölümde aracın zıt lastikleri çukura düşüyor ve diferansiyelin havada kalan lastikleri nasıl kurtardığını deniyoruz. Diferansiyel kilidi güzel çalışıyor ve 1-2 saniye sonra aracı gömüldüğü yerden çıkarıyor. Dışarıdan bu elektronik diferansiyel kilidinin sesini oldukça fazla duyuyorsunuz; bu bizim gibi otomobil severler için keyifli bir detay.

Sonrasında 80 cm'lik bir suya dalıyoruz, ilerliyoruz, burada suya girerken dikkatli olmak gerek zira ön tamponu sürtebiliyorsunuz. Bunun dışında kaputun üstüne kadar, yoğun bir şekilde sıçrayan suya rağmen hiçbir sorun yaşamadan yolumuza devam ediyoruz. 

Sırada kaya geçişi var. Öncelikle lastik kesilir mi bir yere darbe gelir mi diye tereddüt ediyorsunuz açıkçası ama aracın verdiği güven ile ilerliyoruz. Burada dikkatli ve yavaş olmak zorundayız çünkü gerçekten sert kayalar var. Buradan da sorunsuz ilerliyoruz. Ön taraftan çok arkanın sönümlemesini daha çok seviyorum. Süspansiyon bunun gibi zor şartlarda bile son derece başarılı bir iş çıkartıyor. Yeni Ranger arazi şartları için gayet uygun ve yeterli bir araç olduğunu kanıtlıyor.

Gelelim şehir içi kullanımınıza.

Öncelikle şunu belirtmek istiyorum, benim gibi binek otomobil alışkanlıklarınız yoğunsa burada direksiyon çok başka bir dünya olarak karşınıza çıkıyor. Çünkü turu biraz fazla. O yüzden ilk çevirdiğiniz aracın hızlı bir şekilde tepki göstermemesine alışmanız gerekiyor. Elektrik destekli direksiyon da üstüne eklenince sürüş esnasında his beklemeniz biraz yersiz oluyor. Düz yolda giderken 4 çekere aldığınızda direksiyon biraz sertleşiyor, arazide 4 low'a aldığınızda daha da ağırlaşan direksiyon bu hissizlik durumunu birazcık kapatmaya çalışıyor. Tabii yolda 4 çeker bir araçla gittiğiniz bilinci ile virajlara güzel girmek istiyorsunuz fakat altınızda neredeyse 2 tonluk bir araç olduğunu unutmamak gerek. Yine de gerekli yönlendirmeler yapıldığı takdirde yol dışına çıkma gibi bir isteği yok Ranger'ın. Karyola misali virajlarda bir oraya bir buraya yattığını da hissetmedim. Böylesine iri ve ağır bir araca göre yeterli bir tutunma gösterdiğini söylebilirim.

Ford’un alışık olduğumuz tork konvertörlü şanzımanında, motor ile bir uyuşmazlığını gözlemlemedim. Düz yolda istediğiniz zaman fazla devir çevirmenizi de sağlayan şanzımanda çok kısa denecek bir gecikme elbet mevcut. 4L modunda, zorlu şartlarda da üzerine düşen her şeyi eksiksiz yerine getirdiğini söyleyebilirim. Şehir içi kullanımlarda ise aracı 2 çeker konumuna alırsanız şanzımanın daha da uysallaştığını görebiliyorsunuz.

Kabin

Direksiyonda derinlik ayarı maalesef yok, doğru konumu bulmakta biraz zorlanabiliyorsunuz. Onun dışında küçük eşyalarınızdan ziyade her türlü eşyalarınızı koyabileceğiniz gözler kabinde mevcut. Görüş açıları iyi, A sütunu bir rahatsızlık vermiyor. Aynaların boyutundan dolayı zaten çok güzel bir görüş sağladığı da aşikar.

Kokpitte çok fazla ticari araçta hissettirecek detay yok ama bu çok da kaliteli bir kokpitte olduğunuz anlamına gelmiyor, en nihayetinde bu bir pick-up.

Ortadaki multimedya ekranı büyük, kullanışlı ve güzel. Aynı zamanda Ford’un diğer modellerinde gördüğünüz gibi Sync2 sistemi var ve sesli komut sistemi gibi her türlü işlevi sunuyor. Hız göstergesinde ortadaki analog ibre hızı gösterirken sağına ve soluna çok yönlü renkli TFT ekranları yerleştirilmiş. Klasik Ford mavisi detaylara yer verilmiş.

Vitesi manuel konuma aldığınızda km göstergesinde yer alan dijital ekranda devir saatini gösteriyor. Ticari dediğiniz bir araçta böyle bir göstergeye bakıyor olmak sevindirici. Hız sabitleyicisi en az bir binek otomobil kadar kullanışlı. Vites düşürseniz dahi sabitlediğiniz hızdan caymıyor devir arttırıyor.

Genel test boyunca gözlemlediğim yakıt tüketimi 10 litre gibiydi. Sürekli araç değiştirdik, her araç her yere gitti geldi ve birçok kişi tarafından kullanıldı. Off-road için çıktığım araç da, düz yol için çıktığım araç da bu civarlarda ortalamaya sahipti. Bu da Ranger’ın çok savruk olmadığı, hatta arazi kullanımı göz önünde bulundurulduğunda tutumlu bir araç olduğunu gösteriyor.

Sonuç

Ranger bu segmentin en iyilerinden biri konumunda.

Güvenliği, teknolojileri, tutumlu motorları ve binek otomobilleri aratmayan kabiniyle hemen hemen her ihtiyaca karşılık veriyor.

Rakipleri karşısında neler yapacağını yakın zamanda göreceğiz…