Makyaj öncesi model ile yeni D-Max’i yan yana getirdiğinizde farkları seçmeniz biraz zaman alabilir. Ancak bu minik detaylar, Isuzu amblemli modele çok daha dinamik ve şık bir hava katmış.
Alt köşelerine gündüz sürüş LED’leri iliştirilen ön farlar, göze çarpan ilk detay. Eskiden ızgara ile hizalı olan aydınlatma grubu, artık sadece %50’lik bir bölümü tarıyor ve tampondaki bir çentik ile bu parçadan ayrılıyor. Biraz daha aşağı indiğimizde tamponun alt kısmında da keskin çizgilerin kullanıldığını görebiliyoruz. D-Max’e yeni bir karakter katan detay ise bence sis farları. Bana Japon üreticinin logosunu andıran (iki sis farı bölümünü yan yana getirin, ne demek istediğimi anlayacaksınız) çerçeveler, tampon köşelerinde genişliği vurgularken yeni D-Max’i daha “şehirli” yapmak için uğraşıldığını kanıtlıyor.
Izgara ve sis farı çevresindeki krom detaylar, profilden baktığımızda kapı kollarında, ayna kapaklarında ve basamak üzerinde kendini gösteriyor. Tavan rayları, kaslı çamurlukları, şahsen şık bulduğum 18” çaplı jantları ve yatak bölümü üzerindeki takla barı ile amacını belli eden D-Max bu açıdan diğer birçok pick-up modeli ile aynı.
Benzer durum, arka kısım için de geçerli. Aslında üreticilerin burada yapabileceği çok şey yok. Far tasarımı, kasa kapağı yüzünden özgün olmaya pek de izin vermiyor. Yine de D-Max’in stop grubunu özellikle gece beğendiğimi söylemeliyim. Bu arada krom detayların kasa kapağında ve tamponda kendini gösterdiğini belirtelim.
Yatak bölümü, sadece test aracımız gibi V-Cross modellerinde havuz ile kaplı. Bu bölgenin genişliği davlumbazlar arasında 1120, duvarlar arasında 1530 mm. 465 mm’lik yükseklik ise kayar kapak opsiyonuyla en derin noktada oldukça düşüyor. Bagajın taban uzunluğu ise 1552 mm. Kısacası D-Max, yükleme hacmi açısından rakiplerinden çok az da olsa geride.