Bir Mini’yi Mini yapan özelliklerin başında ne gelir? Herşeyden önce sürüşü tabii. Bu artık öyle bir olgu haline geldi ki kötü sürüşü olan bir Mini modeli düşünemiyoruz. Dolayısıyla burada da beklentiler yüksek ve hiç de hayal kırıklığına uğramıyoruz.
Countryman şasi yerleşiminden dolayı yani lastiklerinin otomobilin kenarlarında konumlandırılmasından dolayı hatchback modellerin o go-kart vari sürüş karakterinin bir benzerini sunuyor. Çok anlık tepkiler veriyor ve çevik.
Sabit hızda ve düzgün zeminli yollarda gayet sakin bir sürüşü var. Sallantılar yok, gereksiz hareketler yok. Stabilite çok iyi, tutuşsa her zamanki gibi mükemmel. Ancak darbe emişi gibi ikincil sürüş olarak adlandırdığımız konularda özellikle arka süspansiyonun emiş konusunda sıkıntı yaşattığını görüyoruz. Fazlasıyla zıplatıyor. Bunun nedeni amortisörlerin çalışma aralığının fazla kısa olması. Bunun dışında ön tarafın tutuşu oldukça başarılı, otomobili viraja doğru attığınızda izinden çıkmıyor ve arka taraf da onu takip ediyor. Dört çeker sisteminin etkisi burada daha da iyi hissediliyor. Arka taraf kopma noktasına geldiğinde tutunmaya devam ediyor ve otomobil çizgisini genişleterek virajın dışına doğru yol alıyor.
Çekim günü Karadeniz kıyılarına doğru yol aldık, amacımız bir toprak zemin bulup burada denemekti Coutryman’i. Ulaştık da bu amacımıza. Çok bozuk olmayan bir zeminde iyi bir tempo tutturduk ve buradaki tepkilerini denedik otomobilin.
Bunu merak ediyordum çünkü Countryman bildiğiniz gibi Mini’yi WRC macerasında temsil eden otomobil. Yani bir zamanlar Evo’ların, Subaru’ların yaptığını yapıyor da diyebiliriz.
Ancak bu denememizde bir sorun oldu. Arkada oturan ve çekimimizde bizlere eşlik eden arkadaşımız tempo yükselmeye başladığında kısa amortisörlerin kurbanı oldu ve sürekli bir şekilde kafasını tavana vurmaya başladı ve bu keyfimizi bırakmak zorunda kaldık.
Arka taraf o kadar çok zıplıyordu ki bazı noktalarda otomobilin lastikleri zeminle teması kaybetti, bu stabilitenin bozulması anlamına geliyordu. Bu gibi durumlarda arka taraf yere düştüğünde tekrar zıplar ve ağırlığın anlık olarak yön değiştirdiği için birçok düzeletme gerektirir. Neyse ki direksiyonun tepkileri bu durumda çok işe yarıyor. Oldukça hassas ve en küçük kaymayı bile hissedebiliyorsunuz. Ayrıca sistem hızlı olduğu için de en ufak bir harekette şasi buna tepki veriyor. Bu özellikler WRC’de yarışan bir otomobilin yol versiyonundan beklediğimiz türden.
Bozuk zeminlerde gövde kontrolü biraz daha iyi olabilirdi. Düzgün zeminli yollardaysa Mini yüksek gövdeye rağmen yatma açılarının önüne iyi bir şekilde geçmeyi başarmış. Otomobil frenajda çok yatmıyor, yanal kuvvetler karşısında beklediğim kadar çok eğilmiyor.
Dört çeker sistemi
Açıkçası sistemin yararını sadece küçük tepeceğe çıkarken gördüm diyebilirim. Hatta tepeye çıkarken ortada durdum ve kolayca yeniden kalkabildim. Countryman bu durumda bile lastiklerini boşa döndürmedi.
Sistem sürekli dört çeker prensibini taşıyor. Elekromanyetik orta diferansiyel gücü arka ve ön aksa dağıtıyor ve normal şartlarda gücün yüzde ellisi arka lastiklere iletiliyor, gerekli olduğu zamanlarda bu oran yüzde 100’e kadar çıkabiliyor.
Önde MacPherson, arkadaysa çok noktadan bağlantılı süspansiyon sistemiyle birleştiğinde Countryman beklediğinizden daha iyi bir iş çıkartıyor bozuk zeminlerde. Sadece, bazı noktalarda gövde yüksekliğinin yeterli olmadığını düşünebiliyorsunuz çünkü altını kolayca sürtebiliyor. Ama ben zaten Coutryman alıcılarının bu tip noktalara çok takılacağını sanmıyorum çünkü tahminen satılan otomobillerin yüzde 97’si ömrünü asfaltta geçirecektir.
E durum böyle olunca o zaman ne yapayım önden çekişi diyebilirsiniz. Böyle düşünüyorsanız Mini size önden çekiş opsiyonu da sunuyor, hem de Cooper S versiyonunda da alabiliyorsunuz bunu.
Versiyondan konu açılmışken yenilenen Mini hatchback’de ilk olarak kullanılmaya başlanan 1.6 litrelik turbo motor artık 184 bg güç ve 240 Nm tork üretiyor. Üstelik kickdown’da torkunuz 260 Nm’ye çıkıyor. Bu güç Counrtryman için çok yeterli ve otomobile her devirde iyi bir esneklik sağlıyor. ancak otomatik şanzıman burada da tembel ve ağır hissettiriyor. Gaz tepkisi de aynı şekilde, pedalın ilk bölümü ölü gibiyken sonrasında tepkisinin iyileşmesi viraj içinde ince ayar yapmayı zorlaştırıyor ve istediğinizden fazla gaz vermek zorunda kalıyorsunuz.
Diğer seçenekse Cooper Countryman. Yani dizel versiyonu getirilmiyor Türkiye’ye. Sadece iki benzinli versiyon var. Bu iki model arasında teknik özelliklerde yazılı olan uzunluk farkı (Cooper 4097 mm, Cooper S 4110 mm) tampon tasarımından kaynaklanıyor, düşündüğünüz gibi dört tekerlekten çekiş sisteminden değil.