Kabin de yine dış tasarım gibi gelenekselci tavrını sürdürüyor. Düz tasarlanmış kokpit ve basit çizgiler gövdenin bir devamı gibi. Oturma pozisyonu bugünek adar kullandığımız tüm otomobillerden daha dik ve iyi bir görüş sağlıyor. Yolcu koltuğunun önünde yer alan tutunma barı yine eski G Sınıfı’ndan alan bir özellik ve makyajlı versiyonda aynen kullanılmaya devam ediyor.
Orta konsolda üç adet kilitli diferansiyel ayar düğmesi yer alıyor; bu da bir diğer G Sınıfı geleneği olmasının yanında sürücüye müthiş bir güven katıyor. Arazi kullanımında her şeyi yapabileceğinizi düşünüyorsunuz bu düğmelere bakınca ve gerçekten de buna benzer şeyler oluyor diyebiliriz.
Kabindeki en büyük yenilik tüm gösterge paneli ve orta konsolun baştan tasarlanmış olması olarak gösteriliyor. Mercedes’in diğer modellerinden tanıdığımız parçalar burada kullanılmış ve bu G Sınıfı’nın kabinine daha modern bir hava katmış. Özellikle konsolun üst kısmında yer alan ekran A ve B modellerinden tanıdığımız bir donanım. Alt kısımdaki COMAND sisteminin ayar düğmeleri de aynı şekilde G Sınıfı kullanıcıları için yer verilmiş.
G350’ye bindiğinizde pek de beklediğiniz gibi geniş bir kabin bulmuyorsunuz. Köşeli tasarımdan dolayı hacmin etkili kullanıldığını düşünebilirsiniz ama ön camın koltuklara ne kadar yakın olduğunu gördüğünüzde çok şaşırabilirsiniz. Aynı şekilde baş mesafesi de çok başarılı değil, koltuğu en düşük seviyeye aldığınızda bile başınız tavana fazla yakın kalıyor, bu da arazi kullanımında sorun teşkil ediyor. Ayrıca ideal sürüş pozisyonunu ayarlamak için koltuğu biraz geri itmek istediğinizde kısıtlı bir ayar seçeneğine sahip olduğunu görünce şaşırabilirsiniz. Benim gibi uzun boylu sürücüler kendilerinden taviz vermek zorunda kalacaklar G350’yi kullanırken.
Arka koltuklarda diz mesafesi bu boyutlarda bir araç için tatmin edici değil. Eğer uzun boylu bir sürücü kullanıyorsa dizleriniz ön koltuğa temas etmeden yolculuk edemiyorsunuz ne yazık ki. Bunlar dışında cam açma düğmelerinin kapı kolunun üstünde kalması kullanımını zorlaştırıyor, yerleşimleri ergonomik değil.
Bu gibi sorunların dışında kabinin başarılı olduğu noktalar da yok değil. Malzeme kalitesi gayet iyi, aynı şekilde işçilik de öyle. Bagajın sonsuz bir hacime (1279 litre, koltuklar katlanınca 2251 litre) sahip olması G Sınıfı’nın en büyük özelliklerinden biri. Görüş açılarının diğer arazi araçlarına göre hayli iyi olması köşeli tasarımın bir getirisi. Üstelik yedek lastiğin bagajda olması görüşü beklediğiniz gibi kısıtlamıyor.
G350’nin kabini de dış tasarımın gibi retro özellikleri modern dokunuşlarla harmanlıyor ve kullanıcısına nasıl bir araçta olduğunu hatırlatıyor. Aslında beklediğimiz gibi diyebiliriz: Kaba, geleneklerine bağlı ve kusurlarla dolu...