Mercedes-Benz CLS63 S-AMG

Kabin

Tüm hızlı, lüks sedanlara gibi CLS’nin kabini de çok sportif değil. Burada herşey lükslük kavramı üzerine odaklanmış. Yumuşacık deri koltuklar, piyano siyahı orta konsol kaplamaları, analog saat (IWC marka), kocaman bir ekran ve olağanüstü bir işçilik kalitesi sizleri bekliyor. CLS’den dört noktalı emniyet kemerleri ya da karbonfiber kaplamalar gibi ekstrem oyuncaklar beklemeyin; onun işi siz hızlı giderken sırtınıza masaj yapmak, araçta dört kişi bile olsa performanstan ödün vermemek üzerine kurulu. Yani Bentley Continental Flying Spur gibi modelleri kendine rakip görüyor diyebiliriz.

Kalite kokusu kapıyı açar açmaz suratıma vururken, direksiyonun üzerinin Alcantara kaplı olması yüzümü güldürüyor. Bu güzel bir detay. Koltuğa oturup ayarımı yapmaya başlıyorum ve ideal pozisyonumu hemen hafızaya alıyorum. Sürüş pozisyonu olabildiğince alçak ve iyi bir yerleşime sahip. Tavan alçak olduğu için görüş E63 AMG ile kıyaslandığında biraz dar ve kaskınız varsa başınızın tavana vurması an meselesi.

CLS’nin kabini performans verilerini göz önünde bulundurduğunuzda genel olarak oldukça sakin ve sade ancak vites kolunun etrafında bulunan dört buton altınızda nasıl bir otomobil olduğunu hatırlatıyor. En üstte bulunan yuvarlak buton şanzımanın modlarını kontrol etmeyi sağlıyor. C (Controlled Efficiency), S (Sport), S+ (Sportplus) ve M (Manual) istediğinizi şekilde otomobili kullanmanızı sağlıyor. C modunda start/stop sistemi devreye giriyor ancak bunu pistte kullanırken aktive etmenin bir anlamı yok. Ayrıca vites geçişleri daha yumuşak ve erken şekilde gerçekleştiriliyor, kısacası ‘C’ tam şehir içi kullanım için uygun bir mod. Diğer modlarda start/stop sistemi devreden çıkıyor. S’de vites geçişleri hızlanırken (%25 daha seri), S+’da geçişler S’ye göre %25 daha hızlanırken ESP kısmen kapatılıyor, M ise en hızlı (S+’den %25 hızlı) vites geçişlerine (100 milisaniye) imkan verirken, bu modda vites düşürmeler tamamen manuel şekilde gerçekleşiyor. Bu ayarlarda aynı zamanda direksiyon sisteminin destek seviyesi de ayarlanıyor.

İkinci sıradaki buton 3 kademeli ESP’nin ayarını yapmanızı sağlıyor. ESP Off, ESP Sport ve ESP On. Sport seçeneğinde sistem belirli bir açıda kaymalara izin verirken tamamen kapatmak için uzunca bir süre düğmeye basılı tutmalısınız.

Üçüncü düğmenin üzerindeki amortisör grafiği ne işe yaradığını anlatmaya yetiyor. AMG Ride Control adı verilen aktif süspansiyonların da üç farklı ayarı var ve Comfort, Sport ve Sport+ modu amortisörler için de geçerli. Comfort’ta gayet yumuşak ve konforlu bir ayar söz konusuyken, Sport modunda amortisörler yüzde 40 daha sert hale geliyor. Sport+ modu daha çok pist kullanımı için geliştirilmiş ve bu modda özel kontrol algoritmaları pist üzerindeki kullanıma göre amortisörlerin sertliğini ayarlıyor. Kısacası bugün daha çok Sport+ modunda kullanıyor olacağım CLS’yi.

Tüm bu ayarları yapmak zor gibi görünse de Mercedes işleri çok daha basite indirgemek için en alta, üzerinde AMG yazan bir düğme yerleştirmiş. Bu düğme yukarıda anlattığımız tüm ayarları kombine ederek hafızaya almanıza yarıyor. Böylece her piste çıktığınızda tekrar ayar yapmak zorunda kalmıyorsunuz. Güzel ve pratik düşünülmüş bir detay, ayrıca AMG yazan bir düğmeye basmak da oldukça keyifli. 

Kaliteli, karizmatik, pek de sportif özellik barındırmayan ama hızlı bir otomobil kullandığınızı hissettiren bir kabine sahip CLS. Belki pistte olmasaydık daha detaylı bilgiler de verirdik ama artık piste çıkma zamanı geldi, sizce de öyle değil mi?