SEAT Leon Cupra

  • SEAT Leon Cupra - 1
  • SEAT Leon Cupra - 2
  • SEAT Leon Cupra - 3
  • SEAT Leon Cupra - 4
  • SEAT Leon Cupra - 5
  • SEAT Leon Cupra - 6
  • SEAT Leon Cupra - 7
  • SEAT Leon Cupra - 8
  • SEAT Leon Cupra - 9
  • SEAT Leon Cupra - 10
  • SEAT Leon Cupra - 11
  • SEAT Leon Cupra - 12
  • SEAT Leon Cupra - 13
  • SEAT Leon Cupra - 14
  • SEAT Leon Cupra - 15
  • SEAT Leon Cupra - 16
  • SEAT Leon Cupra - 17
  • SEAT Leon Cupra - 18
  • SEAT Leon Cupra - 19
Teknik Özellikler Detaylı teknik özellikler
Olduğundan çok daha hızlı hissettiren performans- Mekanik tutuş
Tasarımı standart modelden farklı değil- Direksiyon tepkisi
149.000 TL
Motor:
1984 cc, 4 silindir, turbo, 265 bg 5900-6400 d/dak, 350 Nm 1700- 5600 d/dak
Performans:
250 km/s Maksimum hız, 5.9 sn 0-100 km/s hızlanma
Şanzıman:
6 ileri otomatik, önden çekiş
Ortalama tüketim:
6.6 lt/100 km, 154 g/km CO2
Boş Ağırlık:
1346 kg
Güç/ağırlık oranı:
Ton başına 197 bg
Boyutlar U/G/Y:
4271 / 1816 / 1435 mm
Değerlendirme:

Seat’ın kompakt hatchback sınıfındaki Cupra modeli herhalde daha önce bu kadar ses getirmemişti. Nedenini, takip edenler biliyordur muhtemelen. Leon Cupra, Almanya’nın ünlü Nürburgring Pisti’nde önden çekiş rekorunu kırdı ve bu olay hiç olmadığı kadar hem markadan hem de modelden söz edilmesini sağladı. 7:58.12’lik derece önceki rekortmen Renault Megane Trophy’den hızlı olmasının yanında Leon böylece pistte 8 dakikanın altına inen ilk önden çekişli olma unvanını da ele geçirdi.

Tabii daha sonra Renault rekoru geri aldı Leon’dan ama bu rekabet bile Cupra’nın pazarlaması için son derece iyi sonuçlar verdi. İspanyol üretici hemen hemen her yerde bu rekordan söz ediyor ve dereceyi kıran otomobilin birebir aynısını Sub8 Edition adı altında alabiliyorsunuz. Bizler bu versiyonu değil standart Cupra’nın 265 bg’lik versiyonunu kullandık.

Tasarım olarak çok da etkileyici bir otomobil olduğunu söyleyemeyiz Cupra’nın. Hatta gücü ve performansına baktığınızda son derece masum göründüğünü konusunda herkes hemfikir. Şahsen bu tip otomobillerde tasarım olarak biraz özel eklemeler olması gerektiğini düşünüyorum. Neden diye soracak olursanız, rekor kıran bir otomobil kullanıyorsam bunun bilinmesini ve benim bunun farkında olduğumun anlaşılmasını isterim. Nedeni tamamen bu…

Renault Megane Trophy ya da rekor kırmamış olsa da Ford Focus RS bunun için güzel örnekler. Ancak Leon böyle bir yaklaşım sahip değil. Otomobili incelediğinizde sadece ufak birkaç detayda Cupra’ya özgü tasarımlara rastlıyoruz. Önde büyük bir farklılık yok, agresif tampon tasarımı FR modellerinde de aynı şekilde uygulanıyor. Izgaradaki Cupra logosu da güç hakkında ipucu verse de çok şey açıklamıyor.

19 jantlar biraz olsun kendini gösteriyor ama yeterli değil. Arkada da Seat’ın iki adet oval egzoz çıkışı ve küçük bir difüzör yerleştirdiği gözlerde kaçmıyor. Tüm bunlar ‘dünyanın en hızlı önden çekişli otomobili’ unvanını alan bir otomobil için çok şey ifade etmiyor. Bir Focus RS Mk II gibi dışa vurumcu, ‘ben buradayım, bana bakın’ diyen bir yaklaşımdan eser yok. Bu elbette ki bilinçli yapılmış bir hamle ama dediğim gibi kullanıcılar bundan çok hoşlanmayabilir.

Üstelik aynı şey kabinde de devam ediyor. Standart bir Leon’un üzerine spor koltuk, spor direksiyon ve alüminyum pedal eklenmiş hali gibi duruyor burası. Gösteriş, kullanıcıyı etkilemeye çalışmak, özel bir otomobil kullandırdığını hissettirmek gibi bir gayeyle yaklaşılmamış buraya. Seat sanki ‘ben görselliğe değil teknik özelliklere önem veririm’ der gibi bir otomobil tasarlamış.

Koltukların destekleri ve kalitesi bir hayli iyi bu arada. Sürüş pozisyonu da fena sayılmaz, biraz daha aşağıda olabilirdi. Kalite anlamında burası pek de Golf’ü aratmayan, Premium hissettiren bir kabin. Malzemeler kaliteli, işçilik olabildiğince iyi. Tabii böyle bir otomobilde bunlar ne kadar önem arz ediyor, orası tartışılır.

Peki tasarımı ve kabiniyle çok etkileyici olmayan bu otomobilin sürüşü nasıl?

Sürüş

Leon’da Volkswagen Grubu’nun birçok modelinde yer alan MQB platformu kullanılıyor, yani yürüyen aksam Golf, A3 ve Octavia gibi modellerle aynı…

2.0 lt’lik, EA888 kodlu güç ünitesi direkt enjeksiyon sistemine sahip ve 265 bg güç, 350 Nm tork üretiyor. Bu motorun 290 bg üreten versiyonları da bulunuyor. Seat, Cupra’nın Golf GTi’dan daha hızlı bir otomobil olması için bu şekilde bir yola başvurdu ve Ring’in en hızlısı olarak bunun hakkını verdi. Tabii Golf’ün R versiyonu da üretiliyor ama bu bambaşka bir konu, çünkü burada önden çekişten bahsediyoruz.

Böylesine güçlü modellerde bazı markaların mekanik kilitli diferansiyel ya da farklı ön süspansiyon tasarımları olduğunu biliyoruz, Seat da bunun için Leon Cupra’da XDS elektronik kilit kullanıyor. Bu temel olarak virajın içinde bulunan lastiğe fren uygulayarak mekanik kilidi taklit eden bir sistem.

Son derece sert süspansiyonlar Cupra’nın tutuşu elbette ki iyi. Yüksek hızlarda viraja girdiğinizde iyi bir şekilde çizgisine oturuyor ve burnunu iç kısma yapıştırıyor. Ancak bunun için kendinizi hazırlamanız gerekiyor. Yüksek hızı olduğu gibi viraja taşımak istediğinizde otomobil önden kaymaya başlıyor, bunun için ön aksı manipüle edip, viraja hazırlamanız gerekiyor. Küçük bir lift off ya da ön lastiklerin tutuşunu artıracak frene kısa bir dokunuş bunu yapacaktır. Bunu yaptıktan sonra XDS elekronik diferansiyel kilidi görevini son derece iyi bir şekilde yapmaya başlıyor ve çekişi olabildiğince artırıyor. Yine de viraj öncesindeki bu hazırlık aşaması, onun viraj içinde ayarlanabilir olmasını sağlamıyor. Virajda direksiyon hareketi ya da ayağınızı gazdan kaldırdığınızda ağırlığın değişmesiyle ön kısmın açısının daralması gibi keyifli hareketler çok yapılamıyor Cupra’da. Bu tip bir şeyi de viraj öncesinde yapmalısınız. Kısacası Cupra mekanik tutuş limitleri yukarılarda olan ama virajlarda kendi bildiğini okuyan, sürücüsünün istediklerini çok uygulamayan, ‘elimdekilerle yetinmen gerek’ diyen bir sürüş tarzı sunuyor. İlginç, çünkü aynı şasiyi kullanan ve son jenerasyonunda çok daha ehlileştirilmiş bir hale gelen Golf GTi bile Cupra’dan daha çok iletişime geçiyor. Bunun yanında GTi’da kapatılmayan ESP’nin, Cupra’da tamamen devreden çıkabiliyor oluşu güzel bir detay.

Orta konsolda bulunan damalı bayrak logolu butona bastığınızda otomobilin Cupra moduna geçiyor ve gaz tepkisi ile direksiyon ağırlığı değişiyor. Ayrıca Launch Control sistemini de devreye alabiliyorsunuz. Cupra modu, özellikle standart modda biraz yumuşak hissettiren direksiyon için önemli bir detay. Direksiyon demişken… Böylesine hızlı ve iddialı bir otomobilde biraz daha geri bildirim veren bir sistemin kullanılmasını beklerdik açıkçası. Yolda olup biteni sunan, sizi yola bağlayan ve Cupra’yı kullanmayı tutku haline getirecek bir direksiyondan eser yok. Bunun yanında hızlı olması otomobilin çevik hissettirmesinde en büyük rolü oynayan detaylardan.

Motor son derece canlı hissettiriyor ve her devirde gereğinden fazla güç hissediyorsunuz. Ne var ki keyif veren bir ses duyulmuyor, sadece ruhsuz bir 4 silindirli motor ‘gürültüsü’ var, kendine has, karakterli bir motor sesi yok.

DSG her zamanki gibi efektif ve hızlı vites geçişleriyle dikkat çekerken manuel moddaki kullanımlarda beklediğinizden erken vites değişimleriyle kafa karışıklığı yaratıyor. Çünkü kırmızı çizgiye geldiğinde vites atacağım diye beklerken DSG 500 devir önce atınca bir anda iki vites birden atmış oluyorsunuz. En iyisi hiç manuel olayına girmeden sport modda kullanmak. Bu durum, direksiyonun keyifsiz hissiyle birleşince biraz tadınız kaçıyor açıkçası.

Tüm bunların yanında sert olmasına rağmen şehir içi sürüşlerde (19 inç jantlar nedeniyle) yeteri kadar konforlu oluşu ve yeterli kabin ve bagaj hacmi gibi detaylar Cupra’nın günlük kullanım için oldukça uygun bir otomobil olduğunu gösteriyor.

Sonuç

Leon Cupra son derece hızlı bir otomobil. Hatta beklediğinizden daha hızlı ama ruhsuz bir sürüş karakteri sunarak hayal kırıklığı yaratıyor. Bu efektif olmadığı anlamına gelmiyor, muhtemelen A noktasından B noktasına giderken Cupra ile birçok süper sporun canını sıkabilirsiniz ama bu gibi otomobillerde olay sadece hızlı gitmek değil, bunu yaparken sürücüyle iletişime geçebilmekten de geçiyor. 

Gücünü göstermeyen tasarımı, özel olmayan kabini ve karakter eksiğinden yoksun sürüşü… Leon Cupra’nın böyle bir paket sunacağını beklemiyorduk açıkçası. Belki de beklentiler çoktu ondan, bilemiyoruz… 

Cupra hızlı olma konusunda neredeyse rakipsiz olsa da iletişim eksikliği beklentilerin altında kalıyor. Belirgin bir şekilde ondan yavaş olan ama hissiyat anlamında farklı bir gezegende bulunan Renault Megane Trophy her daim Cupra’ya tercihim olacaktır…

Yazıyı değerlendir

Yorumlar

Facebook