Günümüzün standartlaşan otomotiv dünyasında heyecan verici bir otomobil kullanmak giderek hayal olmaya başladı. Ya da şöyle diyelim, heyecan verici modeller olsa da bunlar birbirlerine o kadar benziyorlar ki çok özel hissettirmiyorlar, hissettiremiyorlar. Ama bazı otomobiller o büyüyü bir şekilde yaşatıyorlar ve bunun arkasında çok iyi bir şekilde duruyorlar. Son zamanlarda kullandığımız otomobiller içinde bunu en iyi şekilde geçen ay yazısını paylaştığımız Peugeot RCZ R modelinde görmüştük.
Yeni nesil Golf GTi da bu otomobillerden biri olmaya aday. Aday diyoruz çünkü bugüne kadar okuduklarımız yedinci nesilin eskisine oranla biraz daha ehlileştirilmiş olduğu ve o vahşi tarafını kaybettiği yönünde.
2006 yılında beşinci jenerasyon Golf GTi’ın direksiyonuna ilk geçtiğimde zevkten kudurduğumu, aracın içinde heyecandan haykırdığımı hatırlıyorum. DSG şanzımanı, altı düz tasarımlı direksiyonu ve her virajda yan gitmek isteyen o şasisiyle GTi gerçekten çok keyifli ve zamanı için son derece gelişmiş bir otomobildi. Eğer karşımda duran kırmızı otomobil sürüş keyfi olarak biraz olsun ona yetişebiliyorsa (aslına bakarsanız daha sonra çıkan bir model olduğu için bu konuda çok daha iyi olması gerekir ama…) bu bile başarı sayılır.
Bakalım VW, bu büyülü formülü günümüze son jenerasyon GTi’a uyarlarken bir şeylerden feragat etmiş mi?
"Yedinci jenerasyon GTi, her zaman olduğu gibi heyecan verici sürüşüyle öne plana çıkarken, günlük kullanımına eskisine göre daha uygun olması da dikkat çekiyor"