MX-5’i oldum olası sevmişimdir. İlk jenerasyonunun Lotus Elan’a benzemesinden midir, saf sürüşe odaklanmasından mıdır bilmiyorum ama hep bir sempati duyduğumu söylemeliyim.
Mazda da benim gibi MX-5 severlerin ilgisinden ve talebinden haberdar olduğu için otomobilin temel özelliklerini bozmadan her jenerasyonda güncellemeler yapıyor. Üçüncü jenerasyon MX-5’in 2012 yılındaki son makyaj operasyonu da yine bu tarzda küçük güncellemeler içeriyor ve gelecek yıl piyasaya çıkacak olan tamamen yeni jenerasyondan önce yerinde müdahalelerde bulunuyor.
Her ne kadar ülkemizde hakettiği ilgiyi görmese de MX-5 saflığın peşinde olan sürücülerin tercihi olmuştur. Bugüne kadar 800.000’den fazla satış rakamına imza atarak dünyanın en çok satan spor otomobili unvanına sahip olan MX-5’in direksiyonuna geçiyoruz...