Aranızda Ford Fusion’ı hatırlayan var mı? Hayır, NASCAR’da yarışan şu sedan modeli değil, Ford’un Avrupa pazarında küçük MPV sınıfında, Fiesta üzerine geliştirdiği, tek hacimli otomobilden bahsediyoruz. Evet, tahminen bu tanımlamayı yapana kadar Fusion diye bir modelin varlığını unutmuştunuz değil mi?
Göze çarpmayan, amorf ve tuhaf görünen Fusion, belki fikir olarak başarılıydı ama satışlar öyle göstermiyordu, aynı şekilde hakkında söylenenler de. Rakiplerinden Opel Meriva’nın gölgesinde kalan bu otomobil ne sınıfının en dinamiği, ne en genişi ne de en yenilikçi modeliydi. Üstüne üstlük Meriva’nın esneklik şampiyonu olarak lanse edilmesi karşısında adeta ezilmiş, unutulan bir otomobil olarak kalmaya yüz tutmuştu. Öyle de oldu, Fusion unutuldu, belki de hiçbir zaman hatırlanmak istenmedi.
Ancak Ford böyle bir şeyin olmasına bir daha izin vermeyecek gibi görünüyor. Unutulan modeller, rakiplerinin gerisinde kalan otomobiller, heyecan vermeyen konseptler... Bunlar artık geride kaldı; Ford en basit aile otomobil üretse bile bunun heyecan verici olması için uğraşan, dinamik özellikleriyle öne çıkmasını sağlayan bir üretici olma yolunda hızla ilerliyor. Bu yeni B-Max’te de geçerli.
Kayarak açılan arka kapılarıyla adeta çığır açan B-Max’in tüm detaylarını inceliyoruz.