Peki bir otomobil alırken ilk baktığınız yer kapıları olur mu? Olmaz ama Meriva’da oluyor, olması gerek. Opel’in bu tasarım (daha çok fonksiyon diyelim) unsuruna bu kadar dominant bir rol vermesi cesur bir karar. Peki ters açılan kapıların avantajı nedir ve neden geleneksel kapılara tercih edilmişler?
Nedeni basit; ters açılan kapıların arka tarafa geçişi kolaylaştırıyor. Yani bir ebeveynseniz ve arkaya bir çocuk koltuğu yerleştirmek istiyorsanız bunu en kolay ters açılan kapılarla yapabilirsiniz. Böylece eğildiğinizde arka tarafınızda herhangi bir engel bulunmuyor ve rahat hareket ediyorsunuz. Ayrıca C sütunlarına monte edilen menteşelerden dolayı otomobilden indikten hemen sonra hiç adım atmadan arka kapıyı açabiliyorsunuz. Bu şekildeki bir kullanımda çocuğunuzla birlikte iki açık kapı arasında kalan ve Opel’in ‘Doğal Güvenlik Alanı’ olarak adlandırdığı alanda durmuş oluyorsunuz.
Akıllıca. Peki bu ters açılan kapılar yeni mi? Hayır, değil. 1961- 69 yılları arasında Lincoln, Continental modeliyle böyle bir tasarıma imza atmıştı. Modern otomobillerde çok tercih edilmemesinin nedeniyse tamamen güvenlik. Bu tasarımı barındıran, ilk akla gelen modern otomobillerden biri Mazda RX8 oluyor.
Opel güvenlik konusu üzerinde fazlasıyla mesai harcamış. Şöyle ki ‘Flexdoors’ adını verdikleri bu tasarımıın üzerinde 2005 yılından beri uğraşıyorlarmış ve kapıların herhangi bir şekilde araç hareket halindeyken açılmamasını garanti etmek, tüm kilit mekanizması, menteşe hareketlerini kontrol etmek için fabrikasında mekatronik doğrulama robotu geliştirmişler. Sadece kapılar için. Bir robot. Bu oldukça etkileyici, sizce de öyle değil mi?
Flexdoors sayesinde ön kapı çok geniş bir açıyla açılıyor (tam olarak 84 derece açıyla), klasik kapılarda bu açı sadece 67 derece. Bu kadar geniş açılması nerdeyse otomobilin gövdesine tamamen dik olacak bir açı anlamına geliyor. Kullanışlı ama otomobile bindiğinizde kapıya uzanmak bazen zor olabiliyor, tutacak uzakta kaldığı için...
Bana kalırsa bu fikir mükemmel çalışıyor ancak tek bir kusuru var, o da dar alanlarda (örneğin kapalı otoparklarda) ön ve arkadan inecek yolcular aynı anda kapıları açmaya çalıştığında ortadaki alanda biraraya gelmeniz nedeniyle sıkışıklık yaşanması. Tam da bu anda aklınıza kayan kapılar geliyor, mesela yeni Ford Grand C-Max. Hmm...
Bu arada ilginç bir de detay var bu kapılarla ilgili: Opel, Meriva’nın gelişim aşamasında Coventry Üniversitesi biomekanik araştırma takımıyla ortak bir çalışma yapmış ve ilginç sonuçlar elde etmiş. Buna göre araştırmaya katılan kullanıcılar günlük hayatta yapılan hareketleri standart olarak gerçekleştirmişler (çanta, torba taşıma, arka koltuğa eğilme, çocuk koltuğu takma gibi) ve Meriva kullanıcılarının, standart kapılı otomobil kullanıcılarına göre sırt kısımlarında %48 daha az eğilme olduğunu, kaslarınsa %58 daha az yüke maruz kaldığını sonucunu çıkarmışlar. Bu Meriva’nın insan sağlığına iyi gelen bir tasarıma sahip olduğunu gözler önüne seriyor.
Bu kadar kapı konuşmak yeter, biraz da kabine göz atalım. Bu arada Meriva’da ilk olarak bunlardan bahsediyor olmamın nedeni otomobilin domine eden özelliklerinin bunlar olması. Sürüş ve diğer taraflar birazdan değineceğim ama bir Meriva almayı düşünüyorsanız ilk olarak bunlara bakarsınız öyle değil mi?