Bu sınıfta bulunan bir otomobilin kabininden neler bekleyeceğinizi bilmelisiniz: Geniş hacim, kullanışlı alanlar, gerekli olduğu kadar kalite. Evet genelde bu söylediklerimizden son madde açıkta kalır; küçük sınıf sedanların muhteşem kaliteli kabinlere sahip olduklarını söyleyemezsiniz. Ama Rapid’de durum biraz daha farklı.
Otomobilin içine oturduğunuzda hemen bir VW grubu ürünü kullanıyorum diye hissetmeye başlıyorsunuz ki bu da iyi bir şey. Skoda kullanıcıları markanın sloganı olan ‘Simply Clever’ felsefesini çok iyi anlamışlar. Rapid’in kabin tasarımı tam da bu kullanıcılar için geliştirilmiş: Oldukça basit ve sezgisel kullanılabiliyor.
Hacim olarak zaten söylenecek pek birşey kalmamış, sınıfının en geniş baş ve diz mesafesi hayli ferah bir kabin sunuyor. Malzeme kalitesi fena değil ama biraz daha yumuşak olabilirdi. İki renkli kabin malzemesi olduğundan daha geniş algılamanızı sağlıyor ve havalandırma ızgaralarının etrafındaki krom çerçeve şık bir hava katıyor kabine.
Ses sistemi ve klima kontrolleri eski VW modellerinden alınma, aynı şekilde far açma düğmesi de. Bu kötü bir şey değil, maliyet kısma adına yapılmış bir hile sadece. Maliyet konusunda Skoda’nın başvurduğu yöntemler ilginç, Citigo modelinde cam açma düğmeleri konusuna değinmiştik. Burada da buna benzer bir durum söz konusu, arka camlar sürücü koltuğundan açılamıyor.
Rapid’in görüş açıları önde sorunsuz olsa da arka tarafın yüksek tasarımı biraz görüşü kısıtlıyor, neyse ki imdadınıza park sensörleri yetişiyor. Gerçekten de en çok ihtiyacınız olan donanım bu, Rapid almayı düşünüyorsanız mutlaka park sensörü seçeneğini işaretleyin.