Bütün malzeme kalitesi olayını bir yana bıraktıktan sonra altımda olan 180 beygirlik güç ve 430 Nm değerindeki tork gücünü kullanmak için can atıyorum. Üstelik bu güç sadece arka tekerleklere gidiyor. Aracın 50:50 ayarlanan ağırlık dağılımı da burada devreye giriyor.
Hemen ufak bir dipnot olarak belirtmek isterim; 17.000 km’de aldığım Jaguar XE test aracı benden önce hayli yoğun bir şekilde yorulmuş, hatta ve hatta kanı dahi dökülmüş seviyedeydi. Yani kondisyonunda bazı aksaklıklar yok değildi…
Biran önce start stop tuşuna basıyorum, Jaguar XE kalp atışlarını hemen kabine yansıtıyor. Olası bir makyajda motor kulakları üzerine fazlaca yoğunlaşmaları gerekiyor zira motor biraz sarsıntılı çalışıyor.
Oturuş pozisyonu şahane, direksiyon simidi oldukça hoş hissettiriyor. 7.8 saniyelik 0-100 km/s hızlanma oldukça iyi değer ancak rakiplerde, özellikle de 3 Serisi’nde daha seri değerler olduğunu biliyoruz.
Hiç vakit kaybetmeden gaza basıyorum, XE yere yakın oluşu ile yolu tuttuğunu hissettiriyor bana. Bu arada altımızda fazlasıyla aşınmış hatta yanaklarından fazlasıyla yenmiş 18 inçlik jantlar ile buluşan lastikler var. Yol tutuşunu olumsuz yönde etkilemelerine rağmen yol tutuşu konusunda kötü bir şey duyamayacaksınız.
Sadece ince bir nüans olarak ön lastiklerin fazla aşınması kaynaklı önden kayma eğilimi boy gösteriyor. Fakat ağırlık dağılımının etkisi ile bu eğilimler pek boyunu arttıramadan ortadan kayboluyor.
Kullanılan turbonun büyük oluşu ile kendini gösterdiği devir bandı da yükseliyor haliyle. 3000 devir üzerinde tamamen dolmuş ve patlamaya hazır olan turbo 4500’e kadar soluksuz götürüyor. Fakat araç dizel oluşu ile zaten 3000-4500 arasında varlık gösterebiliyor. Yani onunla dans etmeye başlamak şarkıyı sizin seçeceğiniz anlamına gelmiyor. Ona teslimiyetle bağlanmanızın ardında masumiyetten daha çok hınzırlık var. Alt devir savaşından mağlup çıkan gaz tepkisi daha da çoğalmak için siperine çekiliyor. Gaz tepkisinde ufak gecikmeler mevcut haliyle. Eğer direksiyon arkasında yer alan kulakçıklar ile vitese müdahale ederseniz kendisini manuele alıyor ve kontrolü size veriyor. Şanzıman buralarda hayli başarılı davranıyor. Bu arada XE’de ZF imzalı, 8 ileri tork konvertörlü şanzıman yer alıyor.
Viraj girişlerinde vites düşürüyorum, torku ve beygiri almak için devir yükseltiyorum, belki sol ayak freni belki de hafif bir ağırlık transferi ile önü tutunduruyorum, gaza yüklendiğimde ise inanılmaz bir şekilde yanıma gelen arka tarafı görüyorum. Hayret verici! Ağırlık dağılımı şahane. Şasi mükemmel derecede kontrollü fakat o da ne? Ön lastikler fazlasıyla aşındığı için önde yüzme seziyorum. Yani aslında mükemmel bir iletişim kuran direksiyon ve ön taraf, lastiklerin kötü oluşu ile bir anlık iletişimini kesiyor benimle. Fakat korkacak hiçbir şey yok. Her şey yerli yerinde, kısa süre sonra iletişim tekrar dönüyor size. Düşük hızlarda pek de sert olduğunu hissettirmeyen fakat sert yapıya sahip olan süspansiyonlar virajlarda yine de kendini bırakarak aracın gövde hareketinin beklediğinizden çok olmasına neden oluyor. Bu yaptığımız eylem dahilinde pek de istenen bir tutum değil fakat içeride kalan tarafın yükseldiğini sürücü koltuğunda hissediyorum. Bu anlarda ise aracın torque vectoring sistemi devreye giriyor.
Fazlaca gövde burulması yaşadıktan sonra yanlamayı bitirmek için kontranızı yavaş yavaş sonlandırmaya yakın ağırlık transferi tam zıt yöne geçerse dikkat etmeniz gereken zaman dilimi başlıyor. Çünkü gövde fazlasıyla yattığı için ağırlık hızlı bir şekilde yön değiştiriyor ve zıt yöne yığılan ağırlık bu işlemi sonlandırmanızı zor sokuyor. Ama asla korkmanız gereken bir dilim değil bu. Şasiyi hem hafifletmek için hem de güçlendirmek için özellikle hafif alüminyum kullanılmış ve virajlardaki rijitliği fazlasıyla hissediliyor.
2.0 litrelik dizel motorunun hızlanması ve gücü gerçekten yeterli. 150 km/s üstü hızlarda da boğulmadan 210 km/s hıza rahat bir şekilde çıkabiliyor. Fakat yüksek hızlarda tek eksiği birazcık yere basma gücü Yani arkanın birazcık daha bastırma kuvvetine ihtiyacı olduğunu hissedebiliyorsunuz.
Her zaman olduğu gibi bunlar XE’nin sportif damarının huylarıydı. Eğer damarına basmazsanız size hayli uysal tepkiler veriyor. Şehir içinde oldukça sakin, kullanışlı ve pratik.olduğu söylenebilir. Süspansiyon sertliği iyi ayarlanmış, darbeleri iyi emiyor. İçeriye 140-150 km/s hızlara kadar ses almıyor. Sadece ince yanaklı lastikler bu seviyelerde yol sesini içeriye yansıtıyor. Bir de motor yalıtımı pek iyi değil…
Jaguar, XE’yi geliştirirken otomobilin dinamik özellikleri konusuna fazlaca mesai harcadı ve amaçları sınıfının en dinamik aracını geliştirmekti. XE’yi kullandıktan sonra bu amaçlarına ulaştıklarını kolaylıkla söyleyebiliriz. Sanıyoruz ki XE Alman rakiplerindeki mühendislerin uykularını fazlasıyla kaçırıyordur.