Her ne kadar yeni bir gövde gibi görünse de Avensis aslında makyajlandı. Oldukça detaylı bir içeriğe sahip olan bu makyajla Avensis iddialı, yeni 1.6 litrelik BMW bazlı dizel motoruyla hiç olmadığı kadar tutumlu.
Toyota Avensis’in fanatiği misiniz? Bir çok kişinin olduğunu zannetmiyorum ve açıkçası ben de değilim ama bu Avensis’e özel bir ilgim olmadığı anlamına da gelmiyor. Avensis orta sınıfta yer alan, markanın amiral gemisi rolünü üstlenen (yani bu pozisyonla VW Passat, Ford Mondeo gibi otomobillere rakip oluyor), bu nedenle kendisinden beklentilerin hayli yüksek olduğu bir model. Geçtiğimiz dönemlerde 2.0 litrelik, atmosferik motorları, pek de verimli çalışmayan otomatik şanzımanlarıyla tanıdık Avensis’i ve son jenerasyonda, otomotiv sektörünün yeni trendi olan ‘downsizing’ uygulamasına adapte olma çalışmalarının bir sonucu olan 1.6 litrelik, yine atmosferik benzinli motorlarıyla karşımıza çıktı.
Rakipleri benzer uygulamaları turbo motorlarla yaparken, Japon üreticinin elinde turbo güç ünitesi olmaması bunun nedeniydi. Yine de Toyota’nın diğer Japon markalar gibi küçük hacim modasına kayıtsız kalmaması için başarılı bir denemeydi diyebiliriz. Aslında Avensis’te hala atmosferik, 1.6 ve 2.0 litrelik benzinli motorlar kullanılmaya devam ediyor ama sanırız Avensis satın almak isteyen biri bu motorlardan ziyade, Toyota- BMW işbirliğinin meyvesi olan yeni, 1.6 litrelik ve ilk olarak Verso’da kullanılmaya başlanan dizel motoru soracaktır.
Biz de sizin gibi bu motoru fazlasıyla merak ettiğimiz için Avensis’in test otomobilini bu şekilde talep ettik. Yazının başında da söylediğimiz gibi bu otomobil yeni jenerasyon değil, sadece bir makyaj. Ancak bu öyle bildiğiniz makyaj operasyonlarından değil, ciddi bir içeriğe sahip. Üstelik buna yeni motorun dışında, yeni teknolojiler, mühendislik çalışmaları gibi köklü değişiklikler eklenmiş. Tüm bunların nedeni Avensis’i daha arzu edilir hale getirmek ve giderek artan orta sınıf sedan segmentindeki yerini güçlendirmek.
Toyota Ürün Yönetimi Müdür Yardımcısı Eric Cornet Yeni Avensis’le ilgili şu düşünceleri paylaşıyor: “Bu çok önemli bir proje çünkü Avensis müşterilerinin yüzde 75’ini filo kullanıcıları oluşturuyor. Avrupa’da D Segmentinde özel müşteri oranı giderek düşüyor ama filonun önemi arttığı için segmentin önemi değişmiyor. Avensis’i filo müşterileri olduğu kadar özel müşterilerimiz için de geliştirdik çünkü Avensis, Toyota’nın amiral gemisi modelidir. Yani özel müşterilerimizin ilham alacakları otomobil olacaktır. Bu nedenle Avensis’i geliştirirken her iki müşteri kitlesinin de ihtiyaçları doğrultusunda hareket ettik.”
Aslında bu sözler Avensis’in bugüne kadar neden çok arzu edilir bir otomobil olmadığını kanıtlar nitelikte. O daha çok filo ve şirket otomobili olarak kullanıma odaklanmış bir modeldi. Ama bu sözlerden anladığımız kadarıyla artık yeni modelle birlikte bu da değişiyor.