Yeni Focus, sedan gövdesi, dizel motor-otomatik şanzıman kombinasyonuyla test konuğumuz oldu.
Ford, Focus’un 20’nci üretiliş yıldönümünü olan 2018’de dördüncü nesili tanıtarak hem Focus’u kutlamış hem de artık yaşını hissettiren otomobili yenilemiş oldu. Ford’un son yıllardaki Avrupa’daki en önemli modeli olan Focus üzerinde ciddi çalışma yapıldı ve otomobil tamamen sıfırdan başlayarak ortaya çıktı.
Ford’un Focus projesi üzerine ne kadar sıkı çalıştığı üzerince duracak olursak; Saarlouis, Almanya’daki fabrikaya 600 milyon Euro’luk yatırımdan bahsetmek yeterli olacaktır. Ayrıca Focus’un 1998’de piyasaya çıktığından beri toplam 16 milyon adet sattığını söylemekte fayda var. Bunun 7 milyonu sadece Avrupa’da satıldı…
Tabii böylesine popüler ve sevilen bir modeli tamamen yeniden tasarlamak kolay iş değil. Özellikle de giderek artan ve herkesin sevgilisi haline gelen SUV çılgınlığı yaşanırken bunu yapabilmek, zor olmaktan da öte artık riskli olarak bile nitelendirilebilir. Yine de Ford gibi bazı markaların SUV’lerdense bu tip daha bilindik, ve sürüş keyfinin ne olduğunu unutmadıklarını gösteren modeller tanıttıklarını görmek güzel. Dikkat ettiyseniz sürüş keyfi ve Focus ibarelerini hâlâ aynı cümle içerisinde, hiç düşünmeden kullanabiliyoruz. Focus ilk çıktığı günden beri bu konu üzerine odaklanıyor, bunun da ötesinde bu konuda sınıfında rakipsiz denebilecek seviyeye geldi.
Bakalım bu kilit özellik Focus’un hâlâ ‘odak’ noktasında mı yoksa 20 yıl Focus için bile bazı şeylerin değiştiğini mi gösteriyor?
Yeni Focus’u, Türkiye için özel olarak üretilen sedan gövde seçeneği ve dizel-otomatik birlikteliğiyle kullanıyoruz.