Eğer B-Max almak istiyorsanız 3 benzinli, 2 dizel motordan birini seçmek durumundasınız. Benzinliler 1.0 (125 bg), 1.4 (90 bg) ve 1.6 lt (105 bg) hacmindeyken, dizeller arasında yeni 1.5 lt’lik (75 bg) ve alışık olduğumuz 1.6 lt’lik (95 bg) güç üniteleri yer alıyor. Burada kullandığımız 1.0 lt’lik EcoBoost motoruysa 2012 ve 2013’te ‘Yılın Motoru’ seçilen oldukça iddialı bir ünite. Dün yazısını yayınladığımız Focus’tan nasıl bir fark oluşturduğunu anlamak için bu motor alternatifini kullandık ve bu başarılı motorun nasıl bir potansiyeli olduğunu gözlemlemek istedik. B-Max, EcoBoost motoruyla 57.915 TL'ye alıcı bekliyor.
1.0 lt’lik motoru Focus’ta çok beğenmiş ve performansından oldukça memnun kalmıştık, ne var ki gerçek dünyada çok ekonomik olduğunu söyleyemeyiz. Dikkat etmeden kullanırsanız fabrika verisinin epey uzağında kalıyorsunuz. Biz testlerimiz sırasında 6.3 lt/100 km’nin altına (Focus’ta 6.5 lt/100 km civarındaydı) inmekte çok zorlandık. Aynı şey B-Max’te de geçerli. 11.2 sn’de 100 km/s’ye çıkan B-Max (Focus 11.4 sn), maksimum olarak 189 km/s’ye (Focus 195 km/s) ulaşıyor ve ortalama 4.9 lt/100 km (5.1 lt/100 km) yakıt tüketiyor. Bu anlamda gerek performans gerekse ekonomi anlamında hatchback kuzeninin bir adım önünde. Bu ilginç çünkü iki otomobilin ağırlığı 1279 kg ile aynı, haliyle ton başına ürettikleri güçler de 98 bg/ton ile tamamen aynı. İki otomobilin teknik özellikler çok benzer ancak B-Max’te 5 ileri, Focus’ta 6 ileri manuel şanzımanlara yer verilmiş. Emisyon oranları da yine birbirini kopyalıyor gibi: B-Max 114 g/km, Focus 117 g/km.
3 silindirli bu motor oldukça güzel bir sese sahip ve sunduğu performansla hiç de 1.0 lt hacmindeymiş gibi hissettirmiyor. 170 Nm’lik maksimum torku 1400- 5000 d/dak arasında sabit olarak ürettiği için esnek bir sürüş ortaya koyuyor. Maksimum güçse 6000 d/dak’da ortaya çıkıyor. Ara hızlanmalarda Focus biraz daha atak gibi hissettirirken bunda 6 oranlı şanzımanın etkisi olduğunu düşünüyoruz.
B-Max başarılı direksiyon tepkileriyle dikkat çeken bir otomobil. Bu sınıfta daha önce böylesine iyi bir direksiyon kullanmamıştık. Tıpkı Fiesta gibi B-Max de bu sayede atik bir karaktere sahip. Direksiyonun ağırlığı hız arttıkça stabil bir şekilde artıyor ve hiçbir zaman rahatsızlık vermiyor. Ayrıca ön lastiklerin yüzeyle olan temasını da rahat bir şekilde sürücüye iletiyor.
Bu sınıfta dinamik özelliklerin hangi müşteriler için ne kadar önemli olduğunu bilemeyiz ama bu özelliğiyle öne çıkan bir yapıda olması onun tipik bir Ford modeli olduğunu gösteriyor. Yüksek yapıdan dolayı yön değişimi ve virajlarda gövde salınımı var ama Ford bunu rakiplerinden biraz daha sert olan süspansiyonla kompanse etmiş. Üstelik bunu o kadar iyi bir oranda yapmış ki otomobilde yol alırken hiçbir zaman rahatsız olmuyorsunuz ve virajlara geldiğinizde tutunacağınızı biliyorsunuz. Bu anlamda B-Max güven veren bir sürüşe sahip diyebiliriz, aynı zamanda yeteri kadar konforlu ve stabil de.
Tabii çok zorladığınızda biraz önden kaymaya başlamıyor değil ama bu hiçbir zaman rahatsız edici seviyede olmuyor. Ayrıca kaymaya başladığınız nokta o kadar ileri seviyede ki satılan hiçbir B-Max’in bu limitlere yaklaşacağını zannetmiyoruz. O daha çok sakin kullanım seven, çocuklu aileler için düşünülmüş bir otomobil. Virajlara hoyratça girip, limitleri denemek isteyenler için üretilmediği aşikar.
Elbette bu söylediklerimiz B-Max’in sportif karakterli ve rahatsız bir MPV olduğu anlamına gelmiyor, söylemeye çalıştığımız şey eğer Meriva, MPV’lerin konfor konusunda öne çıkan modeliyse B-Max’de daha çok sportif tarza yatkın sürüşüyle hatırlanacak bir model olduğudur.
Yani keyifli ve sürücüyü diğer rakiplerine oranlar biraz daha işin içine sokan bir yapıda B-Max. Sınıfındaki diğer modeller gibi sürücüyü izole etmektense bu şekildeki yaklaşımı B-Max’i sıradan MPV’lerden ayıran en büyük özelliklerinden. Daha iyi ve kararlı bir yol tutuş için Focus modelini düşünmeniz gerekiyor.