Buraya kadar herşey iyiydi, peki RCZ gerçekten bizi yanılttı mı? Açıkçası yanılttı, çünkü burada ciddi bir sürücü otomobiliyle karşı karşıyayız.
Peugeot söylediğine göre RCZ’nin şasisinde 308’e göre bir takım değişiklikler yapmış. Şöyle: Gövde yüksekliği 20 mm alçak, ağırlık merkezi 40 mm düşük, ön iz genişliği 54, arka iz genişliği 72 mm geniş.
Bu değişikliklere rağmen süspansiyon sisteminin temel yapısı aynı: Önde MacPherson, arkada torsiyon çubuğu. Yine de ince ayarlarda farklılıklar var ve kullandığım 200 bg’lik motor versiyonunda diğer modellerde olmayan viraj demirleri bulunuyor.
Tüm bunların nedeni otomobilin yol tutuşunu iyileştirmek ve RCZ ile 5 günde 1015 kilometre yol yapan biri olarak Peugeot’nun bu amacına çok iyi ulaştığını söyleyebilirim.
Öncelikle RCZ’nin oldukça sert amortisörlere sahip olduğunu söylemek gerek ama bunun dozajı çok iyi ve diğer birçok sert karakterli otomobillerdeki o ‘at arabası’ kıvamı burada yok. Sert, fazla burulmuyor, dalmıyor ama aynı zamanda yeteri kadar konforlu da. Yoldaki en ufak çukurları hissetmiyor olmanız güzel bir şey üstelik 19 inçlik jantlara rağmen.
Fransız markanın isminde rakam kullanmadığı ilk otomobil olan RCZ’de efsanevi model 205 ve 106 GTI’lardaki süspansiyon sistemi yer alıyor, tabii biraz daha geliştirilmişi. Ama o modeller gibi viraj ortasında lift-off yaptığınızda arka tarafın yanınıza gelip büyük kontralarla kendinizi kahraman gibi hissetmeyi falan beklemeyin. RCZ bunun yerine daha ‘neutral steer’ yani dört tekerlekten birden kayan bir sürüş karakteri sunuyor. Bunun anlamı ne önden kaymaya ne de arkadan kaymaya eğilimli olması. Yani daha güvenli bir karakteri var. Tonlarca yol tutuş kullanımınıza sunuluyor, otomobili izinden çıkarmak gerçekten zor. Ağırlık değişimlerine çok güzel tepkiler veriyor ve hiç bir zaman kopup gitmiyor.
Çok ama çok zorlayıp mantık ve fizik kurallarını aşarsanız GTI’lar gibi arkadan kayıyorsunuz ama bunu kim, neden yapar, dener ondan emin değilim. Evet, ben denedim ama nedenini sormayın! Ama bunda bile kontrollüydü RCZ, kendini salıvermedi.
RCZ’nin sürüş karakterinde en çok sevdiğim nokta ne oldu biliyor musunuz? O büyük arkadan kaymayı yaşarken ESP sistemi kapalıydı ve ‘e birazdan girer devreye zaten’ diye düşünmeme rağmen hiçbir zaman girmemesi oldu. Bu çok güzel çünkü en son 207 RC LeMans Edition’ı kullandığımda kapatılamayan ESP sistemine çok sinir olmuş bunun için bir düğme yapmalarının mantıksız olduğunu söylemiştim. Ama burada kapatılabiliyor olması Peugeot’nun bu otomobil üzerinde titrediğinini bir göstergesi.
RCZ’nin en iyi özelliklerinden biri direksiyonu. Tam istediğiniz ağırlıkta, spor bir otomobil kadar ağır, rahat kullanılacak kadar hafif. Bazen tepkilerinin yeterli olmadığını hissediyorsunuz ama genel olarak yeterli, en azından lastiklerinin tutuş kaybettiğini sürücüsüne iletiyor ve sizi işin için katıyor. Bu durumda kolay kontrol edilebilir olması pozitif.
Şanzımanın geçişleri de bu keyifli sürüşü destekliyor. Biraz kemikli bir yapısı var ve tam isteyeceğiniz kadar mekanik. 3 ve 5’inci viteslere geçirirken çıkan ses yüzünüzü güldürecek cinsten, ayrıca vites kaçırmıyorsunuz da.
RCZ ülkemizde iki motor ve iki şanzıman seçeneğiyle satılıyor. Aslında iki motor demek yanlış olacak, bir motorun iki güç seçeneği: 1.6 lt’lik turbo beslemeli motorun 156 ve 200 bg’lik seçenekleri var. 156 bg sadece otomatik şanzımanla, 200 bg ise sadece 6 ileri manuel şanzımanla alınabiliyor. Ayrıca 200 bg’lik seçenekte sadece siyah gövde rengi alabiliyorsunuz.
Bu motor Mini Cooper S Citroen DS3’te kullanılanla aynı. Değişken geometrili turbo, değişken zamanlı supap mekanizması ve direkt enjeksiyon gibi teknolojik özelliklere sahip olan güç ünitesi performanslı olduğu kadar ekonomik olmasıyla da bu teknolojilerinin hakkını veriyor. Oldukça güzel bir ses çıkartan motor RCZ’nin 0-100 km/s hızlanmasını 7.5 saniyede gerçekleştirmesini sağlıyor. Bu aslında 200 bg’lik bir otomobil için pek yeterli gibi görünmese de tatmin edici. Ancak en büyük handikapı bunu hissettirmemesi. RCZ olduğu kadar hızlı hissettirmiyor maalesef, otomobilin performansını anlamak için diğer otomobillerle kıyaslama yapmanız gerekiyor. Maksimum torkun 255 Nm olması ve kickdown’la 275 Nm’ye çıkması otomobili çevik ve her devirde canlı bir hale getiriyor.
Ortalama olarak 7.0- 7.5 lt/100 km değerlerine kolaylıkla ulaşabiliyorsunuz ki bence en büyük özelliği bu RCZ’nin.