Captur’un kabininde Clio izlerine rastlamak mümkün. Direksiyon, havalandırma ızgaları, vites topuzu ve ekran hatchback modelin aynısı. Ekranın olduğu bölgenin zeminine piyanı siyahı kaplama ile klas bir hava kazandırılırken, turkuaz renkli kaplamalar kabinin tekdüzeliğini yok ediyor. Özellikle de torpido gözünün üzerindeki bölümde bu renge yer verilmiş olması bu kısımda güzel bir derinlik hissi yaratmış. Bu kaplama hoparlör çerçevelerinde, havalandırma ızgaralarının etrafında da var.
Kabinle ilgili ilginç detaylardan biri fermuarlı koltuk kaplamaları. Daha önce hiçbir otomobilde rastlamadığımız bu detay sayesinde koltukları her daim temiz tutabiliyorsunuz. Ön koltukların arka kısımların monte edilmiş ve normalde standart bir cep olarak kullanılan bölümler çok enteresan bir tasarımlı hem işlevsel hem de görsel olarak keyifli bir eşya tutma alanı haline gelmiş. Renault tasarımcıları Clio’dan alınan kabini ellerinden geldiğince orijinal bir mekan haline getirmeye çalışmış ve bunda çok başarılı olmuşlar. Torpido gözü (Life Drawer adı verilmiş) evlerimizdeki çekmeceli dolaplar gibi düşünülmüş ve 11 litre hacim sunuyor. Bunun dışında ön koltukların arasında, çıkartılabilir, 1.6 litrelik, bir eşya koyma alanı, ön kapılarda 1.5 litrelik pet şişeleri alabilen cepler gibi pratik detaylara yer verilmiş. Tüm bunlar Captur’un MPV’ler gibi kullanışlılığıyla öne çıktığını gösteriyor. Otomobilin kabininde toplam 27 litrelik eşya koyma alanı mevcut.
377 litrelik bagaj arka koltukların 160 mm öne kaymasıyla 455 litreye çıkabiliyor. Captur’un hacim olarak bir sıkıntısı yok, önde son derece yeterli bir hacim sunuluyor, arkada da uzun boylu yolcular rahatlıkla oturabilir. Yalnız bu tarz bir otomobilde panoramik cam tavan olması gerekiyordu diye düşünüyoruz.