Corolla’nın motor seçenekleri aslında bir önceki jenerasyondan tanıdığımız üniteler kullanılıyor. 1.33 ve 1.6 lt benzinli ve 1.4 D-4D dizel motorlar elden geçirilerek yeni Corolla’da kullanılmış. Kullandığımız test otomobilinde dizel motor ve MultiMode otomatik şanzıman bulunuyordu.
3800 d/dak’da 90 bg güç ve 1800- 2800 d/dak arası 205 Nm tork üreten bu motor yeni Corolla’da stop- start sistemiyle birlikte geliyor. 6 ileri manuel ya da yine 6 ileri MultiMode otomatik şanzıman seçenekler arasında. MultiMode eskisine göre elden geçirilmiş ve rafinelik seviyesi artırılmış. Daha sarsıntısız ve konforlu bir kullanım sunuyor ve bu belki de yeni Corolla’nın en büyük artılarından biri.
Ne var ki çok da iyi bir performans sunduğunu söyleyemeyiz. Toyota’nın belirtmiş olduğu 14.7 sn’lik 0-100 km/s hızlanma değeri gerçekten zayıf. Otomobili kullanırken bu en çok rahatsız eden unsurların başında geliyor, şehir içinde ani hızlanma gereken noktalarda Corolla güçsüz kalıyor. 1275 kg ile çok da ağır sayılmayan Corolla’nın bu hantallığını tamamen şanzımanın karakterine verebiliriz çünkü aynı motor manuel şanzımanla (ağırlık sadece 5 kg hafif) 12.5 sn’de 100 km/s hıza çıkıyor. Kısacası, rahat kullanım istiyorsanız otomatik şanzımanı tercih etmelisiniz. Nitekim tüketim değerlerinde de otomatiğin büyük bir getirisi yok: Her iki şanzıman seçeneğinde de ortalama tüketim 4.9 lt/100 km olarak görünüyor, emisyon değeri manuelde 106, otomatikte 109 g/km. günlük kullanımda kolaylıkla 5.5 lt/100 km gibi değerler elde edebiliyorsunuz.
Ne var ki Corolla’nın böylesine düşük bir performansı göstermesi şaşırtıcı açıkçası çünkü en büyük rakiplerinden olan Honda Civic dizel (sadece manuel şanzımanla alınabiliyor) son derece keyifli bir sürüş ve iyi bir performans sunuyor. Buradan yola çıkarak bu iki otomobilin artık birbirine rakip olmadıkları sonucuna bile ulaşabiliriz.
Yeni Corolla’nın süspansiyon sistemi eski modelin aynısı: Önde MacPherson, arkada torsiyon çubuğu. Bu geleneksel yaklaşım her zaman Corolla’nın özelliklerinde biri olmuştu ama yeni modelde birtakım revizelere de yer verilmemiş değil. Arkada daha geniş bir amortisör (35 mm çapında) kullanılmışken, yay ve lastiklerde daha az titreşim oluşması ve daha iyi bir direksiyon tepkisi için geliştirmeler yapılmış. Direksiyon demişken, oranın 15.9’dan 14.6’ya indirildiğinin altını çizmekte fayda var. Bu değişimler küçük gibi görünse de Corolla’nın sürüş karakterini eski modeldekine göre hayli ileriye taşımış.
Otomobil yolda giderken çok daha stabil ve rafine bir sürüş karakteri sunuyor. Özellikle yalıtım ve konforun ulaştığı seviye daha önceki Corolla’lardan epey farklı. Yol ve rüzgar gürültüsü oldukça başarılı bir şekilde yalıtılmış ama dizelin sesi belli bir hızdan sonda duyulmaya başlıyor. Yine de bu konuda Avrupa’lı rakiplerine kıyasla çok da geride kalmıyor Corolla.
Vites kolunun yanındaki Es modu gaz tepkisini artırırken otomobilin tembelliğini biraz olsun azaltıyor. Direksiyon tepkisinin harika olduğu söylenemez ama iş görmüyor da değil. Artırılmış direksiyon oranının sürüş üzerindeki etkisi büyük, otomobil daha çabuk tepki veriyor ama takıldığımız nokta direksiyonun hiçbir geri bildirimde bulunmaması. Evet, Corolla bir sürücü otomobili değil fakındayız ama biraz geri bildirim iyi olabilirdi.
Otomobilin gövde kontrolü hiç fena değil, stabilitesi ve kararlı gidişi ondan beklenenden daha iyi. Mekanik tutuş bir Focus kadar iyi değil elbet ama Corolla kullanıcılarını tatmin edecektir. Zaten performansı böylesine düşük bir otomobilden çok da yol tutuş beklememek gerek.
Konforlu ve eski modellere göre çok daha rafine bir sürüşe sahip olması Corolla’nın en büyük artısı olarak görünüyor. Sadece bu bile otomobil satın almak için yeterli olacaktır diye düşünüyoruz.