Otomobil dışarıdan bakıldığı zaman tipik GTi özelliklerine sahip olduğunu görüyorsunuz. Bunu en çok petek dokulu ızgarası, 19 inç jantlarından, çift egzoz çıkışı ve gövdenin çeşitli noktalarında bulunan GTi logolarından algılayabiliyorsunuz.Otomobilin standartının Golf olduğu her halinden belli olurken bu eklemelerle de bir şekilde sıradışı şeylerin var olduğundan haberdar oluyorsunuz. Tabii bunlar 5 değil 3 kapılı versiyonda daha çok öne çıkıyor, GTi almak isteyenlere duyurulur.
VW, yeni GTi’ın tasarımının hiçbir zaman olmadığı gibi etkileyici olduğunu söylüyor. Gözlerimiz bu söylediğimiz detaylara, VW’nin diğer GTi modeli olan Polo’dan da biraz alıştığı ve beşinci jenerasyondan beri aynı espriler kullanıldığı için bu söze çok katılamayacağız ama iki detay var ki onlara değinmezsek olmaz: Birincisi, eski versiyonlarda ızgaranın etrafını çeviren o kırmızı çizginin artık farların içine doğru girmiş olması ve devamının tampon çizgisi olarak ortaya çıkması, ikincisiyse, 90’lı yılların İtalyan spor otomobillerinden alınmış gibi görünen ön tamponun kenarlarında bulunan ızgaralar. Böylesine vurgulayıcı ve öne çıkan küçük tasarım detaylarını o yıllarda Testarossa, Cizeta ya da Countach gibi ekstrem modellerden hatırlıyoruz. Hatta bu detaylar öylesine hafızamıza kazınmış ki GTi’ın ön tamponuna bakarken duvarınızı süsleyen o posterler aklınıza geliyor, yüzünüz gülmeye başlıyor.
Ne yazık ki önümüzde bir V12 bizleri beklemiyor...
“Bu daha çok, eski kız arkadaşınızın yıllar sonra karşınıza hem kilo almış hem de o başınızı döndüren parfümünü kullanmayı bırakmış haliyle çıkmasına benziyor. Temel güzellikler var ama detaylar kusurlu!”