Polo’nun sevilen 1.2 litre, benzinli motorunu kullandık.
Yazı: Berkan Varmış
Günümüzün metropolleşen şehirlerinde gerek sıkışık trafik koşulları gerekse park yeri sorunları nedeniyle B segmenti otomobiller yükselişte. İstanbul’da yaşayan biri olarak, bir süredir kullandığım 1.2 TSI DSG Polo bu soruna ilaç niteliğinde. Üstelik Allstar donanım paketi sayesinde trafikte geçirdiğiniz zamanı keyfe dönüştürmesini de çok iyi biliyor.
Beşinci jenerasyon Polo 2009’dan beri sokaklarda ve artık tasarımı sıradanlaştı hatta 2014 yılında gidilen makyaj operasyonu dahi bu sıradanlığı engellemeye yetmedi. Bu güncellemede tasarım olarak sadece tamponlar ve farlara dokunulurken, iç mekânda dokunmatik ekran ve direksiyon değişen unsurlardandı.
Kardeşleri Audi A1, Seat Ibiza ve Skoda Fabia ile PQ25 platformunu paylaşan Polo 1140 kg boş ağırlığa sahip. 7 ileri kuru kavrama DSG şanzımanla birlikte 90 beygir güç üreten, 1.2 litrelik TSI ünite şehir içinde yeterli performansı sağlarken 0-100 km/s hızlanmasını 10.8 saniyede tamamlıyor. Bu değer sizlere başarılı gelmeyebilir ancak zaten bu otomobilde 130-140 km/s gibi hızların üstüne çok da çıkmak istemiyorsunuz çünkü yol gürültüsü artık yolcunuzla irtibatınızı koparma seviyesine geliyor. Bu motoru daha önce sizlere Skoda Fabia modelinde de tanıtmıştık. Skoda temsilcisinde 110 bg olarak karşımıza çıkan bu ünite, Polo'da 90 bg ile geliyor. Tork da Fabia'da 175 Nm iken, Polo'da 160 Nm olarak görünüyor.
DSG aracı sıfırdan hareket ettirirken kavramayı ayarlama konusunda biraz zorlanıyor. Bir anda öne fırlama durumu söz konusu, kıvamında hareket etmek için pedala bir hayli nazik davranmanız gerekiyor. Buna alışmak biraz zaman alıyor ama bu Polo’nun değil şanzımanın karakteri. DSG’nin olduğu hemen hemen tüm modellerde bunu görebilirsiniz. Açıkçası araçta tork konvertörlü bir şanzıman olsaydı karakterine çok daha uygun olurdu, en azından daha yumuşak bir sürüş (kalkış diyelim) gerçekleştirebilirdiniz.
Bunun yanında çift kavramalı vites kutusu, vites geçişleriyse son derece hızlı olması ve fazlasıyla itaatkar yapısıyla neden tercih edildiğini gösteriyor. İstekli kullanımlarda 4500 devir seviyelerine kadar vites düşürmenize imkan tanıyor, manuel kullanmadığınızdaysa kararsızlıktan uzak yapısı ve zamanında gerçekleştirdiği geçişlerle övgü topluyor.
Polo yumuşak karakterli bir otomobil; süspansiyon ayarı da bu şekilde ayarlanmış ve bunu hissediyorsunuz. Yüksek hızlı girilen virajlarda 15 inçlik jantları ekonomi odaklı lastikler nedeniyle lastik yanağının üzerine yığıldığını hissedebiliyorsunuz, yine de direkt kaymaya geçen bir karakteri yok. Polo’nun gövdesi bütün olarak kayıyor, ardından önden kaymaya geçince ESP’nin acımasız müdahalesi ile çizginize oturuyorsunuz. Otomobilin biraz daha güçlü motor ve daha büyük jantlar hatta belki bir nebze daha sert süspansiyonlarla çok keyifli hale gelebileceğini düşünüyorum. Ancak bu şartlar gerçekleştiği takdirde de amacından sapması söz konusu zira şu haliyle şehir içi kullanım için fazlasıyla uygun, zira yol tutuş ve sürüş konusunda öne çıkan Polo GT gibi modelleri de yok değil. Yakıt tüketimi genel İstanbul kullanımı için 6.5 litre seviyesindeyken trafiksiz bir otoban sürüşünde 5 litrelere inmenize imkan tanıyor.
Allstar Polo ile birlikte gelen multimedya ekranı tam 6.5” boyutunda ve bluetooth destekli. Dokunmatik hassasiyeti gayet güzel, ses sistemi ise çok yukarılara çıkılmadığı zamanlarda gayet başarılı. Ayrıca bu ekranda park sensörünün görselleştirilmesi de söz konusu.
Hız sabitleme sistemi kumandaları ve radyo tuşları direksiyonun üzerinde yer alıyor ve kullanımı gayet rahat ve anlaşılır. Koltukların kumaşı ve dikişleri gayet güzel ayrıca Allstar donanıma özel desenlerle birlikte geliyor. Konsolun üst kısmında bir Volkswagen klasiği olarak yumuşak plastiğe yer verilmiş. Bu B segmentinde sık rastladığımız bir özellik değil. Ancak kapı üstleri torpido ve konsolun alt kısımlar biraz daha sert. Arka tarafta diz mesafesi biraz kısıtlı ancak baş mesafesinde sorun yok. Tek bölmeli dijital klima da Allstar donanımı ile gelen özellikler arasında.
Genel olarak Allstar donanımındaki Polo segmentindeki otomobillere göre hayli kaliteli ve geniş ekipman listesiyle öne çıkarken, uygun fiyatıyla da adından söz ettiriyor. Hatta Polo’nun C segmentinden bile rol çaldığını söyleyebiliriz.