Süpermodel kıvrımlarına sahip Karamürsel sahil yolunu ve Yalova’yı geride bırakıp Bursa’ya doğru devam ederken bulutlar güneşle tutuştuğu kavgayı kazanmış, yağmur iyiden iyiye yağmaya başlamıştı. Uludağ’ın meşhur dağ yollarında birkaç güzel fotoğraf çekmek umuduyla kahverengi “Uludağ” tabelasını takip ettim. Yükselti arttıkça yağmur bastırıyor, yer yer sis etkili oluyordu.
Yaklaşık 15 km tırmandıktan sonra yağmur, yerini kara bırakmıştı. Her virajda hayatın kaygıları uzaklaşıyor, yerine safkan sürüş zevki geliyordu. İnişler, çıkışlar, ıslak ve karlı zemin, yağmur sesine karışan motor sesi… Fotoğrafçım birbirinden güzel fotoğraflar çekerken, ben hayatımın unutulmaz sürüş tecrübelerinden birini yaşıyordum.
Bursa’dan sonra, yağmur bizi uzun süre yalnız bırakmadı ve vakit geceyarısına yaklaşırken, konaklamak üzere Bandırma’ya girdik. Bandırma’nın en güzel otelinde kalmak umrumda değildi fakat Scirocco kesinlikle Bandırma’nın en iyi otoparkında kalmalıydı. Ucuz otel odamdan gördüğüm pahalı otopark manzarasına son kez bakıp, günü noktaladım.