BMW M3
Önce M3 ile başlayalım. Daha önce yolda M3’ü kullanmış ve fazlasıyla etkilenmiştim ama 2007’deki o hatıraların üzerinden çok zaman geçti ve hatırladığım kadarıyla M3 performanslı kullanımı oldukça zor olan bir otomobildi.
Bunun nedeni yüksek devir seven 4.0 litrelik V8 motoru ve her an yan gitmek için fırsat kollayan arka tarafı. Hatırladıklarım yanlış değil, pistte de çok farklı olduğunu söyleyemeyiz. Tabii ki çok daha iyi bir tutuş sergiliyor ama yine kendinizi drift kralı gibi hissetmeniz için elinden geleni ardına koymuyor.
Bunlara birazdan değineceğiz, önce M3’ü hangi ayarla kullandığımıza bir bakalım. Bu konudan bahsetmemek olmaz çünkü M3’ün şanzımanı, amortisörleri, diferansiyeli, motor haritası gibi noktalarımı tamamen kendi kullanım karakterinize göre ayarlayabiliyorsunuz. Şanzımanı en hızlı olduğu S6 modunda manuel olarak kullandık, amortisörleri Sport moduna aldık, DSC ve çekiş kontrol sistemini ise Sport+ modunda kullandık ve stabilite kontrol sistemini tamamen kapattık.
M3’le ilk turlarım biraz otomobile alışmakla geçiyor. Özellikle frenlere alışmak zaman istiyor, çok güçlüler ve daha önceki önden çekişli otomobillerdeki fren noktalarımdan biraz daha geç fren yapabiliyorum. Ancak aradaki fark çok değil çünkü fren noktasına geliş hızım çok daha yüksek.
Bridgestone Potenza’larının tutuşu çok iyi olsa da viraj çıkışlarında gaza nazik davranmazsanız arkadan kaymadan gitmeniz olanaksız. Bu da vakit kaybı anlamına geliyor tabii. M3 önden kayan bir otomobil değil ama fazla direksiyon hareketi ya da gereğinden fazla gaz vermeniz durumunda arkası hemen yanınıza geliyor. Bunun için direksiyonda da çok yumuşak olmalısınız. Alt devirlerdeki tork rakibine göre yüksek olmadığı için viraj çıkışlarında orta ya da yüksek devirleri tercih etmelisiniz ama bu durumda da ya lastiklerin boşa dönmesini iyi kontrol etmeniz ya da erken vites atarak arkadan kayma başlamadan daha sakin bir şekilde virajdan çıkmalısınız.
Evet M3 limitlerde kullanımı zor olan bir otomobil, kaydığı zaman kontrol etmesi zor değil, hatta inanılmaz keyifli ve çok kontrollü, sadece onu arkadan kaydırmamak hayli zor.
Hızlı turlarımıza başlıyoruz. İlk şikanı 2. viteste geçerken M3’ün arkası hemen kaymaya başlıyor ve şikan çıkışı tamamen yan gidiyoruz. Bu tur boşa gitti, demek ki daha yumuşak bir gaz hareketi ve üçüncü vites burası için uygun olacak.
Bir sonraki turda burayı bu şekilde geçtiğimde M3 çok daha stabil bir çizgiyle akıyor virajdan. Pirelli virajı öncesindeki hızlı sol- sağ kombinasyonunu tam gaz geçmek tam bir cesaret işi ama bunu başardığınızda gerçekten ciddi zaman kazanıyorsunuz. Ama bu durumda hızını o kadar yükseliyor ki normalde frenaj için kullandığınız kısa düzlük daha otomobilin üzerindeki yük bitmeden sona eriyor ve direksiyon henüz düzelmemişken frene basarsanız arkanız kaymaya başlıyor. Dolayısıyla bu kombineden tam gaz çıkıp, kazandığınız zamanın daha fazlasını Pirelli girişinde kaybediyorsunuz. Bu yüzden burayı tam gaz değil sabit gazla geçmeli, olabildiğince sert fren yaparak ikinci vitese inerek Pirelli’yi dönmelisiniz.
Pirelli çıkışında ikinci vites ve yaklaşık 5500 d/dak’da olduğunuzdan dolayı gazı tam açmak yerine, ayağınızın altında yumurta varmış gibi ezerek kullanmalısınız. Otomobil ileri doğru hareketlendikçe gazın oranını artırmalısınız. Bu virajda direksiyonun üzerindeki yük artıyor ama viraj içinde buna rağmen biraz hafif kaldığını görüyorsunuz. Belki biraz daha sert olsaydı daha iyi iletişime geçebilirdi. Bunun söylememin nedeni M3’le hızlı tur atarken çekiş sıkıntısından dolayı direksiyonla sürekli küçük düzeltmeler yapıyor olmanız. Düz bir yolda hızlanmak istediğinizde bile otomobilin arkasını düzeltmek zorunda kalıyorsunuz.
M3’den maksimumu almak biraz da motorla anlaşmanıza bağlı. Maksimum tork 3900 d/dak’da, güçse 8300 d/dak’da üretildiği için düzlüklerde devirleri sonuna kadar kullanmalı, viraj çıkışlarındaysa tork üzerine oynamalısınız ama tork biraz düşük devirde üretildiği için torkun en yüksek olduğu noktalara pek inmiyorsunuz.
Pirelli çıkışından bir sonraki şikana adeta ‘kütle transferi’ yaparak giderken bir kez daha normalde tam gaz geçtiğimiz hafif sol virajı ayağımızı gazdan kaldırarak geçiyoruz. Bu, çıkışta dar, sağ dönüş ile başlayan şikanın girişineyse daha geniş bir çizgiyle yaklaşıp tam olarak apekse oturmamızı sağlıyor. Eğer o küçük sol virajı tam gaz dönerseniz bu sefer M3 çıkışta çok sağda kalıyor ve şikan için gerekli çizginin dışında kalıyorsunuz. Evet hızlar yükselip otomobillerin cüssesi büyüyünce bu tip değişik yaklaşımlar olabiliyor pist kullanımında.
5 hızlı turumuz sonucunda M3 sırasıyla şu dereceleri elde ediyor: 54.981, 55.047, 55.480, 55.001 ve 54.512 sn. En hızlı turumuz olan 54.512 aynı zamanda bugüne kadar elde ettiğimiz en iyi derece olarak kayıtlara geçerken C63’ün hedefi de kendini belli etmiş oluyor böylece.
M3 pist kullanımı inanılmaz keyifli bir otomobil, onu her virajda adeta bir drift uzmanı gibi kullanabilir, arkadaşlarınızın önünde kendinizi kahraman gibi hissedebilirsiniz. Aynı zamanda da çok hızlı ama bunun için sürücüden çok şey talep eden bir coupe. Onunla çok daha iyi bir derece yapmak için fazlasıyla vakit geçirip, kendinize en çok uyan ayarları biraz deneyerek bulmalısınız. Bu şekilde çok daha hızlı olabilirsiniz.
Onu çok ama çok sevdik, bakalım C63 AMG nasıl?