Takvimler 1997 yılını gösterdiğinde Alman otomotiv devi daha önce hiç girmediği bir kulvardaki ilk modeli A Serisi’ni tanıtmıştı. Yüksek tasarımıyla pek dengeli bir yapısıyla sahip olmayan otomobil maruz kaldığı ilk geyik (slalom) testinde takla atarak adından çokça söz ettirmişti. Mercedes Benz, ESP’yi standart olarak sunarak bu sorunun önüne geçmiş böylece A Serisi’ni ESP’nin sunulduğu ilk otomobil yapmıştı.
2004 yılında tanıtılan ikinci jenerasyonda ilk modele benzeyen kompakt B segmentine üye bir model yaratan Mercedes, 2013 yılında ise devrimsel bir tasarım değişikliğiyle A Serisi’ni bambaşka bir konseptle ele almış, yepyeni bir otomobil üretmişti. Artan satışlar bu değişikliğin doğruluğunu destekler nitelikteydi.
Gelelim test otomobilimiz olan yeni A Serisi’ne. Önceki nesilde yaşanan dramatik tasarım değişikliğindense daha çok evrimsel bir tasarımla anlayışı yeni modeli tanımlıyor. Ön tarafta yeni CLS’yi andıran bir yüze sahip olan yeni A Serisi küçülen farları ile daha sert ve kararlı bir bakışa kavuşmuş. Adaptif LED teknolojisine sahip olan bu farlar deyim yerindeyse geceyi gündüz yapmaya olanak sağlıyor. İçinde bulunan 18 LED ampulün bölgesel olarak açılıp kapanmasıyla daima optimum görüşü sağlamaya çalışan farlar takdirimizi kazandı.
Arka tarafa geçtiğimizde ise yine öne benzer değişikliklerin yapıldığını görüyoruz. Küçülen LED farlar arka tarafta yerini alırken test aracımız olan 200 versiyonu tercih edildiğinde bir çift egzoz çıkışı kullanıcıları bekliyor. 0.25 cd ile sınıfındaki en iyi rüzgâr direnç katsayısına sahip olan model bunu 2.19 metrekarelik yeni ön yüzü ve sportif tasarımına borçlu. Opsiyonel olarak sunulan 2 parçalı AIRPANEL (değişen hızlara göre radyatörlerin önündeki ızgaraların açılıp kapanmasına yarayan sistem) alındığında ulaşılan bu değer modelin hem daha hızlı olmasına hem de daha az yakıt tüketmesine olanak sağlıyor.
Mercedes'in yeni MFA platformu kullanan otomobilin boyutları selefine göre artmış: Uzunluk 120 mm uzayarak 4419 mm’ye ulaşırken, genişlik 19 mm artarak 1796 mm’ye çıkmış. Modelin yüksekliği ise 7 mm artmış (1440 mm), fakat bu artışı içeri de fark etmek neredeyse imkânsız. Sportif ve alçak tavan yapısı yüzünden hâlâ kısıtlı bir baş mesafesi sunan A serisi özellikle boyunuz 180 cm’den uzunsa baş mesafesi konusunda size pek cömert davranmıyor. 30 mm artarak 2729 mm’ye ulaşan aks mesafesinin artısını hem diz mesafesi olarak hem de bagaj hacminde görebiliyoruz. 29 lt artarak 370 lt’ye ulaşan bagaj hacmi rakibi BMW 1 Serisi'nden 10 lt fazla iken Audi A3’ten ise 10 lt az. Bagaj hacmindeki büyük artışın tek sebebi artan aks mesafesi değil; eski modelde kullanılan bağımsız süspansiyon sistemi yeni modelde yerini torsiyon süspansiyon sistemine bırakmış. Bu sistem değişikliğinin yol tutuşuna etkilerini ise sürüş bölümünde size aktaracağız.