Neyse ki kabinde durumlar daha iyi. Burası biraz daha kendine özgü. Havalandırma ızgaları, genel kontrollerin tasarımlarında klasik Renault çizgileri görüyorsunuz.
El frenini elektronik olmasının yanısıra, genelde Audi, Mercedes gibi markalarda gördüğümüz MMI tarzındaki kontrol butonu ve düğme grubu lüks sınıfta olduğunu hatırlatıyor. Ayrıca bu düğme grubunun kullanımı da gayet kolay ve sezgisel.
İşçilik ve malzeme kalitesi hayli üst düzey; navigasyon ekranı, Bose ses sistemi, geri görüş kamerası gibi teknolojik özelliklerle fazlasıyla lüks olduğunu da söylemek gerek. Burada kendinizi gerçek bir işadamı gibi hissediyorsunuz. Ayrıca iyonizerli hava temizleme teknolojisi ve parfümlü havalandırma sistemi bir Renault’da ilk olarak kullanılıyor ve markanın, Latitude’a ne kadar önem verdiğini gösteriyor.
Ön tarafta oldukça iyi bir hacim var; özellikle omuz mesafesi beklentilerin üzerinde. Ergonomide de herhangi bir sorun yok.
Arka tarafta işler daha da iyi. Renault’nun açıklamaları diz mesafesinin sınıfında en iyisi olduğu şeklinde: 251 mm. Ayrıca baş mesafesi de fazlasıyla yeterli.
Son zamanlarda Renault’nun otomobillerinin kabinlerinde kullanmış olduğu renkleri çok takdir ediyorum. Eskiden bu konudaki favorim Volvo’ydu ama Fransız marka hızla bu konuda favorim olma yolunda. Renkler derken sadece malzemelerin değil, kabin ve kadran aydınlatmalarından da bahsediyorum. Gerçekten çok ‘cool’ görünüyorlar ve huzur veriyorlar. Ayrıca malzemelerin dokuları da bunlar çok uyumlu. Son derece şık ve üst sınıf bir imaj çiziyorlar.