Kabinde de bu özellik devam ediyor. Tasarım olarak standart Polo ile aynı olan kabinde direksiyon, kırmızı dikişli, ekose desenli koltuklar ve muhteşem görünen direksiyon gibi detaylarla GTI ruhu yansıtılmış ama gözleriniz en azından alüminyum pedallar, turbo basınç göstergesi, beyaz zeminli göstergeler gibi daha tutkulu detaylar arıyor.
Bunların en dikkat çekeni tabii altı düz tasarlanmış, ele çok iyi oturan direksiyon oluyor. Pahalı ve lüks görünen direksiyon simidi, hem derinlik hem de yükseklik ayarına sahip ve gayet güzel bir sürüş pozisyonu ayarlanmasında yardımcı olan en önemli unsurlardan biri. Tepki olarak da bekleneni veren direksiyonun bu özelliğinden sürüş başlığı altında detaylı şekilde bahsedeceğiz.
Ekose desenli koltuklar görüntü olarak çok güzeller ve iyi destek sağlıyorlar ancak otomobilin genel kabin özelliklerine baktığınızda dikişleriyle, kumaş kalitesinin geride kaldığını görüyorsunuz. Ekose desen dışında kalan kumaşlar bir şekilde ucuz görünüyor ve bu da kabinin genel ambiyansını bozuyor.
Bunun dışında malzeme kalitesi normal Polo’lara göre iyileştirilmiş. Özellikle orta konsolda kullanılan yumuşak plastikler oldukça kaliteli. Direksiyonun üzerindeki deri kaplama ve parlak malzemeler GTI’ın kabinini kaliteli gösteriyorlar.
Peki heyecan verici mi? Öyle olduğu söylenemez, az önce de belirttiğimiz gibi VW’in ağırbaşlı yaklaşımı burada da kendini göstermiş ve standart Polo’dan çok çok uzaklaşmamışlar.
Polo GTI’ın içine oturduğunuzda bunun hızlı bir otomobil olduğunu anlıyorsunuz ama başka şeyler hissedemiyorsunuz. Bizler otomobil kullanmayı seven kişiler olarak daha heyecan verici, daha oturduğunuzda bile dizi alıp başka dünyalara götüren, farklı düşüncelere iten kabinleri seviyoruz ve Polo GTI’dan da biraz olsun bunları bekliyorduk. Beklediğimizden daha sakin olması bizi biraz üzdü...