Megane Coupe’yi alırken kafamda ki tek soru işareti ‘sürüş’tü. Çünkü Ibiza Cupra’dan vazgeçip dizel bir makina alma isteğiyle sürüş keyfimden olmak istememiştim.
İlk izlenimim çok ama çok konforlu oluşuydu. 205/50/17 lastiklerin de katkısı yadsınamaz tabii. Bu konfora rağmen otomobilde ‘fazla yatma, virajlarda yığılma, direksiyon tepkisizliği’ gibi problemlere rastlamadım. Direksiyon düşük hızlarda biraz fazla hissiz ancak hız arttıkça kendini çok iyi toparlıyor. Vites geçişleri hafif kemikli ve uzun. Debriyaj ise klasik bir Renault; ‘çok yukarıda kavrıyor’. Bu durum dur kalk trafikte biraz sinir bozabiliyor. Ne var ki virajlı bir yola geldiğinizde tüm bunları unutuyor, her viraja girdiğinizde Renault’nun bu kadar iyi bir şasiye imza attığına seviniyor ve şaşırıyorsunuz. Gövde kontrolü çok iyi ve mekanik tutuş gerçekten beklentilerin üzerinde. Koltukların iyi destek sağlamaları sayesinde kabinde de bu sportifliği hissediyorsunuz ve otomobille bütünleşebiliyorsunuz.
1.5 dCi kendini ömür ve yakıt tüketimi konusunda kanıtlamış bir motor. Çok iyi bir performansa sahip olduğu söylenemez ama yakıt tüketimi ile yüzünüzü güldürecektir. 500 km’lik test sürüşümde genellikle şehir içi kullanım ile 5.2 litrelik bir yakıt tüketimi söz konusuydu. Sanırım bu da sunulan performansın karşılığında ne kadar tutumlu olduğunu gösteriyor.