Kabindeki değişikler de Opel kullanıcılarının görmelerini istediği cinsten.
Direksiyon ve orta konsol tasarımları aynı kalsa da yeni kullanılmaya başlanan 8 inçlik dokunmatik ekran ve infotaintment sistemi kabinin havasını tamamen değiştiriyor. Sadece bir ekran nasıl böyle bir etki yaratır demeyin. Ekranın dokunmatik ve konsoldan bir touch pad ile kullanılabiliyor olması orta bölümdeki düğme sayısını ciddi oranda azaltmış. Opel bu sayede tüm orta konsolda kullanılan düğmeler fonksiyonlarına göre ayırabilmiş. Eskiden ekranın üzerinde düğme yer almıyordu ve bu tüm düğmelerin aynı yerde konumlandırılması, yani tamamen bir karmaşa anlamına geliyordu. Şimdiyse ekranın üzerinde dörtlü flaşör, park sensörleri ve ESP sisteminin butonları yer alıyor. Kısacası sürüşle ilgili olan düğmeler üstte, diğerleri altta.
Aynı şekilde radyo ayar düğmeleri ekranın hemen altında yer alırken, havalandırma düğmeleri bir kademe alta konumlandırılmış. Böylece düğme sayısı çok fazla görünmüyor (ki zaten çok değil) ve kullanımda kafanız karışmıyor. Karmaşık olan tek şey elektronik el freninin hemen yanında konumlandırılmış ve kırmızı LED’lerle aydınlatılmış olan touchpad. Fikir olarak akıllıca olsa da pek hassas olmaması nedeniyle kullanımı zor, konumu pek ergonomik değil. Biraz daha yukarıda olması çok daha rahat kullanılmasını sağlayabilirdi.
Göstergeler de dijital hale getirilmiş ve son derece şık bir görünüm elde edilmiş. Direksiyonun üzerindeki krom sayısının artırılması da Insignia’nın kabinindeki keyifli dokunuşlardan biri.
Otomobilin hacim olarak zaten bir sorunu yoktu ve bu aynı şekilde devam ediyor. Önde ve arkada son derece yeterli bir hacim sunuluyor ve malzeme kalitesi hayli iyi.
Makyajla birlikte Insignia, içerinde yaşanılması çok daha keyifli ve kaliteli hissettiren bir kabine sahip olmuş. Böylesine büyük bir değişimi bu kadar küçük dokunuşlarla yapabilmek gerçekten beceri istiyor. Tebrikler...