Otomobilin dışındaki akıcı çizgiler, içeride de yerlerini alıyorlar. Y görünümlü konsol şık dururken, kullanılan malzemeler de oldukça kaliteli gözüküyor. Çift renkli iç mekanda üst alandaki plastik alt alandaki plastiğe göre daha yumuşak ve kaliteli.
Gösterge paneli ve orta konsol mavi renkte ışıklandırılmış. Gösterge paneli gayet şık duruyor fakat orta konsoldaki mavi ışıklandırma gece kullanımlarında göz alıyor. Birkaç ergonomik hata dışında iç mekan, kullanışlı diyebiliriz:USB girişiyle müzik dinlerken dosya değiştirmek için orta konsolun size uzak kısmına uzanmanız, dosyayı değiştirmeniz ve “enter” tuşuna basmanız gerekiyor. En azından bu işlemi bazı otomobillerde olduğu gibi direksiyondan yapabilmek hoş olurdu.
Orta konsolda vitese yakın konumlandırılmış açılır kapanır bir bölme bulunurken, hemen yanınızda iki bardaklık ve bölmesi buluna bir kol dayama mevcut. Anahtarsız giriş Prime Plus donanımında standart olarak sunuluyor ve düğmesi direksiyonun sağ alt tarafında bulunuyor. Geri vitese geçtiğinizde, dikiz aynanın sol köşesinde geri vites kamerasını görüyorsunuz, aynı şekilde geri vites kamerası da Prime Plus donanımının bir getirisi.
Arka koltuklar, ortalama bir yetişkinin rahatça sığabileceği genişlik ve ferahlık sunuyor. Ortada açılır kapanır bir kol dayama bulunurken, koltuklar istenildiğinde yatırılabiliyor. Böylece 485 litrelik büyük bagaj hacmi daha da artmış oluyor. Kabindeki en büyük sorun arka görüşün alçalan C sütunu nedeniyle kısıtlı olması. Bu, çok satılması planlanan, aile kullanımına odaklanmış bir sedan için sıkıntı yaratabilir.
Otomobil, dış görünümde olduğu gibi iç mekanda da sıradanlıktan kurtulmuş ve şık bir görünüme kavuşmuş. Pahalı bir otomobil hissiyatı alıyorsunuz. 90’lı yılların Hyundai’lerden miras kalan bagaj ve benzin kapağı açma tuşları gibi şeyleri saymazsak marka kendini tamamen yenilemiş diyebiliriz.