Renault’nun yeni 1.6 lt’lik dCi, 130 bg gücündeki dizeli, sınıfının en güçlü motoru olarak dikkat çekiyor ve bize göre kesinlikle Megane Coupe GT Line söz konusu olduğunda alınması gereken, üzerinde çok konuşulması gereken bir motor bu.
İlk olarak 2011 yılında Scenic’de kullanılmaya başlanan bu güç ünitesi, eski 1.9 lt’lik dizelin yerini alıyor ve aynı gücü üretmesiyle dikkat çekiyor. 130 bg güç ve 320 Nm’lik tork değeri gerçekten çok ciddi. Bu motorla Megane Coupe 0-100 km/s hızlanmasını 9.8 sn’de gerçekleştiriyor ve maksimum olarak 200 km/s’ye çıkabiliyor. Evet belki ultra hızlı gibi görünmüyor ama bundan çok daha seri hissettiriyor, emin olabilirsiniz. Peki, performans değeri etkileyici gelmediyse o halde bunun karşılığında sunduğu ekonomi değerlerine bir göz atalım: Ortalama olarak 4.0 lt/100 yakıt tüketimi ve 104 g/km’lik emisyon oranı! Bu eski motora göre %20 oranında daha az yakıt tükettiği ve 30 g/km daha az emisyon sahip olduğu anlamına geliyor.
Tabii bu verileri elde etmesi sadece hacmin 1.9’dan 1.6’ya inmesiyle bağlantılı değil. Renault, bu motor için Formula 1’deki motor mühendisleriyle birlikte çalışmış ve tam 30 patent almış. Fransız üreticinin vermiş olduğu %20 daha az yakıt tüketimi verisinin tam açılımıysa şu şekilde: %5 hacim küçültme, %3 gücün üretildiği deviri düşürme, %3 Stop&Start sistemi, %3 frenleme esnasındaki enerjinin geri kazanılması, %3 düşük basınçlı EGR sistemi, %1 termal yönetim sistemi, %1 değişken geometrili yağ pompası ve %0.5 değişen geometrili emme manifoldu.
Bu verimli teknolojilerin yanında Formula 1 mühendislerinin bu motora en büyük katkısı ‘kare’ motor yapısı (çap ile strok aynı hacimde), ters su akışı ve yağ kontrol yüzüğü teknolojisi gibi kompleks ve ileri teknolojilerin kullanılmasında kendini gösteriyor. Bunlar sayesinde motor istenilen optimum sıcaklığa daha kısa sürede çıkıyor, sürtünme olabildiğince azalıyor ve yanma daha verimli hale geliyor. Böylece motor daha az yakıt tüketip, daha az enerji harcıyor. Teknolojilerin detaylarını aşağıdaki kutuda görebilirsiniz.
Gerçekten de oldukça seri şekilde devirlenip, bir dizelden beklemediğiniz kadar atak olan bu motoru kullanmak çok keyifli. Canlı ve karakterli olan güç ünitesi 6 ileri manuel şanzımanla kombine edilmiş. Vites oranları motor için yeniden elden geçirilmiş ve kemikli ama net geçişleriyle sürüşe büyük katkı sağlıyor.
Şasi fazlasıyla rijit ve otomobil beklediğinizdan çok daha stabil hissettiriyor. Bunun nedeni GT Line donanımlarında gelen ve sıradan Megane Coupe’lerden farklı olan süspansiyon sistemi. Önde ve arkada daha sert olan amortisörler ve Megane RS’lerden alınan arka yay çarpma tamponları otomobili dinamik olarak çok farklı bir noktaya taşımış. Gövde hareketi çok daha az, gövde kontrolü muhteşem, salınım, burulma gibi negatif özellikler gözlenmiyor. Megane Coupe kendinden çok emin şekilde viraja giriyor, bunu iyi direksiyon hissiyle sürücüsüne iletiyor, şasi direksiyon girdilerine muhteşem şekilde tepki veriyor. Bu anlamda Megane Coupe kendinden çok daha pahalı olan spor otomobillere bile taş çıkartacak kadar iddialı dinamik özellikler sergiliyor.
Sürüş o kadar keyifli ki otomobilin dizel olduğunu bir yerden sonra unutuyor, sürekli viraja girme isteği duyuyorsunuz. Uzun kullanımlardan ve hiçbir şekilde ekonomik olmayan sürüşlerinizden sonra ortaya çıkan 5.1 lt/100 km’lik ortalama tüketim değeriyse aldığınız keyfi daha da artırıyor.
Böylesine bir keyfi daha önce bu kadar ekonomik şekilde yaşamamıştım, Renault’yu tebrik etmek gerek. Bu motor üzerinde muhteşem bir iş çıkartmış gerçekten...
Renault’nun F1 tecrübesinin getirileri
Kare motor yapısı
Energy dCi 130 adı verilen bu motor ‘kare’ yapı adı verilen konfigürasyona sahip. Bu motorun çapıyla strokunun aynı ebatlarda olması anlamına geliyor ve böylece daha geniş çaplı supaplar kullanılarak daha verimli bir yanma sağlanmış oluyor. Bu konsept F1’de oldukça yaygın bir şekilde kullanılıyor ama ilk defa bir dizel motorda uygulanıyor.
Enlemesine su akışı
Bu soğutma teknolojisi de uzun zamandır Formula 1’de yer alıyor. Sistem soğutma performansını maksimuma çıkartıyor ve daha küçük, daha az enerji tüketen bir su pompasının kullanılmasına olanak veriyor. Bu su pompası silindir kafası için çift su gömleğiyle birlikte kullanılarak sıcak yüzeylere olan su akışı optimize ediliyor ve her silindir aynı oranda soğutmadan yararlanıyor.
Motor henüz soğukken su pompası yanma odasının üzerine su pompalamıyor ve motorun daha çabuk ısınmasını sağlıyor, böylece yakıt ekonomisi ve enerji kaybı en aza indirgeniyor.
UFLEX yağ bileziği
F1’de 10 yıldan uzun bir süredir kullanılan bu teknoloji bu motorun gelişimin ilk aşamasından beri kullanılıyor. U şeklindeki yağ bileziği fazlasıyla esnek bir yapıda ve bileziğin silindir duvarının biçiminin bozulmasına (sıcaklık ve basınçtan dolayı) adapte olmasını sağlıyor. Bu sayede sürtünme azalırken, verimlilik artıyor ve tüketim ve emisyon değerleri de düşmüş oluyor.