Eski Micra şirin, kullanışlı, sorunsuz, geniş ve kullanışlı kabiniyle dikkat çeken bir otomobildi ve bu görüntüsünden dolayı ‘bayan otomobili’ sıfatı almıştı. Tabi bu erkek kullanıcılar tarafından tercih edilmediği anlamına gelmiyordu. Dolayısıyla yeni modelden de böyle bir şirinlik bekliyorduk ki ilk olarak geçen yıl Cenevre fuarında gördüğümüzde büyük bir hayal kırıklığı yaşadık. Çünkü Micra bırakın şirin görünmeyi neredeyse yaşlanmış bir tasarıma sahipti.
Peki neden böyle sıradan bir görüntü tercih ettiler? Ellerinde Qashqai, Juke, Murano gibi ilginç ve güzel ürünler ortaya çıkartabilen bir tasarım ekibi olsa da Micra, markanın bel bağladığım modellerden biri olduğu için onlar kadar cesur olmasını beklememek gerek.
Yine de oldukça sıradan bir görüntüsü olduğunu söylemek gerek. Sanki 3 yıl önce tasarlanmış gibi eskimiş bir yüzü var; evet daha otomobili ilk gördüğümde bile bunları söylemiştim ve şu anda karşımda dururken de bu etki değişmiyor. Özellikle rekabet edeceği sınıftaki rakipleri Ford Fiesta, VW Polo, Citroen C3 gibi otomobilleri göz önüne aldığımızda Micra’nın işi biraz daha zorlaşıyor. Fiesta gibi dinamik, Polo gibi oturaklı, C3 gibi modern değil maalesef. Tavanındaki hareketler bile bu duruşu değiştiremiyor.