Kuga’nın önceki nesli 182 bg’lik gücüyle sınıfının en kuvvetli motoruna sahipti ve bu aracın sportif karakteriyle gayet uyumluydu. Test sürüşümüze katılan yeni Kuga ise Türkiye’de 1.5 litrelik benzin ve dizel motorlarla alınabiliyor ve iki seçenek de 120 bg güce sahip. Ayrıca bunun dışında 2.5 litrelik, 225 bg’lik kabloyla şarj edilebilen hibrit motor alternatifi de sunuluyor ama bu istek üzerine getiriliyor ülkemize.
Bu motoru daha önce Focus testinde de kullanmış ve fazlasıyla beğenmiştik. Tabii Kuga’da gövde ağırlığı daha fazla olduğu için performans olarak biraz zayıf kaldığını söylememiz gerekiyor. 1.5 litrelik ünite 120 bg gücün yanında 300 Nm tork üretiyor. Bu motor 8 ileri otomatik şanzıman ve önden çekişli bir kombinasyonla alınabiliyor.
Kuga fabrika verilerine göre 12 saniyede 100 km/s hıza çıkarken maksimum hız 177 km/s olarak veriliyor. Bu değer sınıfındaki bazı rakipleri (Hyundai Tucson dizel dört çeker aynı performansı veriyor) seviyesinde olsa da Peugeot 3008 gibi daha seri modeller olduğunu da biliyoruz. 1599 kg ağırlığındaki Kuga sınıfının en kilolu araçlarından biri ama daha önce de söylediğimiz gibi boyut anlamında da Kuga’dan büyüğünü bulmanız biraz zor.
Bu ağırlık otomobilin sürüş ve yol tutuş karakterini de etkiliyor diyebiliriz. Sportiflikten uzak performans ara hızlanmalarda da kendini gösteriyor. Kuga ağırkanlı olmayı seven ve bu şekilde kullanılmayı tercih eden bir yapıda. İşin ilginci yazının başında da söylediğimiz ve ‘gizli kalan’ o dinamizmi ararken yaptığımız tempolu sürüşler Kuga’nın pek de hoşuna gitmiyor. İstekli şekilde kullandığınızda otomobilin fazlasıyla gövde salınımı yaptığını hissetmeye başlıyorsunuz. Bazı SUV’lerde (mesela Nissan Qashqai’de) bunu daha önce de görmüştük ama bu salınım sonrasında lastiklerin kararlı şekilde tutunması tedirginlik seviyemizi azalmasını sağlıyordu; Kuga’da ise önden kaymanın çok kolay başlaması işi keyifsiz hale getiriyor. Bu durumu biraz toparlamak için direksiyon tepkisine başvurup da istediğini bulamadığınızda ‘acaba sorun nerede?’ diye düşünürken buluyorsunuz kendinizi. Direksiyon orta kısımda gereğinden fazla tepkili olsa da açı büyüdüğünde yavaş kalması alışkanlık gerektiriyor; biraz daha homojen bir tepkisi olsa daha kolay ve güven veren bir kullanım sunabilirdi.
İş sadece önden kayma da değil üstelik, viraj öncesi frenajlarda beklediğinizden fazla bir dalma hareketi oluşuyor ki bu Kuga’dan beklediğimiz bir şey değildi. Eski modelin kendinden emin tutunması, sert ve kararlı direksiyonu veya sıkı gövde kontrolü gibi ‘dinamizm’ belirtileri bu otomobilde unutulmuş gibi.
Bu nedenlerle biz de dinamik kullanımdan vazgeçip ekonomik kullanıma ağırlık veriyoruz. 120 bg belki performans olarak başarılı değil ama az tükettiğini söyleyebiliriz. Fabrika verilerine göre 4.4- 4.7 lt/100 km yakıt tüketimi sunan otomobil ile rahat şekilde 5.2 lt/100 km gibi değerler görebiliyorsunuz. Az önceki gibi performans ağırlıklı bir kullanımla 8 lt/100 km civarında gezinebiliyorsunuz.
Peki dinamizm konusunda beklenenden uzak olan bir Kuga sınıfında nasıl bir yer edinebilir? Bugüne kadar dinamik sürüş özellikleriyle ön plana çıkmış bir modelin yeni jenerasyonda böylesine bu konuya uzak kalması gerçekten şaşırtıcı. Rakipleri konfor veya ekonomiklik konusunda en az onun kadar, hatta bazıları daha iyisini de yapabiliyorken Kuga’nın yol tutuş olarak öne çıkamaması büyük bir eksiklik olarak yorumlanabilir. Konfor olarak bir eksiği olmasa da (oldukça sessiz olduğunu söyleyebiliriz) performans ve yol tutuş eksiklikleri göze çarpıyor…