ST’nin en büyük dezavantajı parçalarının pahalı ve motorlu taşıtlar vergisinin yüksek olması. Model yılı yeni olduğu için yıllık 1.500 TL civarında vergi ödemek durumunda kalıyorsunuz. Parçalarsa Ford servislerinde bulunmuyor ve en küçük bir ST logosu için bile günlerce beklemek zorundasınız. Bu gibi durumlarda internet yoluyla ihtiyaçlarınızı gidermenizi tavsiye ederim.
Özellikle İngiltere pazarında ST’ler çok ucuz olduğu için zamanında çok fazla miktarlarda satılmışlar. Bu nedenle İngiltere’den her türlü parçayı servislerden çok daha ucuza temin edebilirsiniz.
ST’lerin ikinci eli 24.000 – 29.000 TL arasında alıcı bekliyor ve kilometreleri de oldukça düşük. Dikkat etmeniz gereken nokta bakımlarının zamanında yapılmış olması, aksi halde parçaları pahalı olduğu için fazlasıyla masraf yapmak zorunda kalabilirsiniz, motorun kayış sisteminin zincirli olması bu tür otomobillerin kronik sorunlarından biri olan kayış kopması gibi problemlerle uğraşmayacağınız anlamına geliyor.
ST’nin dizel motorlu bir versiyonu da var ve S adıyla satılıyor. Şasi olarak aynı özelliklere sahip ama motor 1.6 Zetec. 90 bg’lik bu otomobil ultra az yakıt tüketimiyle dikkat çekiyor ve görünüş olarak – jantlar dışında- ST’yle tamamen aynı. S’ler daha popüler olduğu için fiyatları daha pahalı ama performansı bu kadar tatmin edici değil tabii.
İkinci el ST’ler çok da değer kaybetmeyen otomobiller çünkü çok az sayıda bulunuyorlar. Bugün 24.000 TL’ye aldığınız bir ST’yi bundan üç sene sonra 25.000 TL’ye satabilirsiniz. Bu kadar az bulunuyor olmasının nedeniyse daha önce de söylediğimiz gibi tamamen pazarlama hatasınını yanısıra, vergisinin yüksek olması.
ST bu nedenlerden dolayı beklenen ilgiyi görmüyor ve ‘underrated’ bir otomobil olarak tarihteki yerini alıyor. Üzerinde bu kadar çalışılan bir otomobile bu şekilde ilgisiz kalınıyor olması üzücü... ST’nin en az 180 bg gücüne ve 6 ileri şanzımana ihtiyacı vardı. O zaman herşey daha farklı olabilirdi...