Önceki nesil Focus’u kullandıysanız biliyorsunuzdur, o otomobil kabin genişliği konusunda sınıfta kalan bir modeldi. Bu yüzden Ford’un özellikle bu konuya bu kadar önem verdiğini görmek güzel.
105 mm artan uzunluğun yanında aks mesafesine 53 mm verilmesi yapılan bu değişikliğin odak noktasında genişlik ve pratiklik olduğunu gösteriyor. Otomobile ilk oturduğunuz anda bile bunu anlayabiliyorsunuz, önde ciddi şekilde omuz ve baş mesafesi yer alırken, arka tarafta da benzer bir durum söz konusu. Hatta fazlasıyla geniş ve ferahlık veren cam tavan bile bu durumu sekteye uğratmıyor. Cam tavan demişken, bunun 8500 TL’lik bir opsiyon olduğunu söylemeliyiz.
Sadece genişlik değil, ergonomi de ele alınmış. Önceki nesilde orta konsolda bolca düğme yer aldığını ve bunun kullanımı nasıl olumsuz etkilediğini hatırlıyorsanız yeni Focus’da sizlere güzel haberlerimiz var. Ford bu sorunun önüne geçebilmek için çok net ve açık bir tasarıma başvurmuş. Konsolun üzerinde konumlandırılan ekran birçok fonksiyonu barındırırken kullanım kolaylığı da sağlıyor. Ekranın dokunmatik hassasiyeti iyi ama çalışma hızı yavaş kalabiliyor; bu ekranı Fiesta’dan da tanıyoruz.
Direksiyonun üzerindeki düğmelerin konumu ve fonksiyonları üzerine de ciddi şekilde vakit harcandığını hissedebiliyorsunuz. Sürüş esnasında hangi butonun ne işe yaradığını çok düşünmeden kullanabiliyorsunuz, herşeyin kontrolü oldukça basit şekilde yapılabiliyor. Havalandırma kontrollerinin pozisyonu ve yerleşimi de dikkat çekici.
Yeni modelin artan boyutları kabine de olumlu yansımış elbet: Önde ekstra 10 mm omuz mesafesi, 15 mm diz mesafesi elde edilirken, arkada 70 mm’lik ekstra diz mesafesinin nedeni aks aralığının fazlasıyla genişlemesi. Bununla birlikte bagaj hacmi de 90 litre artarak 511 litreye ulaşmış.
Ön tarafta oturduğunuz sürece işçilik ve malzeme kalitesinde bir sorunla karşılaşmıyorsunuz. Krom kaplı malzemeler (Titanium paketinde geliyor, diğer paketlerde kabinde farklı malzemeler kullanılıyor) kalite hissiyatını arttırırken, kokpit kısmında yumuşak plastik kullanıldığı gözlerden kaçmıyor.
Ne var ki arkaya geçtiğiniz sanki başka bir otomobile binmiş gibi hissedebilirsiniz. Kapı içlerinde yer verilen ucuz görünümlü plastikleri bu otomobile yakıştıramadık. Ayrıca yine kapı içindeki hoparlör kapakları her an kopacakmış gibi hareket ediyor ve gerçekten çok çok ucuz bir hissiyat oluşturuyor. Ancak şunu söylemek gerek; Focus’un sedan gövdesi sadece Türkiye için üretiliyor. Dolayısıyla kalite konusunda bu gibi noktalardaki zayıflıklar sadece bu modele özgü olabilir, tabii bu sadece bir yorum. Hatchback modeli kullandığımızda buna kesin bir cevap verebiliriz diye düşünüyoruz.
Kabinin bir diğer olumlu özelliği eşya koyma alanlarına bolca yer verilmesi. Direksiyonun sol alt kısmında bir göz bulunurken, kol dayamanın içerisi oldukça geniş tutulmuş. Bu kısmın hemen önünde, düz ve cep telefonunuz için özel tasarlanmış gibi duran bir bölme yer alırken, vites topuzunun tuşlarla çözülmüş olması orta kısmın da bu amaca hizmet etmesini sağlıyor. Kapı içlerine 500 ml’lik su şişeleri bile kolayca sığabiliyor, su severlere duyurulur.
Eğer otomobilinizde yüksek sesle müzik dinlemeyi seviyorsanız o halde Focus alırken mutlaka Bang & Olufsen ses sistemini tercih edin. 675 Watt gücündeki sistem 10 hoparlörle geliyor ve gerçekten çok ama çok tatmin edici bir deneyim sunuyor.
Kısacası yeni Focus’un kabini gerek genişlik, gerek kullanım gerekse kalite anlamında beklenenin ötesinde diyebiliriz. Yer yer kalite sıkıntılarını saymazsak Ford’un çok çok iyi bir iş çıkarttığını söyleyebiliriz.