İlk jenerasyon i30’un bu kadar ses getirmesinin nedeni neredeyse Focus kadar iyi yol tutması ve Golf’e yaklaşan sürüş kalitesiydi. Aynı şeyleri yeni model için de söyleyebiliriz ve bunu görmek sevindirici çünkü rakipleri yeni modelleriyle bu özelliklerini bir adım daha ileri götürdüler.
Hyundai’ın yeni modelle amacı dinamikler konusunda en azından Renault Megane ve Peugeot 308 standartlarını yakalayabilmek, mümkünse onları geride bırakmak ve konfor olarak yine Golf standartlarına olabildiğince yaklaşabilmek. Tabii bu kolay değil ama Hyundai’ın iyi bir iş çıkarttığını söyleyebiliriz.
1.6 dizel motoruyla bizlere konuk olan i30, 128 bg güç ve 260 Nm’lik torkuyla hayli verimli ve ekonomik bir motora sahip. Diğer motor alternatifinizse yine 1.6 lt hacminde, 135 bg’lik benzinli. Şanzıman olaraksa 6 ileri manuel ya da 6 ileri otomatik şansınız var ve test ettiğimiz otomobilde manuel şanzıman yer alıyordu. Bu vites kutusunun geçişleri biraz kemikli ama çok yoran bir yapıda değil. Debriyajın kavraması biraz yukarıda olduğu için alışmanız biraz zaman alabiliyor.
Motor oldukça güçlü ve devirlenme konusunda bir dizele göre iddialı sayılır. Ayrıca gürültülü olmamayı da başarıyor.
Süspansiyon sistemi i30’un en çok üzerinde durulan konularından biri olmuş. Önde MacPherson, arkada çok noktalı sistemeden oluşan sistem oldukça başarılı bir sürüş ortaya koyuyor. Amortisörler gayet iyi darbe emiş özelliğiyle dikkat çekiyor, ne var ki bazen gerektiğinden sert olduğunu düşünüyorsunuz. Bu özellikle otomobilin iki aksını aynı anda etkileyen çukurlarda daha çok hissediliyor.
Sessizlik, akıcı sürüş, konfor ve verdiği keyifle i30’un sürüşü için rafine kelimesini kolaylıkla kullanabiliriz. Otoloji olarak i30’u sınıfının en iyi sürüşe sahip otomobillerinden biri olduğunu düşünüyoruz.
Virajlı yolları da seven otomobil biraz önden kaymaya meyilli. Aslında bu daha çok gaz pedalıyla olan ilişkinize bağlı, yumuşak pedalın dozlamasını iyi yapabilirseniz stabil bir şekilde dönebiliyorsunuz ama apeks içinde biraz gaz açmak gibi bir niyetiniz varsa bunun sizi çizgi dışına taşıyabileceğini bilmelisiniz.
İ30’un en ilginç özelliklerinden biri, direksiyonun üzerinde bulunan bir düğmeyle ayarlayabildiğiniz direksiyon sertlik ayarıydı. Flex Steer olarak adlandırılan bu sistem Comfort, Normal ve Sport olmak üzere üç ayara sahip ve bize göre Hyundai’ın, i30’u geliştirirken neyin üzerine odaklandığını gösteren güzel bir detay. Hoş düğmeye bastığınızda çok hissedilen bir değişim olmuyor direksiyonun ağırlığında ya da şöyle diyelim, diğer markaların yaptığı gibi büyük bir fark olmuyor. Yine de kompakt sınıf bir hatchback’te virajlı bir yol gördüğünüzde bunun için bir hazırlık yaparak düğmeye basmak bile keyif verici.