Elbette Yılın Otomobili unvanı, Astra’ya farklı bir gözle bakmanıza ön ayak oluyor.
Yedinci jenerasyon Astra, yerini aldığı modele göre çok daha modern hatlara sahip. Açıkçası eski modelin tasarımında bir sıkıntı yoktu, sadece çabuk eskidiğini söyleyebiliriz. Karşımızdaki otomobilse 2013 yılındaki Monza konseptinden esinlenerek çizilmiş bir otomobil. Tasarımcısı İngiliz Mark Adams yeni Astra’da kullandığı felsefeyi ‘heykelsi sanat anlayışı, teknik mükemmelliği takip ediyor’ diye tanımlıyor.
Otomobilin ilginç çizgilere sahip olduğu doğru ama bunu heykelsi olarak tanımlamak ister misiniz o ayrı. Markanın yeni yüzü Astra’da da kendini göstermiş, logonun bulunduğu geniş ızgara, krom detaylarla süslenmiş ve bu far grubunun içerisindeki yine krom detaylarla tamamlanmış.
Motor kaputunun hareketli yapısı ve otomobilin geniş görünmesini sağlayan far tasarımı sayesinde Astra kompakt sınıf değil de bir üst sınıfta yer alıyor gibi hissettiriyor.
Hazır boyutlardan konu açılmışken, yeni Astra’nın eskisine göre daha küçük bir otomobil olduğunu söyleyelim. 4370 mm’lik uzunluk, yerini aldığı modele göre 5 mm kısayken, 1480 mm yükseklik de 25 mm alçak bir yapıda. Aks aralığı da 20 mm kısalmış olsa da kabin hacminde genişleme olduğu söyleniyor. Bunu kabin başlığında inceleyeceğiz. Tüm bunların elbette asıl amacı boş ağırlığın azalmasını sağlamak.
Motor seçeneğine göre değişse de, Opel Astra’nın ağırlığının maksimum 200 kg azaltıldığını açıklıyor, ki bu yeni teknolojilerin entegre edildiğini düşündüğünüzde inanılmaz bir değer. Ağırlık konusundaki detayları aşağıdaki kutudan öğrenebilirsiniz.
Profili açık bir şekilde son derece güçlü görünen otomobilde kuşkusuz en çok dikkat çeken nokta sıra dışı C sütunu tasarımı oluyor. Bu bölüm herkesin hoşuna gidecek olmasa da Astra’nın o heykeli yapısı tanımına en çok uyan bölüm olarak göze çarpıyor, ayrıca otomobile modern, akıcı ve dinamik bir hava katıyor.
Arka kısımda bagaj kapağındaki yüzeyleme burada derinlik oluşmasını sağlıyor ve far tasarımı da buna katkıda bulunuyor. Adams ve ekibi burada da geniş bir algı yaratması için yatay çizgilere yer vermiş.
Otomobilin genel hatlarında eski modele göre daha atletik, verimli ve dinamik bir hava var. Aynı zamanda dikkat çekici ve kompakt sınıftaki birçok rakibinin hareketsiz, sıkıcı görüntüsünden uzak durmayı başarıyor.
Bize göre yedinci jenerasyon, bugüne kadarki en güzel Astra modeli.
Astra’nın diyeti
Tamamen yeni şasi ağırlığın azaltılmasında en büyük etken olarak görünüyor. Astra’nın tüm malzemeleri ve panelleri ağırlığın azaltılması için gözde geçirilmiş ve geliştirilmiş. Böylece boyasız, çıplak gövde ağırlığı 357 kg’dan 280 kg’a inmiş, bu da %20 hafifleme anlamına geliyor.
Şaside 50 kg hafifleme sağlanmış. Bu incelme, düşük ağırlıklı ve ultra yüksek mukavemetli çelik kullanımı sayesinde elde edilirken ön ve arka süspansiyonda da ağırlık tasarrufu yapılmış.
Motorlar artık daha hafif bir ağırlığa sahipken, egzoz sistemi 11.5 kg, jantlar yine 11.5 kg, fren sistemi 10 kg hafiflemiş.
Koltuklar artık daha küçük ve hafifken, ağırlığa katkısı 10 kg olarak kayıtlara geçmiş.