Prius gibi fütüristik bir kabin bekliyorsanız hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz, bunu önceden söylemeliyiz. Tabii bizim gibi Yaris’in kabin tasarımını beğeniyorsanız o ayrı bir konu, o zaman hibridi de beğenmemeniz için bir sorun yok.
Direksiyonun üzerindeki mavi Toyota logosu ve mavi dikişler ile vites topuzundaki mavi renk kabin tasarımındaki tek değişiklikler olarak görünüyor.
Bunun dışında devir göstergesinin yerini üç moda bölünmüş (Charge, Eco, Power) ekonomi göstergesi almış. Buradan elektrik motorunun durumun kontrol edebilir, ne zaman devreye girip- devreden çıktığını anlayabilirsiniz. Orta konsoldaki ekranda bulunan enerji akışı bilgilerinden de hangi motorun ne zaman çalıştığını, ne zaman bataryaları şarj ettiğini görme imkanınız var. Standart versiyonlarda bu ekranda bulunan ve sürücülerin sarsıntısız bir sürüş yapmasını sağlayan o eğlenceli ‘A Glass of Water’ aplikasyonun olmaması bize göre eksiklik. Sarsıntısız sürüş konsepti, hibridle büyük uyum sağlayabilirdi.
Toyota, bataryaları arka koltukların altına yerleştirmiş ve bu sayede Yaris’in en büyük özelliği olan geniş kabin hacminden çalmamış. Bagaj hacmi de 286 litreyle yine sınıfının en genişi olmaya devam ediyor. Bize göre Japon markanın hacimden ödün vermeden böylesine karmaşık bir sistemi, bu kadar küçük gövdeye yerleştirebilmiş olması büyük başarı.
Hacim demişken Yaris’in arka tarafta sınıfının en geniş diz ve bacak mesafesi sunduğunu da belirtmeden geçmeyelim.
Hibrid versiyondaki bir diğer küçük detay da el freni altında bulunan Eco Mode ve EV Mode yazan düğmeler. Bunlar hibrid sisteminin olabildiğince ekonomik çalışmasını sağlarken EV Mode’da otomobil tamamen elektrikle yol alıyor.