Elbette Fiesta’nın en çok merak edilen motor seçeneği 1.0 lt’lik Ecoboost ama 1.6 lt’lik, Ti- VCT güç ünitesi de hiç fena değil. Atmosferik olan bu motor 105 bg güç ve 150 Nm tork üretiyor. Güç olarak 1.0 lt’lik Ecoboost’tan sadece 5 bg güçlü olması, büyük haciminin anlamını biraz olsun yitiriyor tabii. Powershift şanzımanı 1.0 lt’lik güç ünitesiyle de alınabiliyor ama bu kombinasyonda 1.6 lt- Powershift birlikteliğine göre 2.000 TL daha çok ödeme yapmak zorunda kalıyorsunuz.
Otomobilin diğer motor alternatifleri arasındaysa 1.25 lt’lik 82 bg benzinli, 1.4 lt’lik 96 bg benzinli ve 1.5 lt’lik yeni 75 bg’lik dizeller bulunuyor. 1.4 lt’yi de ele alırsak Fiesta’nın 96-105 bg arasında üç benzinli motorunun olması bize çok anlamlı gelmedi, en azından Ecoboost’un 125 bg’lik versiyonu olabilirdi diye düşünüyoruz.
Bu üç motor arasında en çok yakıt tüketen ama en hızlısı 1.6 lt’lik ünite. 5.9 lt/100 km’lik ortalama tüketim, 10.5 sn’lik 0-100 km/s hızlanma ve 184 km/s’lik maksimum hızla birlikte sunuluyor. Bu değerlere baktığınızda otomobilin yeterli performans değer verdiğini söyleyebiliriz.
Atmosferik ünite canlı karakteriyle dikkat çekiyor. Kolay devirleniyor ve gerektiğinde ekonomik de kullanılabiliyor. Powershift şanzıman 6 ileri oranlı tek Fiesta şanzımanı ve oldukça konforlu yapısıyla dikkat çekiyor. Vites geçişleri sarsıntısız gerçekleşiyor ve bu özellikle şehir içinde fazlasıyla konforlu bir sürüş ortaya koyuyor. Ne var ki herhangi bir şekilde paddleshift seçeneği olmaması, vitesi manuel olarak kullanmak istediğinizde vites kolunun üzerinde bulunun ‘+’- ‘-‘ butonlarına basmanız gerektiği anlamına geliyor. Bu hiç kullanışlı değil çünkü eliniz bu düğmeye basmak için tuhaf bir açı alıyor ve düğmenin hangi tarafının vites büyütüp, hangisinin düşürdüğünü göremiyorsunuz. Bunun üzerine bir de performanslı kullanımda istediğiniz zaman vites düşürmemesi işin içine girince ortaya sportif kullanım için uygun olmayan bir şanzıman yapısı çıkıyor.
Sadece bu da değil; tamamen otomatik olarak kullandığınızda da viraj girişlerinde istediğiniz bölgede vites düşürmüyor, istediğinizden erken vites atıyor. Bu yüzden Fiesta’yı kullanmak keyifli olsa da şanzıman bu zevkinizi törpülüyor.
Keyifli sürüş demişken; Fiesta’nın gövde kontrolünün çok iyi olduğunun altını çizmekte yarar var. Önde McPherson, arkada torsiyon çubuğu içeren süspansiyon sistemi belki çok yenilikçi değil ama hafif gövde (1098 kg) ve çabuk direksiyon sistemi otomobile büyük bir dinamik karakter katıyor. Direksiyon sistemi hızlı olduğu kadar tepki olarak da beklentilerin çok üzerinde bir iş çıkartıyor. Otomobilin direksiyon girdilerinize verdiği tepki şaşırtıcı derecede anlık ve anında yön değiştirme özelliği bir hot hatch’den farklı değil.
Viraj içinde ayağınızı gazdan çektiğinizde bile Fiesta güvenli bir şekilde çizgisini daraltıyor ve izinden çıkmıyor. Önden kayma söz konusu bile değil ve çok çok zorlamadığınızda arkadan da kaymıyor. Fiesta bu anlamda şasisinin kaldıracağından çok daha az güce sahip bir otomobil izlenimi veriyor ve hemen aklınıza yurtdışındaki testlerde harikalar yaratan ST modeli geliyor. Kim bilir 182 bg’lik motor ve turbonun getirdiği torkla ST nasıl potansiyel sahibidir?
Fiesta bir kez daha rakiplerinin çok ilerisinde dinamik özelliklerle öne çıkan bir yapıda ve diğerleri gibi sürüş keyfi sunabilmek için sadece ST versiyonunu almanız gerekmiyor. O her motor seçeneğinde temel olarak sürüş keyfi sunabilen bir otomobil ve bu onun karakterinin en güçlü olduğu nokta. Belki de o bu yüzden satış rekorları kırıyordur...
İstanbul Park pistinde, içinde 4 kişi varken Fiesta ile elde ettiğimiz 2.55’lik tur derecesi sanırız otomobilin potansiyeli hakkında bir ipucu veriyordur...